GERÇEK KRAL

440 22 37
                                    


Hastane odasında baygın yatan ve bacağı sargılı olan Tuncay'a meraklı gözlerle bir hemşire bakıyordu.

Odaya Evren girdi. Güzel hemşireyi görünce, "Hey güzelim, durumu nasıl?" diye sordu.

Kadın Evren'e dönüp, "Doktor Bey az sonra burada olur," dedi ve devam etti, "Gerçekten şanslıymış. Üçüncü kattan balıklama atlayıp iki kırık kaburga, incinmiş omurga ve kırık kol, bacakla kurtulan az kişi olurdu. Babanız mı?"

Evren kızın onunla muhabbet etmesini dilemişti ve kız onunla muhabbet ediyordu.

"Evet babam," dedi ve aletlere bağlı, baygın yatan Tuncay'a bakıp, "Şanslı köpek!" dedi.

Hemşire gülümseyip, "Sizi iyi yetiştirememiş ama..." dedi ve kapıdan giren doktora, "Doktor Yalın, beyefendi hastanın oğlu."

Nina ve Cem patlamadan geriye kalmış evin içindelerdi. Etraf küle dönmüş kitaplarla, yanmış eşyalarla doluydu.

Cem etrafına bakınıp, "Savaş alanı gibi."

Nina kırık cama odaklanmış bir şekilde, "Cem, burada ne oldu?" diye sordu.

Cem etrafına bakıp neler olduğunu anlamaya çalışan bir dedektif gibi, "Tuncay'ın her daim oturduğu koltuk yere düşmüş. Patlamanın etkisi derdim ama değil. Koltuğun üstünde derin tırnak izleri var," ve koltuğu gösterdi, sonra kütüphaneye dönüp, "Kitaplık karıştırılmış," dedi.

Nina Cem'e bakıp, "Hey, Sherlock buraya kim geldi ve neden geldi?" diye sordu ve boynunda asılı olan yuvarlak gümüş kolyeyi avucunun içinde tutarken, "Allahım sen bizi koru!" dedi kısık sesle.

Cem yere eğilip yarısı yanmış bir kitabı tuttu. O anda her şey eski haline döndü.

Ev yanmamıştı. Tuncay yerde yatıyordu. Baygındı. Etraf dağınıktı. Cem korkuyla kitabı yere düşürdü.

Nina ne olduğunu anlamamıştı. Cem şaşkın şaşkın etrafına bakıyordu. Yere eğilip düşürdüğü kitaba dokundu. Kitaba dokunur dokunmaz ev tekrar dağınık eski halini aldı.

Ve yerde Tuncay yatıyordu.

Cem elini kitaptan çekince her yer yanık, isli halini aldı. Ayağa kalkıp Tuncay'ın koltuğuna doğru yürüdü.

Nina halen ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

Cem yerde yatan koltuğa dokundu. Koltuk bir anda eski halini aldı.

Tuncay koltukta oturuyor, televizyon izliyordu. Ta ki kapı hızla geriye doğru kırılana kadar. Tuncay telaşla yerinden kalktı.

O anda her şey karanlık hale geri döndü. Cem Nina'ya bakıp, "Eve zorla biri girmiş," dedi. Yerdeki yanık kapıya yaklaşıp, üstüne eğildi ve kapıya dokundu.

Kapının üstünde duruyordu, kapıyı kıran adam, yüzünü tam seçemedi ama ölü mavisi gözleri ve uzun iki dişi vardı.

Tuncay'a bakıp, "Selam Tuncay!" dedi.

Boğuk ve erkeksi bir sesi vardı. Ayaktaki Tuncay'a doğru yaklaştı.

Cem o anda kapının üstünden indi.

Her şey karanlık bir hal aldı. Nina Cem'e merakla bakıp, "Ne oluyor Medyum, yoksa ruhlar senle mi konuşuyor? " diye sordu.

Cem Nina'ya hiç bir şey söylemeden, odanın yarısını kaplayan halıyı elledi ve o anda olaylar kaldığı yerden devam etti.

Adam Tuncay'a doğru iki adım daha attı. Tuncay derin derin nefes alıyordu. İlk defa ciddi anlamda korkmuştu. Cem Tuncay'a bakıp,"Kaç!" dedi.

GÖLGELER SERİSİ - 4 - BAŞLANGICIN SONUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin