5. BÖLÜM-Dulunay'ın Gölgesi

15 3 0
                                    

         5. BÖLÜM - Dolunay'ın Gölgesi
      
          
                  🎶 Sia - Hellium
          

8 yıl oldu. Parka adımımı bile atmayalı. Babam, benden gideli tam 8 yıl oldu. En son seninle gelmiştim parka en son senin beni salıncakta, salladığın'da  yürekten'di, gülüşlerim Baba. 8 yıl sonra yine parktayım ve yine yalnız değilim.
Korkmuyorum neden yanımda olduğunu bilmiyorum ama ona baktığımda hissettiğim şey korku değil.

Yabancı; varlığı yabancı ama kalbime değil. Aklım, dolunayda parlayan dağınık saçlarına, vahşi dumanlı gözlerine, yorgun yüzüne yabancı değil. Gözlerimi ondan alıp önümdeki parka baktım. Beni asıl korkutan asıl yabancı burasıydı.

"Çocuk parkları ne acımasız yerler değilmi? Bir tarafta anne yada babalarıyla saatlerin bile nasıl geçtiğini anlamayan mutlu çocuklar. Bir tarafta parkı gördükleri anda gözleri dolan annesi, babası hatta kimsesi olmaya çocuklar.''
Elimle salıncağı işaret ettim.
"Bir çocuk için seni bir kere bile sallayacak ailenin olmaması kadar zor bişey olmamalı. Bu dünya en çokta çocuklar için zor."

Dolan gözlerimle, gecenin karanlığındaki parkı seyre dalarken öylece susup oturuyordu. Donmuş, bedenimden bir damla, sıcak göz yaşı firar etti.
Ona neden içimi döktüğümü bilmiyorum ama çok iyi bir dinleyici olduğu kesin.

"Sende birini kaybetmiş gibisin"dedi. Sesinin sıcaklığı aramızdaki buz kütlelerini eriti vermişti sanki. Kafa çevirip ona bakma cesaretimi topladım dumanlı gözleri beni karşıladı.
Benimi seyrediyordu? Galiba öyle yapıyordu gözleri beni sessizliğine davet ediyordu. Davetine karşılık verdim. Yüzünün, gözlerinin her noktasına göz koydum. En çokta üst dudağındaki minik beni sevdim. Gözlerimi yüzünden ayırmadan " evet en sevdiğimi kaybettim. Babamı" dedim. Gözleri benden kaçırdı, zaten dumanlı olan gözlerine karabulutlar çöktü. Tepkisiz yüzü, kasıldı karanlığa çevirdi.
Gecenin hipnoz'unu telefonumun telaşlı sesi dağıttı. Bu sefer arayan annemdi. Meşgule atıp telefonumu çantama attım.
"Telefon çaldığına göre gitme vakti geldi."
Tepki vermedi öylece geceyi izliyordu. Ortam onunla o kadar uyumlu gibiydi'ki insan bozmaya çekiniyordu. Ayakkabılarımı giyip ayaklandım gitmek için arkamı döndüm.
"Seni bıraka bilirim?"
Ona döndüğümde ayaklanmış elleri cebinde bana bakıyordu. "Yani istersen tabi?"
İster miyim; içimden kendime sordum. Gecenin bu vakti hiç tanımadığım hoş bi çocukla gitmek ister miydi? Muhtemelen gitmemeliyim öyle değilmi.
Mantıklı, aklı başında insan öyle yapardı. Ama beynimin içindeki Şimal bu sorudan sonra hevesle alkış tutuyordu. Temkinle başımı olumlu anlamda salladım. Sakin adımlarla arabaya doğru yürüdü iki adım arkasında onu takip ediyordum. Karşıma çıkan arabayla afalladım. Bu baya süper lüsk bir cipti. Hangi barmen bu tür bir arabaya binerdi ki. Ben dalmış arabaya bakarken o direksiyonun başına geçmişti bile. Beynimdeki şaşırıp, soru soran sesleri susturup arabanın kapısını açtım o ise dudağındaki yarım gülüşüyle beni izliyordu. Donmuş bedenime üfleyen klima sıcaklığıyla tenimi okşadı. Bedenimi sıcaklığa teslim edip koltuğa yaslanıp gözlerimi kapadım. Uzun zamandır hissetmediğim huzur beni ziyarete  gelmişti sanki.

Penceremin ince tülünden içeri sızan sonbaharın son güneşine açtım gözlerimi. Telefona bakmak için komidine uzandığımda elime gelen bir bardak su oldu. Gözlerimi tavana dikip kafamı toplamaya çalıştım. Dün eve onunla  gelmiştim.
Yatağa nasıl gelmiştim?
Üzerimdeki battaniye'yi sıyırıp kendime baktım. Dün geceki elbisem perişan olmuş halde duruyordu. Yataktan hızlıca kalktım. Çalışma masamın üzerindeki çantama açıp telefonumu aldım. Sayısız arama, mesajı görmezden gelip saate baktım. Saat tam olarak birdi. Biraz uykuya düşkün olabilirim ama ben hiç bir zaman bu kadar uyuduğumu hatırlamıyordum. Aynaya baktığımda yüzümde birbirine karışmış makyajım, dolanmış saçlarım isyan halindeydi. İyice temizlenip paklanmaya ihtiyacım vardı. Banyoya gitmek için kapıya yöneldiğimde kapımda yapıştırılmış not kağıdı vardı. Uzanıp kağıdı aldım.

ÖLÜ KALPLERİN MAHŞERİ (Vàhir)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin