Bölüm 13 - TEŞEKKÜRLER

460 12 1
                                    


Boğazını temizleyip; Aç mısın? Benim karnım çok aç.

İlk önce anlamadım neden bana söylediğini!  Ama dalgınlıktan kurtulduğumda kafamı kaldırıp yüzünü inceledim. 

Umut karnını doyurup uyudu. Sanırım sıra bizde...

Sessizce eve bakıp tekrar yüzüne baktım. Gecenin yarısı ne yapacağımı düşünüyordum. Yerimden kalkıp aklıma gelen yiyecekler ile gülümseyip 

Mutfak nerede? diye sordum. Hemen ayağa kalkıp Umut'un yanına minderleri dizdim. Salondan çıkan adamın peşine takıldım. 

Bizim ev kadar olan mutfağa bakıp etrafımda bir tur döndüm. Her şey o kadar güzeldi ki. Sürekli yemek yapasım geldi bu güzel mutfakta...

Hemen buzdolabını açıp aklımda olan malzemeleri tezgahın üzerine koydum. Çay suyunu da ocağa koyduktan sonra hemen tüm malzemelerimi yıkayıp doğramaya başladım.  Tencerenin de yerini bulduktan sonra her şey tamamdı. 

Her yeri karıştırmıştım ama hemen bu güzel ve kocaman mutfağın malzemelerinin yerini öğrenmiştim. Çayı demleyip altını kıstım demini alması için. Yemeğin baharatlarını da ekleyip onunda altını kıstım. Ellerimi yıkayıp arkamı dönmüştüm ki!! 

Kapıya yaslanmış. Dikkatle beni izleyen Demir'i fark ettim. Şok olmuştum. Acaba ne kadar süredir orada duruyordu ki...

Çok acıktın değil mi? Hemen masayı hazırlıyorum. Her şey hazır. Acı seversin değil mi? Çünkü enfes bir menemen yaptım. Kahvaltılık da çıkardım mı çok güzel karnımızı doyururuz. Beni tebessüm ile izleyen adama bakıp hızlı hızlı masanın eksiklerini tamamladım. 

Hey, yavaş hareket et. Umut uyanabilir. Hem her şey hazır zaten gel buraya.. 

Çoktan masaya oturmuştu bile. Hemen çayları koyup unuttuğum en önemli şeyi hatırladım. Masaya bön bön bakarken. Kocaman kahkaha ile gülen Demir'e baktım. 

Eee ekmek olmazsa bu yemeğin tadı çıkmaz ki! 

Somurta somurta konuştuğum için dikketle yüzüme bakıyordu. Hemen telefon açıp 2 ekmek isteyip kapattı. 

Sürekli yüzüme bakıp gülüyordu. Neye bu kadar gülüyordu ki. Acaba suratımda bir şey mi vardı ki.. 

Tek kaşımı kaldırıp suratına diktim bakışlarımı. Neye gülüyorsunuz Demir bey! diye sorduğumda. Birden kendine gelmiş gibi silkelendi. Omuzunu kaldırıp mutfağın kapısına baktı. Ahmet elindeki ekmeklerle kapıda durmuş bize bakıyordu. 

Abi ekmekleri getirmiştim. Mis gibi kokuyor burası. Ne pişirdin yenge dedi. 

Ben saf gibi etrafıma bakarken, Demir birden ben daha ne olduğunu anlayamadan ayağa kalkıp Ahmet'in elindeki ekmekleri çekerek aldı. Masaya tekrar otururken yanındaki sandalyeyi hafif çekti. Ahmet'e oturması için sözsüz teklif ettiğini anlamış oldum böylece...

Koşarak masaya kurulan adama şok olmuş biçimde bakıyordum. Ayağa kalkıp yeni bir tabak aldım. Arkama döndüğümde temiz tabaklara dokunmadan ekmek ile menemeni yemeğe başlamışlardı bile. 

O kadar hızlı yiyorlardı ki, bana kalmayacak diye korktum bir an. Küçük bir parçayı ağzıma attığımda yeni ekmeği bölüp onların önüne koydum. Çaylarını da doldurup oturdum yerime. Kafalarını kaldırmadan nasıl da yemek yiyorlardı. Çok tatlılardı ya..

Çok obursunuz ya diye güldüm. İkisi de aynı anda kafasını kaldırıp bana dik dik baktılar. Omzumu kaldırıp indirdim. Ben iyi ki hemen doyuyordum.  Manemen çabucak bitmişti bile. Tekrar çay koyup oturdum yerime. Masanın son haline baktığımda kahkahamı tutamadım. Kahvaltılar ve menemenin tavası tertemiz duruyordu öylece.. 

Yenge yediğim en güzel menemendi. Nasıl yaptın ya. Çok güzeldi. Tadı damağımda kaldı. Yine olsa yine yerim ya.  Abim ile ben acıyı çok severiz. Tam istediğimiz gibiydi. Ellerine sağlık dedi. Ben sadece gülerek afiyet olsun size dedim. 

Umut'un ağlama sesi gelinde koşarak salona gittim. Oturmuş etrafına bakıyordu. İlk defa gördüğü bir yer olduğu için yabancıladı belli ki. 

Hemen kucağıma alıp sırtını sıvazladım. Kafasını boynuma koyup iç çekiyordu. Tamam artık ağlama koca adam acıktın mı sen paşam diye öpüyordum. Altını kirletmişti. Ama bezi yoktu ki! 

Hemen mutfağa gidip Ahmet ile konuşan Demir'e bakıp bebek bezi lazım. Altını kirlettiği için uyanmış küçük adam. Nereden bulacağız bu saatte? diye söylendim. 

Hemen Umut'u kucağına alıp elimden tutup beni merdivenlere yönlendirdi. Üst kata geldiğimizde elimi bırakıp odanın kapısını açıp içeri girdi. Benim de girmemi istedi. 

Burada Umut için gereken her şey var. Burası artık sizin odanız. Eğer beğenmediğin bir şey varsa ya da değiştirmek istediğin bir şey varsa hemen söylemen yeterli. 

Şok olmuştum. Bu adama neden bize yardım ediyordu ki?  Sadece derin derin gözlerine bakıyordum. 

Anlasındı gözlerimden ona olan  teşekkürlerimi...


MAFYA'NIN KÜÇÜĞÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin