The miracle of god TAEJİN/VJİN (TAMAMLANDI)

Sevgi

  Taehyung pazarda Seungjin Amcaya yardım ediyordu. Bahçelerinde az çok yetiştirmiş oldukları sebzeleri, tuttukları balıkları satıyorlardı.

"Balığımız var! Taze balık! "

Taehyung reklam yapıyor gibi hissediyordu kendini. Burada özgürdü, yaptığı hiçbir şeyi yadırgamıyordu kimse. Annesi Tae nin bu halini görseydi eğer, gurur duyardı. Eh birazda şaşırırdı.

"Yeşil yeşil güzel otlarımız var! Sağlığa yararlı marullar bunlar!"

Taehyung elindeki marullarla dans ederken diğer tezgah sahipleri ona bakıp gülüyordu. Genç müşteriler ise utanarak oraya geliyor Taehyung ile konuşmaya çalışıyordu.

"Hey! Sun hee bundan alsak mı? "

Genç kız Taehyung a bakan arkadaşının kolundan tuttu. Taehyung ta onlara bakarken kafasını salladı.

"Güzel cildinize çok iyi geleceğine eminim! Vitamin deposudur."

Kızlar elinde tuttukları maydanoz destelerini aldılar.

"Ne kadar?"

Sun hee ye seslenen kıza baktı tae.

"Amcama sorun lütfen. Ben bilmiyorum."

Kız amcasının yanına giderken Tae diğer kızın konuşmasıyla ona döndü.

"Burada yeni misin sen? Daha önce görmedim."

"Ah,evet. Amcamı ziyarete geldim."

"Bu arada ben sun hee. Adın nedir?"

"Taehyung. Tanıştığıma memnun oldum Sun hee."

Tae gülümseyerek kafasını salladı. Kız arkadaşının kolunu tutarak Tae ye el salladı ve gülüşerek gittiler.

Seungjin amca güldü.

"Ah,serseri seni! Gençliğimde bende böyleydim. Kızlar etrafımda eksik  olmazdı. "

Onların yanına tezgah kurmuş bir kadın güldü.

"Ya Seungjin hiç güleceğim yoktu! Demek peşinden koşuyordu kızlar ha!   "

Kadın gülerek onlara  bakarken Seungjin sinirle ona baktı.

"Sen nereden bileceksin yaşlı abla! Benden tam 4 yaş büyüksün. Ben kızların peşinden koşmam. Sen yanlış görmüşsündür."

Seungjin in gözleri havadayken kadın inanmadığına dair sesler çıkardı.

"Ne varmış senden büyüğüm diye. Abimi de hiç sevmezdim senin."

"Gitmiş adamı bile rahat bırak kadın!"

"Akıllı adam tabii nerede çalışıyor şimdi?"

"Eheheh Çin e gitti. Orada yaşıyor."

Göğsü kabarık şekilde konuştu adam. Diğer tezgah sahipleri de onlara bakıp gülmüştü.

Taehyung bu bağırma işini de sevmişti. Eğlenceli gelmişti. Eline az önce bıraktığı marulları aldı.

"En güzeli, en tazesi, en organiği sizin mutfağınız için hanımlar! Sihirli tatları var,kocanız bunlara bayılır. "

Pazar kalabalıktı. Ve Taehyung şuan birkaç müşteri bile bulmuştu onlarla ilgileniyordu.

"Oh, o otların gözeneklere iyi geldiğini duydum. Mutlaka deneyin. "

Kadın alacağını söyledikten sonra parayı, az önce fiyatlarını öğrenmiş Taehyung un eline bıraktı ve gitti. Diğerleriyle Bay Park ilgileniyordu. Taehyung yorulduğu için tezgahın arkasındaki tabureye oturdu. Bu iş zordu. Bunu yaptığı için zevk almıştı. Hoşuna gitmişti.