...
Evime vardığımda kendimi büyük bir yorgunlukla yatağımın üzerine bıraktım. Hayatımda olan değişim beni gerçekten çok düşündürüyordu. Üzerimi hızlıca çıkardıktan sonra banyoya doğru yürüdüm. Saçlarımdan akan suyla birlikte aklımda kalan okyanus gözleri düşünmeye başladım. Bir an olsun o adamın gözleri kafamdan gitmiyordu. Bununla başa çıkabilecek kadar güçlü müydüm?
Saçlarımı kurutup üzerimi giyindikten sonra eski kaldığım yerde aldığım piyanomun kapağını kaldırdım. Disney seçmeleri için bana iyi bir beste gerekiyordu. Hemen oradan kalkıp çantamdaki defteri elime aldım. En son yazdığım sayfayı açıp önüme koyduğumda tuşlara basmaya başladım. Şarkım yavaş yavaş şekil almaya başlıyordu. Notalara bir bir basarken sanki o gözler gözlerimin önüne geliyordu. Sözler ağzımdan bir bir dökülüyordu. Piyanomun kapağını kapattığımda notaları defterime not aldım. Daha sonra bir şeyler yemek yemeye karar verdim ve hafif bir makyaj, günlük kıyafetlerle kendimi tamamladım.
...
Şu sıralar canım çok pizza çekiyor. Arabama binip Los Angeles'ın merkezinde bulunan Dominos'a doğru sürdüm. Restorant'dan içeri girdiğimde cam kenarında bulunan masanın boş olduğunu gördüm ve oraya eşyalarımı yerleştirdim. Sonra kendime bir karışık pizza ve kola söyledim. Tam hesabı ödeyip yerime oturacakken kapıdan Jeremy'nin geldiğini gördüm. Onunla gözgöze geldiğimizde ne yapacağımı bilmez şekilde gülümsedim. O da beni tanımış olacak ki gülümseyerek bana doğru yürüdü.
-Hey Amelie! demek pizza seviyorsun?
-Aa evet Jeremy seni görmek güzel!
-Seni görmek de güzel.
-İstersen beraber oturabiliriz?
-Tabiki.Jeremy pizza siparişini verdikten sonra karşıma oturdu. Biraz sonra siparişlerimiz geldiğinde birlikte yemeye başladık. Jeremy bir yandan pizzasını yerken bir yandan da bana ailesinden bahsediyordu. Beş yaşında bir kızı olduğunu, karısından bazı sebeplerden dolayı boşandığını ve tek başına bir ahşap evde yaşadığını bir çırpıda anlattı. İçimdeki ses "Aman tanrım! Jeremy, ben bunların hepsini biliyorum." dedi. Fakat bunu tabiki dıştan söylemedim. Gerçekten iyi ve samimi bir adama benziyordu, hislerim onunla iyi arkadaş olacağımızı söylüyordu.
Sohbet devam ederken, Jeremy telefonundan üç tane çocuk pateni fotoğrafı gösterdi.
-Amelie yarın kızımın doğum günü ve bilirsin hediye seçmem gerekiyor. Sen bir kız olduğuna göre seçmem de yardım edebilirsin herhalde?
-Ahh, tabiki.
-İstersen gidip mağazada bakabiliriz. Tabii işin yoksa. Bana eşlik eder misin?
-Eee, ımhh... bilmiyorum, yani olabilir.
-Tamam o zaman gel benimle.
-Peki.Jeremy ile Dominos'tan çıkıp mağazaların bulunduğu caddeye doğru yürümeye başladık. Onu her gören gelip fotoğraf çekilmek istiyor ve bana bakarak kim olduğumu anlamaya çalışıyorlardı. Arada gizlice beni çekmeye çalışan da oluyordu tabii. Ama ben şapkamı kafama geçirdiğim gibi oradan uzaklaşıyordum. Tanrım gerçekten bu işte çok başarılıyım!
Biraz daha yürüyüp bir spor mağazasından içeri girdik.
-Aman tanrım burada çok fazla paten var!
-Evet, ne de olsa burası bir patenci.
-Çok şakacısın Jeremy.
-Biliyorum.Görevli bize bir kaç model gösterdikten sonra Jeremy'nin kızının istediği patenleri sonunda bulabilmiştik. Bir süre kararsızlık yaşadıktan sonra kırmızı renkli olan pateni seçtik. Jeremy pateni alıp yanıma geldiğinde beraber gülerek kapıya doğru yürüdük ve dışarı çıktık.
-Yardımın için teşekkürler Amelie.
-Ne demek zevkle.
-Yarın evimde kızıma bir parti düzenliyorum. Seni de orada görmek isterim. Hem Robert'da seni görünce sevinecektir.
-Hmm...Jeremy...
-İtiraz istemiyorum. İşte numaram kendini kaydet lütfen. Sana eve gidince konum atacağım.
-Ah, tamam peki.Telefonuna kendimi kaydettikten sonra beraber arabayı park ettiğim yere kadar yürüdük. Tokalaştıktan sonra yarın görüşmek üzere birbirimizden ayrıldık.
...
Yeniden arabamı evime doğru, kafamda bir sürü düşünceyle sürüyordum. Telefonumu araca bağlayıp bir müzik açmaya karar verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Holly Love (Kutsal Aşk)
Roman pour AdolescentsAmelie hayalleri için bir yolculuğa çıkmış, bu yolculukta farklı insanlarla tanışmıştır. Ve aralarında en farklısı Chris'tir. Amelie'nin müzik dolu hayatı, Chris'in şöhret dolu hayatıyla Moon adlı barda kesişmiştir.