Bölüm 11 - SIĞINAĞIM

639 16 1
                                    


O kadar huzurluydum ki .. 

Hep burada; bu insanın yanında, bu insanın yamacında olmak istiyordum. Kokusu bile ilaç. Nefesi bile can. Duygularım nereye gidiyordu. Kendimi çok kaptırmadan hemen kalkıp yalnızlığım ve umut'um ile yoluma devam etmeliydim. İyi ki bugün izin günümdü. Yoksa nasıl ayakta kalacaktım. 

Gözlerimi yavaşça açtığımda Umut, demir beyin boynuna kafasını koymuş camdan dışarı bakıyorlardı. O kadar güzel bir insanın tekrar tekrar aşık olası geliyordu. Üzerimdeki cennet kokan ceketi katlayıp koltuğun kenarına bıraktım. 

Yavaşça kalkıp onların yanına gittim. Nereye baktıklarını merak ettim. Çünkü hala beni fark etmemişlerdi. Bozulmuştum birazcık. Kafamı öne doğru uzattığımda camın yanındaki bembeyaz pamuk kedi onlara oyun yapıyordu. Sevimli kedi kendini sevdirmek için elinden gelen her şeyi yapıyordu. Umut'un hali olsa onunla oynamak isterdi eminim. Canımın içi hiç hasta olmazdı İnşallah...

Beni fark eden Demir yana kayıp umut'un beni görmesini sağladı. Beni gören bebeğim birden çığlık atıp bana doğru gelmeye çalıştı. Allah'tan demir çok sıkı tutyordu yoksa kesin düşerdi benim miniğim. Hemen kucağıma alıp her tarafını öpücüklere boğdum. Miniğim. Her şeyim. Aşkım. Sevgilim. Nasıl seviyorum seni diye seviyordum onu. Kuşum nasılda canlanmıştı. Minicik elleriyle yüzümü kendinden uzaklaştırmaya çalışıyordu. Durunca da tekrar sevilmek istiyordu. Oyuncu seni dedim daha çok severek. Yorulunca tekrar kafasını göğsüme yasladı. Acıkmıştır benim bebeğim. Demir'e dönüp günaydın dedim. Unutmuştum onu aşkımı severken...


Sadece bakıyordu. Ara ara kaşlarını çatıyordu. Artık ne düşünüyordu bilmiyordum. Tanımıyordum. Ama hiç gitmesin istiyordum. Ne diyordum ben ya..

Gözlerimiz birbirine dalmıştı. Etraftaki her şey silinmişti. Onun gözleri vardı benim için. Sadece o ve umut.. Dünya yansa sadece ikisi olsa yeterdi bana.. Bu sevda bana yabancıydı. Nefesim kesiliyordu. Ne yapacağımı bilmiyordum. Sessizdim. Yalnızdım. Sürekli çaba içerisindeydim. Bir ailem yoktu. Akıl danışacağım, derdimi paylaşacağım kimsem yoktu. Şükürler olsundu ki Umut'um vardı. Rabbim bana bağışlasın onu.. Çok seviyordum ailemin yadigarını. 

Birden bizi kendine çekmesiyle girmiş olduğum düşünce girdabından çıkardı. Ne olduğunu anlamadan kollarının içinde buldum kendimi. umut benim kollarım da, ben de demir'in kollarındaydım.  Ne güzel olmuştuk. Tamdık. Birdik. Ailem varmış gibi hissettim. Tamlık hissettim. Zaman  sanki hiç durmamış gibi hissettim. Aşk hep içimdeymiş gibi hissettim. Sonra... 

Sonra kendime geldim. Kendimi geri çekmek zorunda hissettim. Tanımadığım bir adamın kollarının arasındaydım. Kendimi ve Umut'u korumak zorundaydım. Biraz geri çekilince sert şekilde nefesini içine çekip aynı sertlikte geri verdi. Nasıl davranacağımı bilemedim. Korkuyordum böyle sert bakınca. O da bunu anlamış gibi gözlerini kapayıp açtı. 

Konuşmuyordum anlıyordu beni. İlk defa ne demek istediğimi anlayan biri vardı. Umut birazdan ağlayacağını belirten sesler çıkarınca ikimizin de odak noktası umut olmuştu. Çok acıkmıştı artık kafasını bana sürtüyordu. Annesi biliyordu beni. Ben ona, o bana muhtaçtı. 

Demir'e dönüp, çok acıktı. Artık gitmemiz lazım. Doktor ne dedi acaba? diye sorunca. Nefesini bırakarak. Çok üşütmüş ve diş çıkarıyormuş. O yüzden iyi bir bakıma ihtiyacı var. Benim evime gidiyoruz. Bir süre bende kalacaksınız. 

Tam ağzımı açmış itiraz edecekken; Sakın aksi bir cümle kurma! Ben ne dediğimi de ne yaptığımı da biliyorum. Size artık çok iyi bakacağım. Ve artık benimlesiniz. Benimsiniz. Anladın mı? diye sordu. 

Ben şok olmuş biçimde sadece kocaman açtığım gözlerimle ona bakıyordum. Telefonu açıp birisiyle konuştu. Umut ağlamaya başlayınca susturmaya çalışıyordum sadece..

Birden kolumu tutup yürütmeye, pardon koşa koşa yürümesine ayak uydurmaya çalışıyordum. kocaman adımlarla benim ona ayak uydurmamı bekliyordu. Hem de kucağımda Umut ile.. Bu adam beni ne sanıyordu acaba?? 

Nefes nefese kalmış bir şekilde  kolumu ellerinin arasından çekmeye çalıştım. O kadar sıkı tutuyordu ki.. Sinirle birden durunca ona çarptım. Hem umut ile hem de çekilmem ile neye uğradığımı şaşırmıştım. Kocaman gözlerimle ona bakarken kafasını eğmiş simsiyah gözleriyle tam gözlerimin içine bakıyordu. Neye sinirlenmişti ki bu adam şimdi??

Neden çekip duruyorsun beni. Kucağımda bebek var. Hem ben senin adımlarına nasıl ayak uydurayım. Görmüyor musun senden ne kadar kısayım. Bir senin bacak boyuna bak bir de benim. 

Sinirle ne dediğimi bilemeden öylece konuşuyordum. Sadece bakıyordu. 

Ne bakıyorsun öyle!! söylenmeye devam edecektim ki birden güldüğünü gördüm. Şok olmuş bir şekilde bakıyordum. Sonra bakışlarımı fark etmiş olmalı ki kendini topladı. Boğazını temizledi. Sonra hastanenin dışına yaklaştığımızda yine kolumu tutup Umut'u kucağına alıp elimi sıkıca tuttu. 

Sıcacık ellerinden bana sevgi, güven, aşk, aile duyguları geliyordu. Hiç bir şey konuşmamıştık ama yine de bu duyguları bana hissettiren bu adama çoktan bağlanmıştım. 

Hem Umut'a hem de bana ev olacak bu adama çoktan kucak açmıştık... 

MAFYA'NIN KÜÇÜĞÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin