19. Bölüm: Kabullenmek ve Feda Etmek

117 15 9
                                    

In Your Eyes/The Weeknd

----

I just pretend that I'm in the dark
I don't regret 'cause my heart can't take a loss
I'd rather be so oblivious
I'd rather be with you
When it's said, when it's done, yeah
I don't ever wanna know
I can tell what you done, yeah
When I look at you
In your eyes
I see there's something burning inside you
Oh, inside you
In your eyes
I know it hurts to smile but you try to
Oh, you try to
You always try to hide the pain
You always know just what to say
I always look the other way
I'm blind, I'm blind
In your eyes, you lie, but I don't let it define you
Oh, define you
I tried to find love
In someone else too many times
But I hope you know I mean it (mean it)
When I tell you you're the one that was on my mind, oh

----

Adrien/Kara Kedi

"Eyfel Kulesine geldiğimde akumalıyı görmüştüm. Fazlasıyla güçlü gibiydi."

"Fazlasıyla güçlü olduğunu bana zarar vermiş olmasından çıkaramadın mı Leydim?"

"Doğru, o da var."

"Hıh."

"Neyse, sen iyi olduğuna emin misin?"

"Evet, savaşmamı engelleyecek bir yara değil en azından. Şimdi, göreve odaklanalım."

En sevdikleri ve en çok zaman geçirdikleri yer olan çatıları koşarak geçtikten sonra Eyfel Kulesi'ne vardılar. Tabii akumalının oturup onları en son görüldüğü yerde bekleyeceği yoktu. Her şeyin bir usulü vardı yani.

"Hadi birilerine, etrafa zarar verse anlayacağım da bu akumalı sadece bize odaklanıyor. Nasıl bulacağız?"

"Etraftaki insanlara sorsak diyeceğim ama kaybedecek vaktimiz yok."

"Ayrılıp arasak?"

"İnan bana birlikte daha güçlüyüz."

"Aww!"

Uğur Böceği'nden alışık olmadığı bir yumuşaklık görünce sevinmişti Kara Kedi. Bulundukları durum hayati olsa da Leydisini ne kadar özlediğini ve içten içe onu ne kadar sevdiğini hatırlamıştı. Birbirlerinden ayrı kaldıklarında aklına gelen düşüncelerin saçmalığını fark etti. Gerçekten onu bırakmaya hazır değildi.

Bu yüzden dayanmak zorundayım. Karnımın açılması an meselesi ve bugün Hawkmoth'u yenemezsek...neler olur ben de bilmiyorum.

"İşte buradasınız. Ah, ne kadardır sizi arıyorum anlatamam!"

Gelen ani sese irkildikten sonra arkalarını döndüler.

"Bakın, ben yaşlı bir adamım. İşim gücüm var. Siz mucizeleri verin, ben de hayatıma döneyim."

Bu samimiyet de ne alaka? Saldıracakmış gibi de durmuyor. Hmm... tetikte olmanın zararı olmaz en azından. Ayrıca yaşlı bir adam olduğunu söylüyor olması güçsüz olduğu anlamına pekâla gelmez.

Bir ayağını geriye alıp sopasıyla hafifçe Uğur Böceği'ni dürttü. O da karşılığında başını salladı ve hazırlandı.

"Demek öyle, Kara Kedi. Ben de açıkçası bütün bunlar kolay hallolsun isterdim ama pek öyle olacakmış gibi gözükmüyor. Sizin kaybınız, ne diyeyim."

Akumalı da Kara Kedi gibi hızını almak için geri adım attı ve eğildi.

"Mucizeleri istiyorsan... gel ve al!"

Bağlantı (Ladynoir) ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin