Herkese keyifli okumalar...
***
Bakışlarımla onaylamadığımı anlatmaya çalışırken bir anda dudaklarıma kapanmasıyla öylece kalakalmıştım. Nefesim kesilmişti. Resmen şu anda dudakları dudaklarıma değiyordu. Birkaç saniyenin ardından kendime geldiğim gibi sinirle onu itmiştim. O da boş bulunmuş olacak ki sendelemişti. Etrafıma baktığımda kızın gitmiş olduğunu gördüm. Anlaşılan bu görüntüye dayanamamış hiç beklemeden ortamı terk etmişti.
Sinirden neredeyse alev çıkan gözlerimi Kerem Bey'e dikmiştim. Tabi şu anda Kerem Bey değil Kerem olmuştu benim için. Zira patronum olduğunu hiç umursamadan adama bağırmaya başladım. Ama hak etmişti.
"Sen ne yaptığını zannediyorsun gerizekalı!"
Bağırmıştım ama alkışlardan ve müzik sesinden etraftakiler duymamışlardı ya da pek takmamışlardı. Anlaşılan pasta kesilmişti ve ben kaçırmıştım.
"Zor durumda gözüküyordun, insanlık namına yardım edeyim dedim. Demez olaydım!" diye söylenip gitmek için arkamı döndüğümde kolumdan tutup beni kendine çevirdi.
"Gerçekten çok özür dilerim ama yapmam gerekiyordu."
Yüzünde gerçekten üzgün bir ifade vardı. Ama beni öpmüştü. Yani aslında sadece dudaklarımızı birbirine değdirmişti ama yine de benim kabul edebileceğim bir şey değildi. Kolumu sertçe çekip ondan kurtardım.
"Gerizekalı. Yapması gerekiyormuş. Neyse bundan sonra benimle muhatap olmazsan sevinirim. Malum ne yapacağın belli olmuyor."
Sıkıntıyla ofladı.
"O biraz zor."
Hayretle ona baktım.
"Niyeymiş o?"
"Benim şirketimde çalışıyorsun ve şirketin avukatısın. Yani bu da tüm toplantılarda birlikte olacağız demek. Hatta olduça sık muhatap olmamız gerekecek."
Ciddi bir şekilde yüz ifademi inceliyordu. Ne yapmamı bekliyordu acaba?
"Kızarmışsın."
Bunu söylerken yanaklarıma takılmış bakışlarını gözlerime çevirmışti.
"Sinirlendim çünkü!"
Kızarırdım tabi. Sonuçta beni öpmüştü. Ben böyle şeylere alışkın değilim. Daha önce kimseyi öpmedim. Dudaklarının dudaklarıma değdiğini düşününce istemsizce yüzümü buruşturup elimin tersiyle dudaklarımı sildim. Bu hareketime alınmış gibi gözüküyordu. Ne bekliyordu acaba? Elin adamının dudaklarının dudaklarıma değmesi en fazla midemi bulandırırdı. Ultra yakışıklı, oturup saatlerce izlenilesi bir heykel olması başka beni öpmesi başka. Ben yakınlıktan hoşlanmıyorum ve genel olarak hissettiğim şey rahatsızlık oluyor. Ama bu artık iğrenmeme sebep olmuştu. Hem utanmış hem iğrenmiştim. Biraz karmaşık bir insan olduğumu kabul ediyorum.
"Tamam bak haklısın, özür dilerim. Ama zor durumda olmasam böyle bir şey yapmazdım zaten. Ve sence de biraz abartmıyor musun? Sadece değdirdim tam olarak öptüm bile diyemeyiz."
Bu halleri iyice sinirimi bozmuştu. Belki onun için normal sıradan bir şey olabilirdi ama benim için değildi. Hem adamı da tanımam etmem. Kaşlarını kaldırarak bana bir soru yöneltti.
"Yoksa ilk öpücüğün müydü?"
Onun bu sözüyle kaşlarımı çatmıştım.
"Seni ilgilendirmez."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Evlilikten Aşk Doğar Mı?
ChickLitLeyla o aşık olan aptal kızlardan değildi. Onun öyle şeylerle işi olmazdı. Mesela birisi ona çiçek alınca sevinir miydi? O çiçeği ona yedirirdi! Evlilik mi? Yok artık daha neler! Ya da en azından o öyle olduğunu iddia ediyordu. Peki bu fikri değişec...