The miracle of god TAEJİN/VJİN (TAMAMLANDI)

Titreyen kalp

Sungjin sonunda onu dürten Taehyunga döndü.

"Ne var? Aklına saati düşürdüğün yer mi geldi yoksa? "

"Hayır. Şu adam...Fazla yakışıklı değil mi?"

Bay Park gülerek Seokjin e baktı.

"Babasına çekmiş! Annesi de güzel kadın aslında. Eğer güzellik yarışması olursa annesi birinci olur. Onu tanıyorum."

"Nereden tanıyorsunuz? O bir vali değil mi? Soylu. "

"Babası gibi. Burnu havada değil.  Bazen beni divanına bile davet eder. Ama ben onu bizim evde ağırlamayı tercih ederim. Çünkü soylular ... değişik bakar ona."

Taehyung yüklendiği sebze çuvalını arabaya yükledi.

"Samimisiniz?"

"Eh işte! "

Adam belini tutarak arabaya yaslandı.

"Çok eli açık adam. Halkından birşey saklamaz. Bağlıdır yeminine."

Taehyung da terini silerek çuvalın üstüne oturdu. Dinleneceklerdi.

Nisan ayının sıcaklığı onları limanda kavuruyor,terlemelerini sağlıyordu. Taehyung etrafı kolaçan eden adamı süzdü. Niye bu kadar yakışıklıydı? Diğerleri sıradandı ama bu adam bir elmas gibi parlıyordu. Kaç yaşındaydı acaba?

Taehyung bunların onu ilgilendirmediğini bilse de merak ediyordu işte.

    Arabaya yaslandı ve hanbokunun önünü açtı,açabildiği kadar. Gomlekte mi yoktu yahu? Taehyung terleyen alnını sildi ve suya uzandı.

Suyu içerken gözlerini kapattı. Tanrıya seslense duyar mıydı tanrı onu? Bulur muydu saati?

   Seokjin, izlendiğini hissettiği gözlerin sahibine baktı. Sıra ondaydı. Çocuk terlemiş,terleri alnından akıyordu.  Suyu her yudumladığında hareket eden adem elması onu heyecanlandırıyordu.

Bu çocuk nereden gelmişti acaba? Bay Park 'ın yanına yaklaştırdı atını.

"Merhaba Sungjin Hyung."

"Merhaba Seokjin. Nasılsın bakalım?"

"Gayet iyiyim. Sen nasılsın?"

"Bende iyiyim teşekkürler "

"Bu genç adam kim,Hyung?"

Adamın gözleri telaşla çocuğa baktı.