Birinin omzumu dürtüklemesi ile hafifçe arkama döndüm. Lisa bana yaklaştı ve fısıldıyarak konuşmaya başladı.
"Okul çıkışı kafeye gitmeye ne dersin?"
Edebiyat hocasına yan bir bakış atıp Lisaya cevap verdim.
"Güzel bir mekan olursa neden olmasın? "
Solar yüzünü buruşturdu. "En son kafeye gitmeye karar verdiğimizde bizi oyun parkına götürdün."
Lisa tatlı bir şekilde dudağını büzdü. "Bilerek yapmadım bir anda karşımıza çıktı. "
Irene ise "Eminim öyledir. " diyerek Lisayı geçiştirdi.
Lisa Ireneye cevap vereceği sırada Edebiyat hocamızın bize seslenmesi ile hepimiz önümüze geri döndük.
Bu gün okulda ikinci günümdü. Hala bazı şeylere alışmakta zorluk çeksemde Irene, Solar ve Lisa ile gayet iyi anlaşmıştım.
Hatta bu sefer o dörtlünün sırasına oturmak yerine duvar kenarında Solar'ın yanına oturmuştum.
Gerçi o dörtlü kantinden sonra bir daha ortalıkta gözükmedi. Açıkçası bu durum benim için iyiydi ama sanırım uzun bir süre Kai'nin bana karşı olan bakışlarından kaçamayacaktım.
Son ders zilinin çalması ile hepimiz eşyalarımızı toplayıp ayaklandık.
Solar "Bu kıyafetlerle kafeye mi gidilir ya?" Diye söylendiğinde onu hak vermiştim.
"Eve giderek daha çok vakit kaybetmeyelim zaten hava erken kararıyor." Dedi Irene.
Hepimiz Ireneyi onayladık ve direkman kafeye gitmeyi daha uygun gördük.
Aradan geçen saatler sonrasında masamızdan fazla yükselen kahkahalar nedeniyle çalışanlardan biri bizi uyarmaya gelmişti.
Saat akşam 9 civarıydı ve biz hala kafede oturuyorduk. Vakit o kadar çabuk geçmişti ki saatin bu kadar geç olduğunu fark etmemiştik. Gerçi Lisa'nın saçmalamaları, Solar'ın ise sürekli farklı birini beğenip onunla bakışması, Irene'nin ise bu duruma her defasında sinirlenip oğlanlara ters yapması ve benimde sakarlıklarım bizi yeterince eğlendiren şeyler olmuştu.
Bir ara hepimiz kendimizden o kadar geçmiştik ki birer bardak soju içmeye karar vermiştik.
Tabi bunun sonuçları çok iyi olmadı. Neden mi? Solar ve Lisa kim sarhoş olmayacak diye kendi aralarında bir iddiaya girdi. Iddianın kazananı yoktu çünkü ikisi de aynanda sarhoş olmuştu.
Irene en fazla iki bardak içip geri çekilmişti çünkü Solar ve Lisa'nın kendini kaybedeceğini biliyordu. Ben ise uzun bir süredir içmiyordum ama kızların hatrına bir bardak içmeyi kabul etmiştim.
Gerçi ilk defa içmiyordum sadece sarhoş olup kendimi kaybetmekten korkuyordum. Bunun nedeni zamanında biri yüzünden biraz kötü şeylere bulaşmamdan kaynaklıydı.
Artık akıllanmıştım ama hala bazı şeylerin bende bıraktığı birkaç iz vardı.
Onlar maalesef ki hiç yok olmayacak anılarımdı.
Benim için kolay olmayan birkaç küçük ama bir o kadar da derin olan anılar...
"Artık gidelim mi?" Diye sordum Ireneye bakarak. Daha fazla burada durdukça düşüncelerim beni rahat bırakmayacaktı.
Irene ise masaya kafasını yaslamış uyuklayan Lisaya ardından kendi kendine şarkı söyleyen Solar'a baktı.
"Bence de gidelim." Dedi ve ayaklandı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
FILTER | PARK JIMIN
Fiksi PenggemarAşk ve Mizah kitabıdır. *** Sarı saçlarını gülümseyerek geriye doğru attı ve bana baktı. "Söyle bakalım bu gün hangi filtremi kullanmamı istersin?" dedi o her zaman ki flört moduna geçerek. Derin bir nefes aldım. Ne istiyorum biliyor musun Park...