The miracle of god TAEJİN/VJİN (TAMAMLANDI)

Misafir değilsin

"Ona kalacağı odayı gösterir misin? Min Ji?"

Kadın eğilerek konuştu.

"Lütfen beni takip edin."

Tae Seokjine bakınca kafasını salladı Jin. Tae onu izleyince ikinci kata çıktılar. Kadın sol taraftan ilk kapıyı açtı.

"Burası misafir odası. Eşyalarınızı yerleştirmeme izin verin."
Taehyung kafasını sallayarak çantasını ona uzattı.

"İlaçları masanın üstüne koyarsan sevinirim."

"Tabii ki efendim. Siz aşağı inebilirsiniz. "

Taehyung odaya biraz daha göz atınca merdivenlerden indi ve Seokjin in oturduğu oturma odasına geldi.

"Burada yalnız olmak insanı delirtmiyor mu?"

"Sessizliği severim. "

"Ben pek sevmem."

"Neden?" Diye sordu Jin. Onun hakkında  en ufak şeyi bile bilmek istiyordu.

" Yalnız olmak.. bazen tedirgin ediyor işte."

Seokjin kafasını salladı.

"Aç mısın?"

"Hayır. "

"O zaman ne yapmak istersin? "

"Sen ne yaparsan onu izleyeceğim. "

Jin gülümseyerek kafasını salladı. Ayağa kalktı. Taehyung da onu izliyordu.  Seokjin bir odaya girdi. Kapıyı taehyungun girmesi için açık bırakmıştı. Taehyung odayı inceledi. Ahşap masa ve sandalyeler, tablolar, haritalar ve raftaki  eski ciltli kitaplar  odayı dolduruyordu.

Seokjin sandalyeye oturunca Taehyungta oturdu.

"Sadece beni izleyeceğine emin misin? Okuman için kitap verebilirim."

Taehyung kafasını salladı.

"Dedim ya seni izleyeceğim. "

"Peki..."

Seokjin masada duran kitap ve kağıt tomarlarına baktı meşguldü. Mürekkebi açtı ve tüyünü değdirdi. Ilk olarak hükümet tarafından yollanırken evraklarla başlamıştı işe.

Taehyung neler yaptığına bakarken şaşırıyordu. Yazısı çok güzeldi.  Yüzündeki sakin gülümsemeyle kağıtları dolduruyordu. Taehyung Jimin yüzüne baktı. Kafasındaki şapkayı çıkarmıştı. Saçları topluydu. Yüzü tertemiz ve pürüzsüzdü. Acaba ne kullanıyordu? Gözleri yazıyı takip ediyordu. Yüzüne oturan güzel burnu ve dolgun çilek dudakları... Taehyungun gözleri orada biraz oyalanmıştı. Yumuşak görünüyordu, kırmızı ve yumuşak..  Taehyung  ona dönen yüzle utanmış ve kafasını hemen kağıtlara çevirmişti.

"Bana kendinden bahset."

"Hmm?" Taehyung kafasını kaldırıp ona baktı.

"Seninle ilgili şeyleri bilmek istiyorum."

Taehyung kafasını salladı.

"Oh, ailemle beraber yaşıyorum. Tek çocuğum. Okula gidiyordum taa ki -Seokjinin ona baktığını farkettiğinde pot kırmamaya çalıştı- buraya gelene kadar. Biraz kötü zamandan geçiyordum ve kendimi burada buldum. Seungjin  amcamla kalıyorum. " Taehyung gülümsedi. Bir  mucize yaşamıştı şanslı hissediyordu.

"Iki tane arkadaşım var! Jimin ve Jungkook. Asla ayrılmazlar. Her ne kadar birbirlerini arkadaş olarak tanıtsalar da bir çiftten farkları yok.  Birbirlerine ilgileri olduğu çok belli! Sevgili olmalarını dört gözle bekliyorum. "