KARŞILAŞMA

42 12 0
                                    

Kız çocuğun önüne geldi.

"Tatlım neden biraz daha dikkatli olmayı denemiyorsun."

Kıza ne diyeceğimi bilemedim. O panik ve aceleyle ne yapıcamı şaşırmıştım.

"Çok üzgünüm, özür dilerim ben derse yetişmeye çalışıyorum'da."

Kız kolunu çocuğun koluna geçirdi. Dudaklarını yapmacık bir şekilde, indirdi.
"Ahh tatlım kıyamam."

Başımı yerden kaldırıp baktığımda çocuğun, kurşun gibi soğuk, gözlerine denk geldim.

"Tekrar özür dilerim."deyip yürümeye başladım.

Bu kızıda, çocuğu'da daha önce okulda gördüğümü, hatırlamıyorum. Hem neden personel kapısından girmişlerdi ki. Kim olduklarını bilmiyorum ama verdikleri hissi beğenmemiştim.

Basamakları ikişer, ikişer çıktığımda Sude'nin merdivenlerin başında beklediğini gördüm.

"Nerde kaldın kızım yaa"

Bi taraftanda gözümle etrafı taramaya çalışıyordum.

"Gittimi o yarım akıllı"

"Evet gittide nasıl devam edicek bu böyle Şimal hep böyle gizlice girip, çıkamazsın.
Ben okul yönetimine söylemelisin artık."

Evet böyle devam edemezdi ama yapacak birşeyim yoktu ki.

'' Yönetime söylersem anneme söylerler. Annemi biliyosun okulu değiştirmeye kalkar. Son sene böyle bişey istemiyorum annemi, endişelendirmek'te istemiyorum."

"Neyse derse geç kalıcaz bulucaz bi çaresini."

İlk okul günü çok yoğun geçmese'de, benim için stresli ve karışık bi gündü.

"Şimal, Yağızın haftaya, doğum günü var napıcam kızım ben daha hiç bi halt düşünmedim.

Tam adamına sormuştu. Ben ne anlardım doğum günü, organizasyon falan. Bu şekilde konuşmam Sude'yi iyice panikletirdi elimden, geldiğince onu rahatlatmam gerekirdi.

"Merak etme hallederiz. Önce nerden başlamalıyız."

Sude hevesle anlatmaya başladı.

"Önce hediye ayarlamalıyız onun için aklımda bişeyler var gibi. Sonra mekan bulmamız gerek. Öncelik bu ikisi diğerleri kolay."

Aklına bişey gelmiş olucak ki birden durdu ve beni sarsmaya başladı.

"Şimal en önemli şeyi unuttuk."
"Neymiş"
"Elbise tabi ki"

Aklıma gelmeliydi, başka ne olabilirdi ki. Sude'nin elbiseyi liste başına, koymadığına şaşırmıştım.

Sude kumral saçlarını geriye atarak.

" Şimal hadi elbise bakmaya gidiyoruz."

Aklıma gelen başıma gelmişti. Ondan kurtuluş olmadığını biliyorum.

Bir kaç mağaza gezmeye başlamıştık bile. Sude ne kadar taşlı, parıltılı, dekolteli, elbise varsa toparlayıp kabine girdi. Kabinden çıktığında kırmızı, sırtı açık, ince askılı bir elbiseyle çıktı.

"Şimal nasıl olmuş"

Ne diyeceğimi bilemedim gerçekten güzeldi. Açık ten rengi, kumral saçlarıyla güzel meç olmuştu. Ama bana göre baya fazlaydı.

"Yani biraz abartılı değilmi sence?"

"Saçmalama Şimal sevgilimin doğum günü tabi ki abartıcam."

ÖLÜ KALPLERİN MAHŞERİ (Vàhir)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin