4. Bölüm: Her Şey Normalken

284 18 6
                                    

Eternally/TXT

----

"This darkness that swallowed a scream This distance between you and me is growing bigger

This doodle in front of my eyes I push through my dream again
My mind which is stuck in a nostalgic maze

Save me
In this eternal dream that is the deepest,
My blue secret that is asleep..."

----

"Görünüşe bakılırsa...artık kahraman olamayacağız."

"Öyle görünüyor..."

"Ama hala onlarla bir bağımız var. Kopacağı zamanı da bilmiyoruz."

"Rastgele bir zaman olabilir."

"Tabii olabilir... Ama içimden bir ses kesinlikle bizim için bir dönüm noktasında olacağını söylüyor."

"Yazarın sesi olmasın o?"

"Yiooo..."

"Neyse... ayrıca son zamanlarda bize olan o şey..."

"Mide bulantısı ve kusmalar, değil mi?"

"Evet."

"Sebebi bu 'bağlantı' mı dersin?"

"Bilemiyorum. Muhtemelen?"

"Yani...Böbrek yetmezliğimiz yoksa sebebi budur."

"Ahh nasıl hayatımıza odaklanabiliriz ki böyle..."

"Merak etme bunu birlikte atlatacağız."

Bu cevaba gülümseyen Marinette kendine hakim olamayıp Adrien'ın kollarına bıraktı kendini.

"A-Aa..."

Uzun bir süredir birlikte olmalarına rağmen aniden sarılınca şaşıran Adrien utanmadan edemedi.

"Uwaaa kıpkırmızı oldun!"

"Heyy!"

"Hadi ama Adri, biz evleneneli pek de az olmadı."

Marinette'i kovalamaya başlayan Adrien az kalsın halıya takılıp düşüyordu.

"Al işte düşüyodum az kalsın. Hem o halının orda ne işi var?!"

"Umm...Halılar hani yerde durur ya Adri. Hem malum kış vaktindeyiz donmayalım yerler mermer zaten falan. 😑"

"Hmm mantıklı."

"Tabii ki de mantıklı. 😎"

"Hıh."

"Tamam, tamam. Alınmadığını biliyorum pisicik. Bu güzel pazar gününde ne yapmak istersin? Ne yazık ki hava kapalı."

"Aklımdan geçeni biliyorsun." deyip ona sırıttı. Tepki olarak Marinette'in parmaklarıyla yanağını sıkmasını alınca surat sallandırmayı da ihmal etmedi.

"Ne zaman çıkmıştı?"

"Birkaç hafta oldu. Ama Fransa'ya yeni geldi o yüzden şimdi alabildim."

"Olsun canım olsun. Bizimkilerden erken halledebileceğiz o zaman bunu. Daha almamışlardır. 1-0 önde başladık."

"Max'e güvenmiyorum gerçi. O çocuk gerçekten neler olacağını kestirmede çok iyi."

"Sahi, Max demişken. Bayadır onunla konuşmadık. Arasam mı dersin?"

"Evet yaa. Yılbaşı partisinden sonra yüzünü bile görmedik hatta. Anca arasın dursun."

Bağlantı (Ladynoir) ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin