•twenty three

2.2K 71 17
                                    

"Hasiktir"

Ardı ardına gelen küfürlerle gözlerimi açtım. Dün gece aklıma geldikçe artıyordu gülümsemem. Her anı hâlâ aklımdaydı.

Yatakta hareketlenme olduğunda döndüm ve çıplak bir şekilde bana bakan Jennie'ye baktım. Beni görünce üstümdeki yorganı çekip sarmıştı vücuduna. Fakat bu sefer ben çıplak kalmıştım. O gözlerini kapatırken ben gülerek yataktan kalktım, tam önüne geçerek gözünün kenarını öptüm.

"Bana baksana Jennie." kafasını iki yana salladı. Kıkırdayarak bir kez daha öptüm. Sonunda gözlerini açmıştı ama bana doğru düzgün bakmıyordu bile.

"Dün gece neler oldu öyle?" bana baksa açıklayacaktım. Çenesini yavaşça kavrayıp tam gözlerime bakmasını sağladım. "Beni aradın, almamı söyledin. Seni aldım ve Jungkook'un evine getirdim. Daha sonrasındaysa..." etrafıma bakındım. "Gördüğün gibi."

Ben gülümsüyordum ama o sadece bana bakıyordu, donuk bir ifadeyle. Bedenimi iteklemeye başladığında belinden onu kavrayıp kıpırdamamasını sağladım.

"Hayır, Jennie. Hep bunu yapıyoruz. Birbirimizi deli gibi öpüp başka kişilerle çıkıyoruz. Bunun olması benim canımı yakmaya başladı. Bak, neden bunu yapıyoruz bilmiyorum gerçekten. Dün gece çok özeldi. Beni defalarca sevdiğini söyledin, şimdi neden kaçıyorsun benden?" devam edecektim  fakat beni durdurdu. 

"Sarhoştum Lisa! Tanrı aşkına bizden olur mu sanıyorsun sen?" bir süre beklemiştim. Tabii ki olacaktı, dudaklarına yapıştım. Saniyesinde karşılık aldığımda tadını çıkarıp ayrıldım.  "Baksana, öpüyorsun beni Jennie. Yapma böyle, ikimizde seviyoruz birbirimizi."

"Bu sadece bir oyun Lisa, sadece bi-"

"Yeter ama ya, sikeyim oyununu!" kalbimi kırıyordu. Bunu yapmaya hakkı yoktu.

Bedenini ittirip yerde buruşmuş iç çamaşırlarımı ve kıyafetlerimi geçirdim. Yerinde durmuş beni izliyordu hâlâ. Belki de gerçekten beni sevmiyordur. Onu zorluyorumudur.

Kafamdaki düşünleri atmaya çalışarak  kapıyı açtım ve hızlı bir şekilde merdivenlerden indim.

"Ah, günaydın Lisa." Gelen sesi biraz aradıktan sonra adımlarımı salona yönlendirdim. Jungkook ve annesi oturmuş bana bakıyorlardı. Üstelik saçlarım ve üstüm başım dağılmıştı. Onları düzeltirken gülümsedim ve kısa bir günaydın dedim.

"Dün diğer arkadaşınla zor bir gece  geçirmişsiniz sanırım, Jungkook söyledi." Kahvesinden bir yudum daha alırken bakışlarımı Jungkook'a kaydırdım.

"Ah, evet. Ağlama iniltileri odama kadar gelmişti. Kıyamam güzelime." son cümlesini söylerken ayağa kalkmış, belimden kavrayıp sarılmıştı. Annesine gülümserken zorla beni odadan çıkarmaya çalışıyordu. Bunu istediğimden ondan ayrılıp hızlıca evden çıktım. Kapanmak üzere olan kapıyı tuttuğunda arkamı dönmeden yürümeye devam ettim. Bana sorular soracaktı, biliyordum. Bunlardan kaçmamın nedeni kabullenmemem değildi. Jennie'nin belirsiz davranışlarıydı.

"Dursana amına koyayım!" Nedense bu küfür beni durdurmuştu. Gülerek arkama döndüm ve ikisinin de bana gelişini izledim. Jennie öndeydi ve kaşları çatıktı. Sanırım beni sikmeye geliyordu. Yapmadığı şey değildi zaten...

"Tamam Jennie, ben gidiyorum." Arkamı dönecektim, gerçekten dönecektim ama bu kadar hızlı davranmasaydı. Kolumdan tutmuş, beni durdurmuştu. Şimdiyse en yakın arkadaşımın önünde öpüşüyorduk. Artı, en yakın arkadaşımın annesinin önünde.

Nefessiz kaldığımı hissettiğimde yavaşça dudaklarımızı ayırdım ama kendimi geri çekmedim.

"Lalisa Manoban, neler oluyor bilmiyorum ama" kalbi çok fazla hızlı atıyordu ve bunu hissetmek çok güzeldi. "ama sanırım seni çok seviyorum."

selamm
bölümler biraz kısa geliyor biliyorum ama yapabildiğimin en iyisini yapmak istedim
artık bu iki kızı bir araya getirmenin vakti gelmişti sanırımmm
diğer bölümlerde görüşmek üzere 💞

I want to play the game || jenlisa Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin