7 YIL ÖNCE
"Yasemin, hadi kuzum bırak artık şu notları. Çok acıktım, bir şeyler atıştıralım!"
Yasemin iç çekerek önündeki defteri kapattı ve sırt çantasına attı. Elinden geleni yapmıştı.
"Sınava az kaldı ama yetişebilir miyiz İlknur?"
"Aç giremem ama ben sınava."
"Haklısın, hadi hızlı hızlı bir şeyler atıştıralım"
Kızlar kafenin ufak tefek atıştırmalıkların satıldığı büfesine yönelirken Cenk yanlarına sokuldu.
"Kızlar, bana da mı ısmarlıyorsunuz?"
İlknur ve Yasemin aynı anda gülümsediler.
"Cenk, neden paran yok yine?"
"Sorma İlknur ya, peder ceza veriyor."
"Hiç şaşırmadım."
"Aşk olsun sen de mi Yaso ya!"
Yasemin'in canı pek bir şey yemek istemiyordu, diğerleri atıştırmalık bir şeyler alırken o bir kahve aldı ve tekrar masaya döndüler.
Genç kız elindeki tek şekeri sütlü kahvesine atarken yüzünde bir sıcaklık hissetti ve istemsizce gözlerini kaldırdı. Bir kez daha birkaç masa ötede kendisini izleyen bir çift siyah delici göz ile karşılaştı.
Hemen gözlerini kahvesine indirdi. Bu çocukla sürekli karşılaşır olmuşlardı. Onunki bakışlarından rahatsız olmak değildi sadece ruhuna kadar inmesini istemiyordu o bakışların.
Kahvesinden ilk yudumunu alırken tekrar bakışlarını kaldırdı ama orada değildi.
Onu bir kez daha sınav çıkışı aynı masada görmüştü. Bu sefer kendisine bakmıyordu. Dayanamayarak Cenk'e döndü.
"Cenk, çaktırmadan bak. Şu iki masa arkadaki esmer çocuk kim?"
Cenk dönerek parmağıyla işaret ettiğinde genç adamın delici bakışları Yasemin ve Cenk arasında dolaştı, sonra umursamazca masadakilere döndü.
"Ya yuh ama ya. Allah'tan çaktırma dedim sana! Rezil oldum ya..."
"Ha, Demir o ya. Zararsız bir tip. Yüksek yapıyor."
"Kimdir, hakkında ne biliyorsun?"
"Hayrola Yasemin, gözüne mi kestirdin?"
"Saçmalama İlknur, bugüne kadar kimi gözüme kestirdim. Sadece her yerde karşıma çıkıyor ondan merak ettim."
"Nasıl yani?"
Bu sorunun üzerine Yasemin Cenk ve İlknur'a tesadüf ve tesadüf olamayacak tüm karşılaşmalarını anlattı. İlknur ilgiyle dinlerken Cenk şaşırmış görünüyordu.
"Bence yanlış anlıyorsun, pek öyle bir tip değil. Bursu ineklerden, kızlarla takıldığını falan görmedim."
Cenk'in cevabının üzerine Yasemin dudaklarını büzerek bir kez daha baktı genç adama fakat pek kendileriyle ilgileniyor görünmüyordu.
"Hem öyle olsa bile Yaseminciğim, sen bakar mısın ona ya! Kendi kendine gelin güvey olur anca."
Şaşırma sırası Yasemin'deydi.
"Neden?"
"Nedeni mi var canım? Hiç alıcı gözle bakmadın mı? Tamam kabul ediyorum, ultra yakışıklı ama kıyafetine, ayakkabılarına falan bak. Ben bursluyum diye bağırıyor. Fakirlik akıyor, ne işi olur seninle!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİNCİ ŞANS
RomansaBirden hatırlarsın, O da seni - - birden bazan: Nerde, ne yapar şimdi Parlar bir özlem anılar arasından. Söner yangın birazdan Yatışır özlem. Bir gün karşılaşırız Bir gün, bir yarım akşam.'' B. Necatigil