[Jisung'un gözünden] Kuşların sesiyle yavaşça gözlerimi açtım demek isterdim ama annemin başımdan aşağıya buzlu su dökmesiyle uyandım... sabahın 6'sında. Okulum olduğunu sanmış. Bir arkadaşım filan yapmış olsa baya kızardım ama annem benim o, beni bu mal halimle kabul ediyor. Yani arkadaşlarım da kabul ediyor ama annem beni 7/24 görüyor... Neyse, artık yatağım ve ben ıslak olduğumuz için uyumaktan vaz geçip hazırlanmaya başladım.
Bugün Minho ile buluşacaktım. Normalde biriyle buluşurken filan heyecanlanmam ama nedense bayılacak gibi hissediyordum. Ben de oyalanmayı bırakıp hazırlanmaya başladım. Sarı hoodie'mi ve siyah eşofmanlarımı giydim, üstüne de siyah kot ceketimi alırdım, uğraşmaya gerek yoktu. Şimdi dersiniz ilk defa canlı göreceksin çocuğu niye eline geçen ilk şeyleri giyiyorsun... çünkü neden olmasın?
Hazırlandıktan sonra kahvaltıya inip biraz çizgi film izledim. Evet, 19 yaşındayım ve hala çizgi film izliyorum, ne var bunda? Buluşmamıza 10 dakika kala, kapının yanındaki, içi kitaplarla dolu olan çantamı aldım ve bisikletime binip yola koyuldum.
Tam olarak 12 dakika süren yolun sonunda kafeye gelmiştim. İçeri girdim ve gözlerimle Minho'yu aramaya başladım. Gözüm bana doğru el sallayan Minho'yu görmemle birlikle durdu. Ağır adımlarla ona doğru gitmeye başladığımda ayağa kalktı ve bana doğru yürümeye başladı. Karşı karşıya geldiğimizde beni yavaşça süzdü ve sarıldı. Nedensizce kalbim çok hızlı atıyordu... ve Minho... o gerçekten harika görünüyordu, ve kendine has bir kokusu vardı, o... çok güzeldi.. Sarılmamız bitince masanın olduğu yere gidip yerlerimize oturduk.
Çantamı yere koyduktan sonra kahverengi olan saçlarımı elimle geriye attım. Bisikletle geldiğimden dolayı saçlarım dağılmıştı, rüzgar vardı. Saçlarımı bir kaç kere boyatmıştım. Seviyordum kendimde küçük değişiklikler yapmayı. Hatta yakın bir süre sonra sarıya boyatmayı planlıyordum.
Oturduktan sonra garsona siparişlerimizi verdik, tabiki de Cheesecake istemiştim, minho da benimle aynı şeyi yemek istediğini söylemişti, yani iki tane Cheesecake almıştık.
Uzun bir süre sessiz kaldıktan sonra Minho konuşmaya başlamıştı: "Harika göründüğümü biliyorum ama ders çalışmaya başlamalıyız Sung." İki saniye ona baktıktan sonra ders çalışmak için buluştuğumuzu hatırladım ve defter ve kitaplarımı çıkardım.
Yaklaşık 2 saat boyunca çalıştıktan sonra artık kafamın almayacağını anladım, bu yüzden minho'ya dönüp çalışmayı bırakıp sohbet etme teklifini sundum, tabiki de kabul etmişti.
İlk başta kendimizden bahsetmiştik ve eski anılarımız hakkında konuşmuştuk, kafamı demir parmaklıklara sıkıştırmam gibi veya bir kafede çikolatalı süt olmadığı için garsonla kavga etmem gibi... Konuşmamız devam ederken aklıma gelen soruyla durdum ve konuşmaya başladım: "sen okuldan mezun olmuştun değil mi? Peki ne iş yapıyorsun?" Bir süre yüzüme baktıktan sonra ağzını açtı: "öğretmenlik okuduğum için bir sene daha okula gitmem gerekiyor, ailem de geçen sene Gimpo'ya geri döndüğü için şu anlık part time tek günlük bakıcılık veya özel öğretmenlik yapıyorum." Ben de diyorum niye bu kadar Zeki... Öğretmenlik okuyormuş. Neyse, bu şekilde bir kaç saat daha sohbet ettikten sonra evlerimize gitmek için ayrılmaya karar verdik.
Kafenin kapısından çıktığımızda Minho'ya döndüm: "bana ders çalıştırdığın için teşekkürler, gerçekten işime yaradı." Gözlerimin içine bakıp cevap verdi: "bundan sonra eğer sınavdan kalırsan ağzına sıçarım haberin olsun beyin israfı." Kıkırdadım. Gözlerimin içine bakmayı sürdürdü ve sonra beni omuzlarımdan tutup kendine çekti ve sarıldı. Gerçekten çok içten ve sıcak sarılıyordu.
Sarılmayı bıraktığımızda tekrar gözlerimin içine bakmaya başladı, sonra da ağzını açtı: "hadi bol şans sana, görüşürüz Sungie." Ona "görüşürüz" diye cevap verdikten sonra bisikletime atlayıp eve olan yolumu tuttum. Kalbim çok hızlı atıyordu. Minho, o gerçekten çok yakışıklıydı, ve samimi, aynı zamanda da zeki... bir insan Nasıl bunların hepsine sahip olabilirdi ki?
Bunlar hakkında düşünürken eve geldim, cebimdeki telefonumu elime aldığımda Minho'dan mesaj geldiğini fark ettim.
MeanHoe: eve gelince haber ver Sung
Jisung Çıkabilir: Geldim hyunf Hyung Teşekkürler çalıştırdığın için
MeanHoe: sorun değil Tekrar gerekirse söyle
Jisung Çıkabilir: teşekkürler Ve iyi geceler
MeanHoe: Sana da beyin israfı >.< ————— Eveet, ne yazdığımı bilmiyorum, sorgulamayın dkdkkdkdm
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.