5. Bölüm: "Koyulaşan Şehvet"

29.8K 397 79
                                    

Medya: Temsili
Sabrina Claudio - Belong To You (feat. 6LACK)
The Weeknd - Valerie (Vladish Edit)

_______________________________________

Kavrulan bedenimde tam şu noktada içkinin verdiği bulanıklık hissini hissetmek, onun bedenini vücuduma yaslı hissetmemle saman alevi gibi tutuşup bir anda yok oldu.

Az önce çıkardığım inleme normal bir zamanda beni ölesiye utandırırdı belki. Belki de Evran'layken bütün utangaçlığım kayboluyordu, bilmiyorum. Fakat şu an kasıklarımdaki avucu, bu zaten alev almama yetmezmiş gibi kalçamda hissettiğim sert erkekliği beni daha fazla azdırmaktan başka bir işe yaramıyordu.

Dudaklarımı ısırdım, eğer ısırıp kendime hakim olmasaydım eli oramı avuçlarken hiç durmadan atmosferi kaplayan erotizmi destekleyecek şekilde inleyebilirdim.

İkimiz de duraksadık. Onun da benim gibi aramızda oluşan bu anormal şeyin farkına varmasını bekledim, ama saliseler bir dağ olup üstüme yıkılıyordu sanki, ben üzerime çullanan toprağın altında nefes alamaz hale geliyordum ve her şey kopkoyu bir küduret altında kalıyordu. Sonra hiç beklemediğim bir anda, oramdaki avucunu kasıklarıma sürte sürte yukarıya kaydırdı, nemli ve sıcak avucunu karnıma bastırdı. "Sen... Sen nasıl?" diye kısık sesle fısıldadığında düşünceler kendini arındırdı ve ben içinde olduğum durumun haklı suçluluğunu bütün hücrelerimde hissettim.

Gözlerim acıyla kavruldu, vücudumda hissettiğim bu dayanılmaz baskı içkinin verdiği yorgunlukla birlikte bütün kaslarımı ağrıtmaya başlamıştı. Ve bütün bunlar yetmezmiş gibi şu an kollarında kıvrandığım adamın tepkisinden ölesiye korkuyordum. Titremelerim arttı, ona verecek bir cevabım yoktu.

Sadece istiyordum, öyle çok istiyordum ki duygularım körelmiş, yalnızca algılarım ona açılmıştı. Onun sıcak bedenine.

"Alisa,"

Göğsüme tutunmuş avucunu gevşeterek yukarı kaldırdı. Birkaç saniye ne yapacağını bilmiyormuş gibi çenemin altında duran eli hareketlenerek omzuma sarıldı ve bedenimi hafifçe kendine çevirdi. Ensem koluna yaslanırken kırıcı bakışlarıyla karşılaşmamak için gözlerimi yumdum. Kalp atışlarımın sesi odada duyulan nefes seslerimizle yarışır gibi güçlenmişti. Yüzünün yüzüme yaklaştığını hissettim, sıcak nefesleri yanaklarımdaki yangını daha da harladı, kıpkırmızı olduğuma emindim artık.

"Gözlerini aç." Sesi dümdüzdü, ben hislerimle boğulacak dereceye gelmişken onun ifadesiz ses tonu vereceği tepkinin büyüklüğünü haber veriyordu sanki. İtirazla başımı iki yana salladım. Dudaklarımdan titrek bir nefes döküldü, çıplak karnımda hakimiyet kuran elini çektiğini hissettim. Şu an, ben bu durumdayken ona açıklayabileceğim hiçbir şey yoktu. Hatalı olduğumun farkındaydım fakat kendime engel olmam imkansızdı. Az sonra bana söyleyeceği şeylere hazırlamaya çalıştım kendimi, ne söylerse söylesin susacaktım ve belki de gidecekti.

Dostluğumuzu yok eden bendim.

Gözlerim daha da sulandı ve kapalı göz kapaklarımın arasından bir damla yaşın aktığını hissettim. Hissettiğim her şey beni bir yıkımın kıyısına sürüklüyordu.

Göz yaşı saç diplerime ulaştığında sesini bir kez daha duydum. "Aç gözlerini," diye fısıldadı ve avucu yanağımı kavradı. Baş parmağı gözümün altındaki ıslaklığı okşarken sıktığımın dişlerimi serbest bıraktım ve dudaklarım titremeye başladı. Bu haldeyken bile bana şefkatle yaklaşması beni mahvediyordu. "Yapma," tiz sesim acıyla odada yankılandı ve ardından bir hıçkırık kaçtı dudaklarımdan. Göz yaşlarım birer birer dökülmeye başladığında başımın altındaki kolu da çekildi ve bedenime yaslı bedeninin uzaklaştığını hissetmek iç çekişlerimi arttırdı.

ENGİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin