2.BÖLÜM

3.3K 90 12
                                    

Uyandığımda kendimi hastane odasında buldum. Bayılmamdan tahminen yarım saat geçmişti. Benim annemi nasıl Azra'nın babası öldürebilirdi ki? Hem annemle babasının ne işi vardı ?
Babam bizi ben 8 yaşındayken terketti. Nedenini hiç bilmiyorum. Şimdi tesadüfler sinsilesi olarak düşündüğüm şekilde annem öldürüldü.
Peki şunu söylemek istiyorum. Annemin kimin öldürdüğünü Kutay hoca nerden biliyor?
"İyi misin Ulya? " diyerek beni düşüncelerimin arkasından kurtardı Kutay hoca.
" Bak, yaşadıklarını biliyorum. Çok acı. Bunu atlattıktan sonra, sana herşeyi anlatacağım. " dedi ve gitti.
" Daha ne kadar katlanabilirim ki?" diye fısıldadım. Bana hüzülü gözlerle bakıp gitti.
Nefes gelince bana telaşla "Ne oluyor Uli? Daha ilk günden. " dedi. Sarıldı.
" Nefes, şimdi söyleyemem. " dedim. Erdem'de gelmişti. Bana herkes gibi üzgün üzgün bakıyordu.
Onlarda biraz durduktan sonra gittiler. Annemi Azra'nın babası nasıl öldürebilirdi ki?
Ağlayarak dalmıştım uykuya. Bunlar bana şimdiden çok ağır gelmişti. Kim bilir, neler olsa ben ne yapacaktım?
Rüyamda annemi gördüm. Küçükken çalıştığı hastaneye gelmiştim. Daha 10 yaşındaydım.

"Anne? Burada mı insanların hayatını kurtarıyorsun? "
"Tabiki. Bak burada biz insanları kontrol ediyoruz. "
"Ya, bende senin gibi doktor olup, insanları iyileştirmek istiyorum. "
"Çok çalışman gerekiyor. Biliyorsun değil mi kuşum?"
" Evet, gerekirse 5 gün aralıksız uyumayacağım anne. "
"Aferin benim çalışkan kuşum. Hadi sen git oyun alanında oyna." diyerek küçük Ulya'yı öptü annesi. Ulya büyük mutlulukla oyun alanına gitmişti. Hemde orada doktorculuk oynamışlardı.

" Ulya? " diyerek açtım gözlerimi. Selda gelmişti. Onunla hiç konuşmadığımız için utanmıştı.
" Efendim Selda? " dedim gülümseyerek.
" Serumunu çıkaracağım. O yüzden geldim. Başın...sağolsun... Ah, ya, ben sana hatırlattım..." cümlesini devam ettirecekken onu susturdum.
" Sorun değil. Şey, mesai saati şimdiden başlıyor değil mi? "
" Evet. Kutay hoca özellikle beni senin yanına gönderdi. " dedi ve gülümsedi. Serumumu çıkarmaya başladı.
" Azra sana neden o kadar kince bakıyor? " dedi birden.
Bilmem diye ağızımı büktüm. Gülümseyerek gitti. Mahfoldum şimdi. Of...
" Günaydın." diyerek içeri girdi Kutay hoca.
" Günaydın. " dedim gülümsemeye çalışarak.
Ama mutlu değildim. Hele bu haberden sonra...
Hemen kalkmaya başladım. Kutay hocada telaşla yardım etmeye başladı. Hoppa, ben kendim kalkabiliyorum herhalde, değil mi?
" Tek başıma kalkabiliyorum hocam."
"Ama dikkatli olmalısın. İstersen eve git."
" Hayır. Ayla'nın yanına gitmeliyim." dedim ve tuvalette gittim. Ben niye böyle Kutay hocanın yanından hızla ayrıldım ki?
" Ulya, üstünü..."
" Tamam hocam. Siz bırakın ve çıkın." dedim. Kapı sesi gelince hemen dışarı çıktım. Hemen odaya bakıp üstümü giydim. Dışarı çıkıp Ayla'nın dosyasını aldım. Tam giriyordum ki bir ses durdurdu beni.
" Ulya?" dedi o ses. O sesi duyduğum an hemen Ayla'nın odasına girdim. O sesin kim olduğunu bile bilmek istemiyordum.
Gülümseyerek Ayla'nın yanına geldim. Bana biraz hüzün birazda heyecanla bakıyordu. Kontrol ettim ve hiçbir şey söylemedi bana. Annesi tahmin ettiğime göre kantindeydi. Tam o sırada odadan çıkıyordum ki Ayla bana soru sordu.
" Bebeği aldırma şansım var mı? " dedi bana. Korkuyla ona döndüğüm zaman ona bunu nasıl yapabilirsin? bakışları attım.
" Annem öyle istiyor. Ama ben böyle olmasını istemiyorum. Benim içimde bir can var. Ve o canın alınmasını istemiyorum. Buna gönlüm nasıl elverebilir ki? "
" Ama sen..." dedim ve çıktım. Ağlamaya başladım. Neden şimdi bu kadar duygusal olmaya başlamıştım ?
Hemen dosyayı alıp Efe'ye verdim. Asistan odasınna gittim. Yere oturup kendime kapandım.

Mafya ve DoktorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin