VIII

5K 495 355
                                    

Minho bana bakıcılık yapalı 3 hafta olmuştu ve onu o zamandan beri görmemiştim. Yani hala yazışıyorduk ama o günden sonra bir daha yüz yüze görüşmedik.
Neyse, saat 6 gibi uyandım ve okul kıyafetlerimi giyinip yüzümü yıkadım. Tam odamdan çıkacaktım ki yağmurun başladığını farkettim. Sel basacak gibiydi hatta. Üzüntüyle bir nefes verip kahvaltıya indim.  Anneme masayı kurmasına yardım ettikten sonra kahvaltımızı ettik. Babam çoktan işe gitmişti, yani evde değildi. Kahvaltımız bittikten sonra yağmurluğumu giydim ve okul çantamı sırtıma taktım. Okula ya yürüyerek ya da bisikletle gidiyordum, yani bu yağmurda geberecektim.

Evden çıkınca tam bisikletime koşacaktım ki duyduğum korna sesiyle durdum. Arkamı döndüğümde Minho'yu görmeyi beklemiyordum.
Koşarak yanına gittim be arabanın camını açmasını bekledim.
Minho: hadi atla
Kafam karışmıştı. Niye bizim evimizin önünde arabayla bekliyordu ki?
Ben: neden buradasın ki
Minho: yağmur yağdığını gördüm ve seni okula götürmeye geldim, atla hadi.
Arabaya binip kapıyı kapattım, kemerimi takarken Minho'nun üzerimdeki bakışlarını farkettim. Birkaç saniye daha baktıktan sonra arabayı çalıştırdı.
Yol 7-8 dakika civarındaydı. Zaten bütün yol boyunca şarkı söylemiştik, Minho'nun gerçekten çok güzel bir sesi olduğunu da o zaman farketmiştim. Sesi gerçekten özeldi, bir şarkıda söylediği yer hemen ortaya çıkıyordu.
Otoparka geldiğimizde tam arabadan inip okula koşacakken Minho beni durdurdu.
Minho: yanımda şemsiye var. Birlikte gidelim böylece şemsiyeyi yanımda götürebilirim.
Sessizce kafamı salladım. Arabadan indik ve okula doğru yürümeye başladık. O etrafını seyrediyordu, ben de onu. O, gerçekten çok yakışıklıydı, orantılı bir yüzü ve tam yerine oturan bir dudağı vardı, tam aşık olunacak bir türden.
Bunlar hakkında düşünürken okula gelmiştik bile.
Ben: Eee, beni okula kadar bıraktığın için teşekkürler... Sonra görüşürüz o zaman.

Tam arkamı dönüp gidecekken minho beni bileğimden kendine doğru çekti, belimden tuttuktan sonra dudaklarıma masum bir öpücük kondurdu.
Bi dakika ne??!
MİNHO. BENİ. ÖPTÜ.
AĞAĞAĞĞAĞAĞĞAĞAĞAĞĞA
Ben daha olanları yeni kavramışken o bana görüşürüz demiş ve arkasını dönüp yola koyulmuştu bile.  Islandığımı hatırladığım zaman da koşarak okula gitmiştim.

Okulda sessizdim, hala minho'nun yaptıklarını düşünüyordum. Bunu farkeden Seungmin ve Jeongin artık dayanamayıp sormaya karar vermişlerdi
Seungmin: Dostum, iyi misin?
Ben: Ha, ben mi? İyiyim ya sorun yok
Jeongin: Pek inandırıcı gelmedi ama...
Ben: ne sorunum olabilir ki?
Jeongin: o da doğru bak
Biz konuşmaya devam ederken öğretmen gelmiş, derse başlamıştı..

O sırada aklıma bir fikir geldi, teneffüste Minho ile konuşacaktım.
40 dakikalık ders boyunca gerçekten çok heyecanlıydım. Beni seviyor muydu? Ya bana çıkma teklif ederse? Ben onu seviyor muyum? Neden beni öptü?
Bunun gibi türlü türlü sorular aklımdan çıkmak bilmiyordu.

Sonunda ders bitmişti. Öğretmenin gittiği saniye telefonumu çıkarıp Minho'yla olan mesajlarımızı açmıştım bile. Zaten o sırada onun bana mesaj yazmış olduğunu farketmiştim.

MeanHoe: Büyük ihtimalle neden seni öptüğümü düşünüyorsundur, bu arada sana sormadan yaptığım için üzgünüm. Neyse, şöyleki son zamanlarda sana karşı olan hislerimin değiştiğini farkettim, romantik şeylerde iyi değilim bu yüzden direk sormak istiyorum. Benim sevgilim, benim gökyüzündeki tek yıldızım olur musun?

Minho beni seviyordu, peki ya ben? Benim ona karşı beslediğim duygular ne?
——————
Heyecanlı yerde bırakıp insanları g*t etmek hobimdir flkdldkdkkd
Neyse sevdim ben bu bölümü
Söyleyecek bir şey yok aq
Neyse...
BYEE

BYEE

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Malice || MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin