1. Bölüm: "Çirkin Oyun"

30.4K 344 61
                                    

Meg Myers - Desire

_______________________________________

Ağır içki ve parfüm kokularının baskın olduğu pek de nezih olmayan bu mekanda ne işim vardı bilmiyordum. Adımlarımı hızlandırıp barmenin karşısındaki tabureye oturdum ve bir bira söyledim. Barmen gözlerini tezgahtan neredeyse hiç ayırmadan işini yapıyordu ve bu memnun etmişti beni. İçeri girdiğim andan beri üstüme çevrilen gözler mekanı daha da bunaltıcı hale getirmişti. Barmen önüme birayı koydu ve başka bir bardak hazırlamaya koyuldu. Yavaş yavaş biramı yudumlarken keşke gelmeseydim diye düşündüm ama yakışıklı bir çocuğa bir şans vermeden silip atmak bana göre değildi, sonra bütün yıl belki de öyle olurdu belki de şöyle olurdu diyip kendi kendimi yerdim. Kırmızı ojeli tırnaklarımı sıkıntıdan tezgahta tıkırdatırken telefonumdan saate baktım. Biram neredeyse bitmişti ve Cem hala ortada yoktu. Bardakta kalan birayı kafama dikip küçük çantamı da alarak tabureden kalktım ve çıkışa doğru yürümeye çalıştım. Dans eden kalabalığın içinden sıyrılmaya çalışırken biri bileğimi tuttu ve beni sağa çevirdi. Cem renkli ışıkların altında nefes nefese ve seksi bir şekilde dikiliyordu. Bir şey söylemeden beni çekiştirerek tekrar kalktığım yere götürdü ve oturttu. Yanımdaki tabureyi biraz daha yaklaştırarak neredeyse dibime oturdu ve parmaklarıyla kahküllerimi düzeltip yanağıma derin bir öpücük kondurdu. Yüzümü uzaklaştırıp tek kaşımı kaldırarak ona baktım. Dudaklarını ısırıp barmene döndü ve iki bira istedi.

"Ee beni neden beklettiğini açıkla artık."

Elini saçlarından geçirirken gözüm kol kaslarına takıldı. Çok şişkin olmasa da kaslı bir vücudu olduğunu biliyordum. Üstündeki yarı şeffafa yakın kumaşlı gömlek de bunu bir kez daha anlamama baya yardımcı olmuştu tabii. Barmen biraları koyunca tekrar bana döndü ve bu sefer de elini boynuma atıp yavaşça okşamaya başladı.

"İnan seni bekletmek yerine kendimi bekletmiş gibi hissediyorum ama son dakika acil bir işim çıktı, buraya gelmeden önce bir yere uğramam gerekti. Kusura bakma güzelim, olur mu?"

Gözlerine bakarak yalan söyleyip söylemediğini anlamaya çalıştım ama iki saniye sonra vazgeçtim bundan. Yalan olup olmaması aslında umrumda değildi."Ellerini vücudumdan uzak tutmayı başarabilirsen kusura bakmam."

Söylediğim şeyle kaşlarını kaldırarak elini enseme çıkarttı ve kısa saçlarımla oynadı bir süre, sonra aniden beni kendine çekti ve dudaklarını kulağıma yapıştırdı. Sapık gibi bir süre nefes alıp vermesini dinledim, ardından "Bu elbiseyi giyerek gelmen zor kız tavırlarına hiç uymuyor bebeğim. Ellerimin vücudundan uzak kalmayacağını bilerek buraya geldiğini sanıyordum." dedi.

Ellerimi göğsüne yaslayarak onu hızla ittim ve kendimden uzaklaştırdım. "Mini etek görünce girilecek bir delik görmüş olmuyorsun orospu çocuğu. Ne mal olduğunu belli ederek vücuduma dokunma hakkını kaybettin, mümkünse karşıma çıkma."

Hızla kalkıp oradan uzaklaşırken tekrar bileğime sarılan bir elle durmak zorunda kaldım. Ani bir sinirle arkama dönüp," Çek ellerini şerefsiz!" diye çemkirdiğimde bile beni bırakmadı ve tekrar oturduğumuz yere sürükledi.

Ardından gelen birkaç dakikada ise bir sürü şey zırvalayıp özür diledi ve elime daha önce içmediğim bir içki tutuşturdu.

"Sen istemediğin sürece dokunmayacağım, rahat ol lütfen."

Yakışıklı suratının hatırına güzel kokan içeceği içip gitmeyi planladım. Ama planım istediğim şekilde gitmedi. Her aldığım yudumda yavaş yavaş vücut sıcaklığım artarken bedenim karıncalanmaya başladı. Göğüs aramdan süzülen bir kaç damla ter bile üstümdeki her şeyi çıkartmayı arzulatıyordu. Oturduğum taburede dikleşerek bacaklarımı birbirine bastırıp enseme yapışan saçları elimle kaldırdım. İçimdeki hararet geçmek bilmiyordu. Cem'den bir içki daha istedim. Hemen elime tutuşturdu. Soğuk içeceği kafaya dikmem bile beni rahatlatmıyordu. Aksine kalp atışlarım hızlanıp bedenim ürpermeye başladı. Taburenin hafif sert yüzeyine yapışan kalçalarımı hareket ettirmeden duramıyordum.

ENGİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin