yıldız bahçesi

483 61 52
                                    

"Cidden berbatsın bu işte. Sen hiç ok atmadın mı?"

"Bu işlerle ilgilenmiyordum Yoongi."

"Hadi ya? Ne yapıyordun? "

Taehyung yayını dik tutmaktan vazgeçmiş kolunu indirmişti. Karşılarında duran hedefleri -taşlar üstünde duran elmalar- vurmayı beceremiyordu. Ok ya hedefe varmadan yere düşüyordu ya da orantısız şekilde hedefi geçiyordu.

Ve şansa bakın ki grup arkadaşı Yoongi daha da geriyordu. Ancak Namjoon ve Hoseok onları gülerek izliyordu.

Taehyung daha önce yay kullanmamıştı ki. Hiç merak bile etmemişti. Keşke etseydim diye düşündü. En azından rezil olmazdı. Derin nefes alarak sırayla dizilmiş 5 elmaya baktı. Tekrar hedef aldı. Bu defa inanıyordu. Hedefi küçük olsa da, mesafe çok olsa da vuracaktı.

Tek gözünü kapatarak oku hedefe doğru tuttu. Gerdiği yayda ki oku serbest bıraktı. Ok hedefe ulaştığında Tae gülümsedi.

"Yaptım! Yaptım! Vurdum onu. Gördün Yoongi?"

"Evet evet. Sonunda!"

Yoongi gülerek ona sarıldı. Taehyung daha da çok gülümsedi. Onunla samimi olmak mutlu ediyordu onu.

"Eh,olayı zirvede bırakmaya ne dersiniz? "

"Bence de bırakmalıyız. Taehyungun mutluluğunun bitmesini istemiyorum."

Namjoon güldü .

"Burada durmaya ne gerek var o zaman? "

Hepsi kafasını sallamış yanlarında getirirdikleri ok ve yayı sırtlarına koymuştu.

"Ah duydunuz mu, Eunwoo nun babası orduya katılmış."

"Ciddi misin? O sarhoş adamı bile aldılarsa beni mutlaka alırlar. "

"Yoongi sence de yaşın küçük değil mi?"

"Gideceğim ben bana ne! Yeteneklerimi onlar da görmeli."

Taehyung Hoseok'tan duyduğuna göre Yoongi kılıç ve ok kullanmakta bir numaraydı. Belliydi zaten.

"Nereye gidiyoruz çocuklar?"

"Saraya bakmaya ne dersiniz?"

Taehyung gözlerini açtı.

The miracle of god TAEJİN/VJİN  (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin