Mafya ve Doktor

4. BÖLÜM

~Kutay Yerseven'in Anlatımıyla~
~ 3 saat önce~
Ulya gittiği an ona seslendim ama beni umursamadı. Ona dediklerim onun kalbini acıtmış gibiydi. Onu sevdiğimi biliyor gibiydi...
Hemen Emir'i aradım. O benim en iyi arkadaşımdı. Ne sorunum olsa, ona danışırdım.
Onla ortaokuldan beri arkadaştık, ancak lisede yollarımızı ayırmıştık. Ama üniversitede yollarımız yineden buluşmuştu. Ama sonra başka hastanelere tayin çıkınca yine yollarımız ayrılmıştı. Ama numaralarımızı almıştık. Ve şimdi ona çok ihtiyacım vardı.
"Alo? Kutay, şimdi aramasan olmazdı değil mi abi? "
"Of ya...abi ne var?"
"Kız gibisin kardeşim. Dışın sert erkek gibi duruyor ama için kız."
"Ya bi git. Gel yanıma. "
"Ayy, sevgilisinden ayrılmış kız gibisin."
"Kız değilim ben abi. Bunu bil. Hem Azra'dan ayrıldım. "
Emir demek birşey içiyordu ki onu püskürdü. Çünkü püskürme sesi gelmişti.
"Abi,bir birayı da şok geçirtmeden içirtmiyecek misin ya?"
"Ya oğlum bi sus. Döverim bak seni. Sanki seni bira içerken hep arıyormuşum gibi."
"Ne alaka lan? Dünde öyle aradın. Hay ananın ya...yine birşey çıktı anlaşılan. Gel şu sizin hastanenin yakındaki AVM'ye, süper , enfes bir viski içelim. Bana herşeyi anlatırsın. "
"Sende ne alkolik çıktın ya."
"Ya aga, geliyor musun, gelmiyor musun?"
"Tamam geliyorum. Geldiğim zaman ararım seni." dedi ve bende telefonu kapattım.

Yaman Doktor: Hocam şu dosya işi ne olacak?

Yaman, bizim hastanenin doktoru. Kendisi biraz havacıdır. Ama iyi biridir. Onla akraba gibi bir şeyiz. Ama çok uzaktan.

Ben: Odama getir. Sonra 467'de ki hastayı kontrol et.
Yaman Doktor: 👍
Yaman Doktor: Hocam hastanın kan tahlilleri vardı. Ne yapayım?
Ben: Getir bana göster. Dosyaları hallettikten sonra sonucu söylersin.
Yaman Doktor: Tamam hocam , nasıl isterseniz.

Hemen bir şeylerle ilgilenmeye başladım. Ama aklım hep Ulya'daydı. Dediklerim kendisine dokunmuş olmalıydı ama sanki onu sevdiğimi biliyor gibiydi.
Neden onu seviyordum ki?
O çok masum bir kızdı. Sevecendi, neşeliydi. Zekiydi.
Eskiden çok mutlu olduğunu biliyordum. Annesi bana hep anlatıyordu.
Tuana hocam...
Kendisi öldükten sonra Azra'dan iyicene bir nefret etmiştim. Bana hayatımı şartla bağışlamıştı. Sevgili olmak. Ama bugün güzel bir gündü. Çünkü ondan ayrılmıştım. Sevmediğim bir kişiyle sonsuza kadar birlikte kalamazdım. Çünkü ben Ulya'yı seviyordum. Bana ne yaparsa yapsınlar: Kemiklerimi kırsınlar , asitin içine soksunlar...ne olursa olsun ben hep Ulya'yı sevecektim. Ne yaparlarsa yapsınlar...Hiç umrumda değil.
O sırada telefonumun çaldığını gördüm. Arayan kişi elbetteki Azra idi. Babası onun telefonundan arayıp, beni tehtid edebilirdi. Ama ondan hiç korkum yoktu. Ufak bir korkum olmadan telefonu açtım.
"Ne var?"
"Kutay, bak bir şans daha ver bana. Beni çok seveceksin."
"Azra,sanki beni aldatmış gibi konuşma. Ben seni sevmiyorum."
"Ben ilk defa birine aşık oldum Kutay. Lütfen,lütfen bir şans daha ver." dedi Azra. Tam birşey daha söyleyecekken kapı çaldı. Yaman olmalıydı. Hemen telefonu kapattım ve sessize aldım. Masamın çekmecesine koydum. "Girin." dedim. Tahmin ettiğim gibi gelen Yaman'dı.
"Hocam dosyalar ve kan tahlilleri."
"Tamam,dosyalar bende. Kan tahlillerine bakalım."
Hemen kan tahlillerine baktım. Sorun yoktu.
"Kan tahlillerinde sorun yok Yaman. Rahat olabilirsin. " dedim. O da kan tahlillerini alıp gidiyordu ki benimde onla geleceğimi söyledim. O da mutlulukla kabul etti.
Hemen, sonuçları aldım ve peşimden gelmesini söyledim. Giderken onu gördüm. Ulya'yı...
Sonra hemen odaya girdik. Hastamız 35 yaşında, mühendis Mehmet Bey idi.
"Mehmet bey, kan tahlili sonuçlarınıza baktım. Rahat olabilirsiniz. "
"Teşekkür ederim. "
"Gerekli ilaçları ben size ulaştıracağım. Geçmiş olsun. Yaman sen taburcu işlemlerine başla."
"Tamam hocam. "
Hemen çıktım. Odama girdim. Telefonumu açtığım zaman Azra'dan 34 tane cevapsız arama vardı. Ama yinede ona geri dönmedim. Tabikide Azra'dan mesajda vardı.

Azra: Kutay beni ara. Ya lütfen. Sev beni.

Cevap vermedim. Sevmeyecektim onu hiçbir zaman. Hemen üstümü değiştirip arabama bindim. Hemen eve gittim. Telefonda İmstagram'da uğraştım. Onun hesabına baktım. Ama istek göndermedim. İstemedim. Nedenini bilmiyordum...
Hemen duş aldım. Duştan çıktığım zaman Azra arıyordu.
" Lütfen. Lütfen sev beni..."
"Seni nasıl seveyim ya! Nasıl? Senin baban benim hocamı öldürdü, sevdiğim kızın annesini öldürdü! Nasıl seveyim? Hergün onca tehtid yedim ben! Nasıl seveyim!" diyerek telefonu kapattım. Azra beni çok sinirlendiriyordu.
Hemen üstümü giydim. Montumu giyip evden çıktım.
Araba bindiğimde Emir arıyordu beni. Hemen Bluetooth kuluklığımı takıp aramaya cevap verdim.
"Ne zaman geliyorsun abi?"
"Dur oğlum ya, yeni çıktım evden."
"Neyin kafası bu!"
"Sen baya içtin herhalde. "
"Ne ya, alt tarafı 5 şişe içtim. "
"Hayvansın sen. "
" Dur oğlum, birde senle viski içeceğğğğğ."
"Hemen oraya geleceğim. Yoksa delircen. "
" Cafe Bar'dayım. Oradan AVM'ye geçeriz. Bay bay aşkitommmmm."
"Aşkitommmmm mu?" dedim onu taklit ederek. "Hemen geliyorum." dedim ve telefonu kapattım.
Arabamı Cafe Bar yönüne sürdüm. Gelince arabamı otoparka sürdüm. Cafe Bar'a girdim. Emir dans pistinde bir kızla dans ediyordu. Emir işte. Kaşar kızlar gibi oluyor sarhoş olunca.
"Ay benim hayatım gelmiş. " dedi bana koşarak. Kızı demek hızlıca itmiş olmalıydı ki, kız yere düşmüştü ve Emir'i çok sinirli bir şekilde bakıyordu.
"Ya sen manyak mısın? Gidiyoruz."
"Nereye? "
"AVM'ye ya."
"Hayır viski içelim bi." dedi ve beni masaya götürdü. Birer viski söyleyip konuşmaya başladı.
"Hadi. Dökül." dedi ciddi bir şekilde. Emir böyle salak salak haraketler yapsa bile kolay kolay sarhoş olmazdı Emir.
"Anlattım Azra ile ayrıldık. Çünkü ben birine aşık oldum. " dediğim anda Emir yudum aldığı viskisini aldığı gibi üzerime püskürttü.
"Ne?"
"Dediğim gibi."
"Yuh."
"Ne yuh? "
"Abi adam mafya. "
"Ne yapayım? Aşık olamaz mıyım ?"
"Anlat."
"Onu ilk gördüğümde aşık oldum. Aklımın köşesinde hep o vardı. Annesini Azra'nın babası öldürdüğünü söylediğim zaman, bayıldı. O an içimden bir parça gitti. O kadar masum , o kadar temiz kalpli ki..."
"Kız kim? "
"Ulya Yüzgeş."
"Annesi Tuana Yüzgeş'di değil mi?"
"Aynen."
"Bir kere konuşmuştuk. Belki görürse tanır beni. " dedikten sonra viskimden bir yudum aldım.
" Parti var 2 gün sonra. "
"Ee, ne güzel. Dansa kaldırırsın."
" Hayır, Azra bu zamanda çok tehlikeli olur. O yüzden Ulya'yı gözetlemem lazım."
"O zaman bende geliyorum. Ajan Emir Giray iş başında! "
" Neyse AVM'ye gidelim. Acıktım."
"Ajan Emir Giray şimdi AVM'ye gidiyor. " kalktık ve arabama doğru ilerledik.
Emir arkamdan telefonla uğraşarak geliyordu.
" Azra, bak yeter. Anla, seni sevmiyor. "
" Emir lütfen, onla konuş. "
" Ya seni engelliyorum, ne yapıyorsan yap. Kendini denizden mi uçurumdan mı atıyorsun, umrumda değil. " dedi ve sinirli bir şekilde telefonu kapattı.
Arabaya bindi.
"Azra'yı öldürmek lazım ama babası bizi asit dolu varilin içine sokar. "
"Boşver." dedim ve arabayı sürmeye başladım.
AVM otoparkına arabamı bıraktıktan sonra yukarı çıktık.
"Kanka, parti varsa bir güzel gömlek bakayım. Çünkü partideki güzel kızları bir tavlayayım. "
" Emir, sen Emir Giray'sın. Kızları tavlama! " dedim. Aynı anda kahkaha atmaya başladık. Sonra hemen erkek ürünleri satan mağazaya girdik. Emir hemen seçtiği bir gömleği seçip aldı. Hemen asansörle yukarı çıktık. Emir'in telefonu çalmaya başlayınca "Abi kız kardeşim arıyor. Sen oturacak yer bul ben geliyorum. " dedi ve gitti. Bende hemen yemek bölümünde yer aramaya başladım. Yer bulduğum yere gidiyorum ki, onunla karşılaştım. Nefes'i ciddi bir şekilde dinliyordu. Ciddi olması o kadar güzeldi ki...Beni fark ettiğinde gülümsedim. O da bana gülümsemesinin belki de en güzelinden  vermişti.
Sonra da masaya geçtim.
Onu çok seviyordum...
Bir kızı bu kadar fazla sevmemiştim...
Seni çok seviyorum masumum...