Yep yeni bir hikaye ile karşınızdayım. FILTER içinde birçok duyguyu barından bir hikaye olacaktır. Okurken yeri geldiği zaman güleceğimiz yeri geldiğinde ise ağlayacağız fakat pişman olmayacağınızdan eminim.
Hikayeye başlamadan önce başlama tarihlerinizi (isterseniz saatlerinizide) yazarsanız sevinirim.
İyi okumalar...
***
Annem beni koridorun başına kadar getirdikten sonra sınıfıma doğru yollamadan önce okul eteğimi düzeltti.
"Anne nolur bırakma beni bu korkunç yerde." Diye yakınırken annem doğruldu ve bana baktı.
"Korkunç dediğin yer okul Alara."
" Bence bu korkmam için büyük bir sebep." Dedim ağlamaklı sesimle. Annem bana karşı gözlerini devirdi ve omuzlarımdan tutup koridora doğru ittirdi.
"Şu güzel çeneni derslerinde de kullan canım kızım. "
Kaşlarımı çatarak anneme döndüm. "Bana bu yaptığını unutmayacağım anne." Desemde annem çenemin altını sıktı ve "Bende seni seviyorum." Dedi.
Ayağımı sertçe yere vurdum ve koridorda yürümeye başladım ve tabi küçük bir sinir çığlığı atmayı unutmamıştım.
Annem arkadan "Hani anneye aegyo? " diye seslendi.
Sinirle anneme doğru döndüm ve "İşine geç kalmadın mı sen, gitsene!" Diye çıkıştım o ise gülümsedi "Tamam gidiyorum." dedi ve gitti.
Gerçekten Koreden hatta Korenin içinde olan herseyden nefret ediyorum.
Tekrar önüme dönüp sınıfıma doğru yürümeye başladım. Attığım her adım kalbimin daha hızlı atmasına neden oluyordu. Peki neden? Korkuyor muydum yoksa heyecanlı mıydım? Hangisi?
Sanırım bunun cevabı açık ve netti. Ben korkuyordum.
Sınıfımın önüne geldiğimde derin bir nefes aldım ve kapıyı çaldım.
Hersey güzel olacaktı Alara.
Hersey güzel olacaktı.
Hersey güz-
Kapının önünde ki fark etmediğim çıkıntıya takılırken düşmekten son anda kurtulmustum.
Omzumdan düşen çantamı düzeltirken sınıftan gelen gülme sesleri kızarmama neden olmuştu.
Zamanı geri alabiliyor muyduk?
Mesela buraya nasıl geldim, bence biz ilk önce oraya dönelim.
***
1 Gün Önce"Birşey unutmadığına emin misin Alara?" Dedi annem bininci defa çantasını kontrol ederken.
Gözlerimi devirdim ve bacaklarımı koltuğa uzattım. "Hayır anne unutmadım."
Annem kaşlarını çattı ve bacaklarımı itti. "İnsan içindeyiz Alara düzgün otur lütfen. "
"Ya gerçekten bıktım şunu yapma Alara bunu yeme Alara onu giyme Alara bu saatte tuvalete girilir mi Alara?!" Diye söylendim. Annem bana yan bir bakış attı ve çantasını kenara koydu.
Evet, şuan annem ile birlikte Amerikadan benim nefret ettiğim Koreye kalıcı olarak gidiyorduk.
Maalesef ki babamın işlerinde çıkan aksaklıklar annemin doğup büyüdüğü yere yani Kore'ye taşınmamıza neden oldu.
Bu Koreye ilk gidişim değildi fakat benim çok sevdiğim bir yerde değildi.
Ve evet, annemin bir Koreli olması ve babamın da Amerikalı olması tamamen tuhaf bir durumdu. Peki ben mi? Karmaydım işte. Bir yandan Koreli bir yandan Amerikalı... Bu durumda insanlar hep farklı olduğumu söylerlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FILTER | PARK JIMIN
FanfictionAşk ve Mizah kitabıdır. *** Sarı saçlarını gülümseyerek geriye doğru attı ve bana baktı. "Söyle bakalım bu gün hangi filtremi kullanmamı istersin?" dedi o her zaman ki flört moduna geçerek. Derin bir nefes aldım. Ne istiyorum biliyor musun Park...