•twenty five

950 62 7
                                    

Dünyanın En İyi Grubu😻😻

Jisoo
kızlar
mesajı aldınız mı hocadan

evet evet
yoldayız biz şimdi Jennie ile

Rosé
ben geldim bile
hadi gelin
çok korkuyorum bu kadından ben

Jennie
MEKCIWMAO2IDRJAKWDOEK
Salakkk
geliyoruz biz

önüne bak Jennie
mal

Jimin
siz gidip kendinize grup falan açsanıza
sabah sabah uyandırıyorsunuz bizi de

Rosé
sabah sabah mı
saat 14.45 Jimin

Jimin
bana ne
sana gel beni uyut dedim
uyutmadın

Namjoon
bi susmadın Jimin sen de
iyi şanslar size kızlar

Jisoo
şansını isteyen olmadı

Namjoon
İyilik yaptım o da yaramıyor
ne hâlin varsa gör Jisoo

Jisoo fazla oldu sanki
neyse geldik biz

Kırmızı deri koltuklara oturdum ve Jennie'nin oturması için çantamı çektim. Rosé geldiğimiz için o kadar mutluydu ki sarılmalara doyamamıştı.

"Neden buradayız hocam?" dedi Jennie. Onunla en rahat konuşan Jennie idi. Sorusunu onaylayarak hocaya baktım. O da endişeli bir şekilde etrafına bakınıyordu. Sanki Jisoo'dan başka birini bekliyor gibiydik.

"Jisoo geldi."

Rosé'nin sesiyle tahta kapıdan somurtarak masamıza gelen Jisoo'ya gülümsedim. Hocanın yanına oturmayacağını bildiğimizden iyice kaydık. Sonunda o da geldiğinde tekrar hocaya döndüm.

"Hocam, neden buradayız?" soruma karşılık çantasından beş tane dosya bıraktı önümüze. Hepimiz aval aval bir dosyalara, bir de hocaya bakıyorduk.

"Bunlar ne hocam?" Rosé dosyayı açmak istediğinde hoca hemen elini tuttu ve geri çekti. Asla konuşmuyordu. Bu durum beni sıkmıştı. Böyle salak salak oturacak mıydık? Gözlerimi devirdim ve etrafıma bakınmaya başladım. Buraya daha önce gelmemiştim ve adını bile bilmiyordum. Sanırım tek bilmeyen ben değildim çünkü bizden başka kimse yoktu.

Az sonra içeri iki tane adam girdi. Üzerlerinde oldukça pahalı takımlar vardı ve girdikleri anda kaliteli parfümleri etrafımızı sarmıştı. Hocamız arkalarını dönüp küçük bir işaret yaptı. Bunu yapmasına gerek yoktu çünkü sadece biz vardık. Yine de adamlar yeni görmüşçesine hızlıca yanımıza vardılar, selam verip hocamızın yanına oturdular.

Kızlara baktım, bakışları neler oluyor anasını satayım gibiydi. Kafamı iki yana salladım ve doğruldum.

"Hocam, artık konuşabilir miyiz? Bu dosyalar ve tanımadığımız iki adam da neyin nesi?" soruma karşılık adamlardan biri gözlüğünü çıkardı. "Bu sanırım Lalisa olmalı, şarkıyı coşturan kız."

Şarkıyı coşturan kız?

Kızlara baktım, sonrasında hocaya. Anlamıyordum, derin bir nefes aldım ve açıklaması için hocaya baktım. Anlamış olacaktı ki doğruldu ve suyundan bir yudum aldı.

"Kızlar, size bahsetmiştim ya hani, Yarışmaya yönetimden kişiler gelecek diye." kalbim deli gibi atmaya başlamıştı. Şaka olmalıydı. Eliyle iki adamı gösterip devam etti. "Şirketten gelenler, sizi çok beğenmişler. Onlara kaydınızı verdim ve sizi şirkete almak istiyorlar."

Kalp atış hızım koltuğu sallayacak derece de büyüktü. Ya da hepimizin hızlı attığı için sallanıyordu. Ya da deprem oluyordu. Ya da ben rüyadaydım ve annem beni sarsıyordu.

Jennie'nin elini sıkmayı bıraktım ve yarı açık ağzımla dosyalara bakmaya başladım.

"Siz, yani bu söylenir mi bilmem ama hangi şirketsiniz?" dedi Jisoo. Adam istifini bozmadan Bighit dediğinde ağzımdan bir küfür çıkacaktı az kalsın. Kafamı kaldırdım ve karşımda duran adamlara baktım.

"Ama en son kötü olaylar olmuştu." dedi Rosé. Evet, kız grupları dağılmıştı ve şu an çöküştelerdi. Bizi isteyen şirkete bak, ne olacaktı? YG falan mı?

Diğer adam doğruldu ve gözlüğünü çıkardı. "Evet, biz de bu yüzden sizi istiyoruz. Bir erkek ve bir kız grubu çıkaracağız. Sonrasında ise çok ünlü olacaksınız. Siz de biz de kârdayız. Tamam mı?"

Kafamda çok soru vardı.

"Peki ya tutmazsak?" Bu ihtimali kimse mi düşünmemişti?

"İstatistiklere göre imkansız. Bakın çok yeteneklisiniz, salal bir okul grubunda yem olmanızı istemeyiz." Gözlüğünü ilk çıkaran adama bakıyordu hocamız. Bu biraz ağır olmuştu sanki. "Üzgünüm, alınmayın siz."

"Bence bunu ailelerimizle konuşmalıyız." Jisoo'ya baktım ve kafamı salladım ama diğer ikisi bunu istemiyor gibiydi. Alttan Jennie'nin elini tuttum ve bana bakmasını sağladım.

"Bunu ailelerimizle konuştuk zaten, neyi bekliyoruz Lisa, Jisoo?"

"Katılıyorum, hayatımızın şansını kaçırmayalım."

"Hayatımızı mahvededebiliriz Rosé." dedi Jisoo. Haklıydı ama sanırım onlara ikna oluyordum. Belki de istediğimizi yapmalıydık, belki de hemen şimdi bu anlaşmayı imzalamalıydık.

"Tamam, bir saniye. Size soru sorma hakkımız olmalı değil mi?" soruma yanıt olarak iyice yerleşen iki adam kafasını salladı. Derin bir nefes alıp devam ettim. "Staj yaparken nerede kalacağız, bize yemek verilecek mi, para ya da? Okula devam edecek miyiz?"

Adamlardan biri doğruldu ve ellerini masanın üstünde birleştirdi. "Yurtta aynı odada kalacaksınız, eğitimde olacağınız için bütün masrafları şirket ödeyecek ve evet okula devam edebilirsiniz. Başka soru var mı?"

Yoktu ve sanırım bunu yapacaktık. Değecek miydi bilmiyorduk, yine de bunu yapacaktık ve hayatımıza başlayacaktık. İyi ya da kötü.

Ve yaptık, dördümüz de önümüzdeki dosyaları imzaladık. Artık BigHit stajyerleriydik.

selaaam
bu bölüme olan tepkilerinizi merak ediyorum
ayrıca birkaç bölüme final geliyor
umarım diğer kitapta sizi mutlu eder
diğer bölümlerde görüşmek üzere💞

I want to play the game || jenlisa Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin