Her sabah olduğu gibi. Pepper'ın beni dürtmeleriyle uyandım. Bağıra bağıra "Melody çabuk kalk geç kaldın" dedi. Uzun uzun esnedim.
"Pepper çıkta hazırlanim istersen" dedim. kafasını sallayıp çıktı.
Bayoya girip elimi yüzümü yıkadım. Dolabıma bakarak yarım saat ne giysem diye düşündüm en sonunda bir şeyler buldum.
Kahvaltı yapmadım zaten geç kaldım okula gidince yerim diye düşünüp bir şey yemedim.
Happy beni okula bıraktı. Herkes derste olmalıydı ki dışarıda kimse yoktu. İspanyolca sınavına geç kalmış olabilirim. Koridorda koşarken ceza sınıfını gördüm. İçeriye baktığımda Peter vardı. Peter'ın neden orada olduğunu öğrenmeden gidemezdim. Telafe sınavı diye bir şey var sonuçta dimi.
Peter'a "pişt pişt" dedim. Beni fark edince gözleri fal taşı gibi açıldı. Elimle gelmesini söyledim çantasını alıp hemen geldi.
Neden ceza aldığını anlattı. "Öyle işte. Diyorum ki bizim eve gidip şu adamlar hakkında biraz düşünelim ne dersin" dedi.
"Tamam hadi" dedim. Ve Peterların evine gitmek için okuldan çıktık.
▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎
Eve geldiğimizde Peter kafasını kapıdan uzatıp "May?" diye seslendi ses gelmeyince "Gel hadi" dedi. Eve girip kapıyı kapattı.
Yarım saattir evde tek başımızaydık. Baya bi araştırdık en sonunda Aron Davis adında birini bulduk. Hızla evden çıktık.
▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎
Geleceğimiz yere geldik. Peter yine beni kucağına almıştı gelirken. Adam arabasının bagajını açtı. O sırada bizde aşağıya indik. Peter adamın üstüne yürümeye başladı bende onunla yürüdüm. Adamın eli bagajın üstündeydi. Peter eline ağ attı. Peter konuşmaya başladı. "Beni hatırladın mı?" Peter sesini kalınlaştırmış. Nerde o tatlı sesi.
Adam kekeleyerek "hey hey senin sesine ne oldu" diyince kahkaha atmaya başladım gülerek
"Beni aldırmayın" dedim. Ama hâlâ gülmeye devam ediyordum. Peter hâlâ kalın sesiyle "ne olmuş sesime? ne olmuş?" dedi. O konuştukça ben daha çok gülüyordum.
Adam "Köprünün orda seni duydum kız sesi nasıldır bilirim" diyince daha çok güldüm. Peter'ın maskesinin altından bana pis bakışlar attığına eminim.
"Kız değilim ben. Oğlanım oğlan" diyince dayanamayıp maskesi olsada yanaklarını sıktım.
"Çen büydünde erkek mi oldun çen" dedim ve yine güldüm. Adamda güldü.
Peter hâlâ o sesle "her neyse dostum o silahları kim sattıyor. Bilmemiz lazım. Bize isim ver yoksa-" adam bagajı sertçe kapatarak Peter'ın lafını kesi. Peter ve ben aynı anda geriledik.
"Bunu daha önce hiç yapmadın dimi" dedi adam.
Peter normal sesine döndü ve "bak abicim o silahlar çok tehlikeli sokakta olmaması gerekli" dedi ama adam ona mal mal bakınca "hay ben böyle sorgulamanın. Melody hadi gel" dedi. Mecbur peşinden gittim. Ve bir anda elimi tuttu. Neye uğradığımı şaşırdım tuttuktan 2 saniye sonra adam arkamızdan konuşmaya başladı.
"Geçen gece o adama birini vurcaksan beni vur dedin cesaret işi" dedi gerçekten böylemi dedi. Helal be. Adam lafına devam etti "Mahallede o silahları istemiyorum yiğenimde burda yaşıyor" dedi lafa ben girdim.
"Kim bu adamlar. Kanatlı adam hakkında ne biliyosun?" dedim.
"Şeytan gibi giyinen bir piskopat olduğu dışında hiç bir şey. Kimdir nerdedir bilmiyorum" dedi. Peter arabaya yaslanıp derin bir iç çekti. Ben ise adama inanmadığım için emin misin bakışları attım. Çenesini okşayıp "Nerde olacağını biliyorum" dedi.
Peter hızlıca dikleşti "Hadi ya" dedi.
"Evet, eskiden çalıştığım manyak herif, onunla iş yapacaktık" dedi.
Peter sevinç içinde "evet bee evet" diyerek gitmeye başladı.
Adam "hey hey hey yerini söylemedim mekân bilginiz yok ki" diyince Peter geri geldi. Bir feribot ismi söyledi sonra "Bu arada bir tavsiye verim mi? Bu kızı sakın bırakma. Onsuz çok bir şey yapamazsın" dedi. Gülümsedim.
Peterda kekeleyerek "E-evet" dedi. Bana dönüp hadi gidelim diyince ona sarıldım o da ağ atmaya başladı.
▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PETER PARKER (askıda)
ФанфикTony Stark'ın kız kardeşi Melody Stark ve Peter Parker... ▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎ Aklıma gelen kötü fikirle Peter'a döndüm. Peter "Melody. Pek-pek iyi hissetmiyorum" gözlerim kocaman açıldı. Abim "bi şey yok" diye sakinleştirmeye çalıştı. Pet...