Vasiyetname

166 20 15
                                    

Vasiyetname

Sevgili kuzucum Baekhyun'um,

Bu yazdıklarım bir vasiyetnameden daha çok bir hatırattır. Ya da bir mektupta diyebilirsin. Yazdıklarımda okuyacağın şeylerin senin için çok zor olacağının farkındayım. Ama benden nefret etmemen için Tanrı'ya çokça dua ettim. Yüce Tanrı'da biliyor ki, sen bu dünyaya gelmeden önce babandan daha tatlı bulacağım bir çocuğun olacağını hiç düşünmemiştim. Annen seni iki aylıkken gelip kucağıma bıraktığında gözyaşlarım akarken seni ve babanı bana bağışladığı için çok şükrettim Tanrı'ya. Sen evimize bir güneş gibi doğup neşe getirmeden önce çok zorluklar yaşadık ve senin öncelikle bunları bilmen gerektiğini düşünüyorum. Bizim zamanımızda genç kız olmak göğüslerin hafif tomurcuklanması ile başlardı. Anlayacağın zorlukla itekleye itekleye 17 yaşımda evlendiğimde eşim 28 yaşında idi. İçinden dedene sövdüğünü duyar gibiyim. Küçük bir çocukla evlendiği için ama bana göre ona rastlamak hayatımın en güzel şeylerinden biriydi. Evlendikten bir yıl sonra bir çocuk derdine düştük. Çünkü yaşıtlarımın çocukları vardı ve çoğu ikinciye hamileydi. Dedenin yaşını da hesaba katarsak eğer daha fazla yaşı geçmeden çocuk sahibi olmak istiyordu. Üç yıl boyunca doktorlara, ebelere, üfürükçülere giderek derdimize bir çare bulmasını istedik. Ama mucizeyi isteyeceğimiz kişiyi unuttuk. Tanrı'ya dua ettik. En büyük mucizemiz gerçekleşti. Babana kavuştuk. O kadar mutluyduk ki... Bundan sonra olacak hiçbir şey bize değmezdi. Büyük bir yanılgı içinde olduğumuzu fark etmedik. İlk olarak ben henüz 35 yaşında iken dedeni zatürreden kaybettik. Bu süreçten sonra her şey bizim için kat be kat zorlaştı.

Baban eğitimi için okulların pansiyonuna yerleşerek liseyi bitirdi. Üniversiteyi kazandığında ise devlet yurduna yerleşti. Üniversitede Minho ile tanışmışlar. Zengin bir oğlanmış bu arkadaşı. İkisi birlikte takılır, birlikte yer içerlerdi. Arkadaşı ile beni de tanıştırdı. Efendi, yakışıklı bir çocuktu. Uzun boylu, geniş omuzlu, yanağında gamzesi olan biriydi. Arkadaşı bir ailenin ikiz kızlarından , bir saat önce doğan kızına aşık olmuş, adı He- Ran imiş. Kızda ona aşıkmış ama ortada bir sorun varmış. Kızın ikizi de Minho'yu seviyormuş. İki kardeş birbirleri ile bir süre konuşmamış. Olay o kadar büyümüş ki aileler bile işin içerisine girmiş artık. Park ailesi ne yapıp ne edip büyük kızı kendilerine almışlar. Küçük kız Bong Cha ise kendini dağıtmış bu sırada. Bizim akılsız da uzaktan ailenin dramını izlerken annene yani Bong Cha'ya aşık olmuş. Zaten ne olduysa ondan sonra oldu.

Aradan beş sene geçtikten sonra aile olayları çoktan durulmuştu. Baban, annen ile ara ara sürekli buluşup yakınlaşmışlar. Ama He- Ran ikinci çocuğa hamile kaldığı haberini eve getirip kutlama yaptıkları vakit Bong Cha içinde sakladıklarını dökmüş ortaya. Ailesi de kızlarını evden kovunca baban anneni alıp kendi evine getirmiş. O gece birlikte olmuşlar. Kadın sana gebe kalmış. Bu olaydan iki gün sonrada ben onların yanına gittim. Ama onların birlikte olmaları dışında her olaydan haberim vardı. Geldim gittim babana, sürekli o kadını evden göndermesi tembihinde bulundum. Kadının gönlü başkasındaydı ve babanı mutlu etmekten çok eziyet edecekti. Bende anayım kıyamadım evladıma. Ama bazı şeyler kadermiş işte. Kadın, benimle babanın tartışmalarını duyup evden gitti. Baban bana küstü. Her yerde onu aradı ama bulamadı. Aradan bir seneden biraz fazla geçti. Bir gün kapımız çalındı. Açtığımızda kapıda pusette seni gördük. Annen olacak o kadın seni kapımızın önüne koyup geri kayboldu. Hoş seni getirenin o olup olmadığına bile emin değilim. Ama pusette bir de kağıt vardı.

' Kwan bu senin oğlun, ona bakmakta sana düşer. Benden bu kadar.' demiş. Baban kahroldu ama içinde buruk bir sevinçte vardı. Seni aldı kollarına kokladı. Bir görseydin kuzum, senin topalak burnuna, çizgi gibi ağzına dokundu. Nazikçe seviyordu seni. Zarar gelir korkusu ile. Bir süre bize alışma zorluğu çektin, sürekli bir anne memesi, anne kokusu arıyordun. Sen iki yaşındayken baban bir gün yanında annen ile geldi. O zamandan beri bizimle birlikte yaşadı. Aradan bir yıl geçti geçmedi, babanı tehdit etmeye başladı. Benim için,

Kayıp İnci - 失落的珍珠 - Chanbaek -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin