TANITIM

167 67 27
                                    

KESİT:

Okulun boş koridorunda yankılanan silah sesi ve ayaklarımın önüne düşen kanlı bir beden... Ben buna mecburdum... Eğer o ölmezse benim canım ölecekti, ruhumun yarısı ölecekti, aynadaki yansımam ölecekti... Ben buna mecbur bırakıldım. Şimdi vicdanım içimde bas bas bağırıyordu. Beni parçalayan sesi kulaklarıma ulaşıyordu, 'Sen de öl! Bu acıyla yaşayamazsın sen! Vur kendini, hadi!' diyerek feryat ediyordu. Haklıydı... Ben yapamazdım bundan sonra. Gözümü her kapadığımda belki soğuk bir duş alırken ya da bir kediyi okşarken hep bu an gözümün önüne gelecekti. Silahın boş koridorda yankılanan ve kulakları tırmalayan sesini aklımdan asla atamayacaktım. O zaman ben de ruhumu asardım... 

Gözlerimden yaşlar süzülürken usulca yere düşürdüğüm silahı aldım. Hıçkırıklarım artarken elimin tersi ile yüzümü sildim. Kanlı ellerimin gözyaşımın temizlediği yüzümü kirlettiğini dahi bilmezken silahın namlusunu kalbime çevirdim. Ellerim titrerken ruhumun sahibinin sesi koridorun başından duyuldu. 

"Dur!"

Arkamı döndüm ve onun bir saatten az bir sürede çöken bedeniyle karşılaştım. Başımı hafif sağ tarafıma eğip gülümseyerek baktım ona... Bu ona son bakışım olacaktı... Titreyen çeneme rağmen buruk gülümsememi kaldırmadım yüzümden, çünkü beni büzülmüş bir dudakla mutsuz bir şekilde görmemeliydi. Beni son görüşüydü ve ben gülümsememi ona hediye etmeliydim... 

Ağlıyordu... Duygularını asla belli etmeyen, ağlamayan,korkmayan, gülmeyen adam şu an karşımda korkudan titriyordu ve aciz bir çocuk gibi ağlıyordu. Kısık sesini duydum. O kadar kısılmıştı ki sesi... 

"Yapma... Lütfen yapma..." 

Gülümsedim sadece. Konuşmasam dahi gözlerimden anlıyordu her şeyi. Gözlerim 'Mecburum...' diyordu ve o bunu anlıyordum. 

"Seni seviyorum..."

Son cümlem bu olmuştu ve yine kulak tırmalayan silah sesi koridora yayıldı. Bedenim acı ile yere düşerken onun sesini duydum ve koşuşunu gördüm. 

Bu hikaye burada bitiyordu...

Soğuk bir okul koridorunda...

İki ceset ile...

Kalbinde kurşun ile sevdiğinin kucağında yatan bir kızla...

Ve kalbi paramparça olan, kucağında can çekişen sevdiğini tutan genç adam ile...

İşte bu hikaye tam burada bitiyordu...


*************************************


Her şey bir meleğin dünyanın her yerini 1 saniyede gezmesi kadar hızlı gerçekleşmişti.


Zamansız evime gelen kâbusum, hayatımı tepe taklak etmişti. Fakat benim hayatım zaten tersti ve o bu şekilde benim yaşamımı düzeltmişti. Peki ben bu yeni düzene alışa bilecek miydim? Tek bildiğim yeni yaşamıma alışamasam dahi ona alışmıştım.

O benim için, bilinmeyenli bir denklemdi. Benim amacım bu denklemdeki bilinmeyenleri bulmak ve onu çözmekti. Fakat aynı şeyi onunda düşündüğünü nereden bile bilirdim ki?

~Tanrı seni meleklerin küllerinden yaratmış...🍃

🍃

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Yeni bir kitaptan merhabalar. Umarım beğenirsiniz.

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum...✍

Seviliyorsunuz❤❤❤

İncinmesin KanatlarınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin