Arabadakı Fethiydi. Pencereyi aşağı indirip sırıtarak bana bakıyordu.
+ Ooo İtalya güzeli. Araban yok mu yoksa?
- Ne diyorsun be odun. Ayrıca böyle kalmamın suçu sende hatırlatırım.
+ Of ya. Sende ne inatçı keçi çıktın. Hadi gel götüreyim seni.
- İstemem
+ Gel ya. Bak burda bu saat'de taksi bulamazsın. Galiba kovulmak istiyorsun işten.
- Senin arabana bineceğime işsiz kalsam daha iyi.
+ İyi sen bilirsin.
Çocuk aldırmadan arabasını çalıştırıp gitdi. "Ya acaba gitsemiydim?" Aniden geri geldi.
+Geliyor musun? Bak son sorum.
Ben son bir kez etrafıma baktım ama taksi göremedim etrafta. Mecbur kalıp arabaya bindim.
+ Şu anda başka çarem olmadığı için bindim.
- Tabi canım
+ Ne ima etmeye çalışıyorsun?
- Hiç bir şeyi.
"Allahım ben bununla çocukluğumu nasıl geçirmişim?" diğe aklımdan geçti. Yirmi dakikaya şirkete vardık. Arabadan indim.
+ Teşekkür ederim
- Ne demek İtalya güzeli
Müdür beye yakalanmadan odama gitmem gerekti. Onu görmezden gelmeye çalıştım olmadı.
+ Günaydın. Özür dilerim ya. Sabah biraz kötüleştim de. Biraz geciktim
- Günaydın iyi misiniz şimdi?
+ Evet. Teşekkürler
Odama geçtim ve masamda oturdum. Dosyaları alıp çalışmaya başladım.
***
Öylen olmuştu. Telefonuma baktım ve çantamı alıp odamdan çıktım. Şirkete yakın bir kafeye gitdim. Masada oturup sipariş verdim. Aniden birisinin karşımda durduğunu gördüm. Başımı kaldırıp baktım.
+ Allahım deliricem ya. Sen nerden çıktın?
- Sorduğun soruya bak. Süpriz yumurtanın içinden çıktım.
+ Ne diyorsun yaaa?? Mantıklı konuşsana
- Sorduğun soru mantıklı ya. Naber?
+ Sanane Amerika öküzü. Hem insan bir başkasının masasında otururken izin alır. Böyle bir kural var.
- Unutmuşum ya. Boş sandalye yok napıyım
Ben etrafıma bakındım ve dedim
+ Öyle mi? Peki bu kadar masalar neden boş?
- Ya hepsi tutulmuş
+ Bak sen. Öylen vakti
- Demek ko her kes acıkmış.
+ Ya sen beni nasıl buldun?
- Bulmadım ki. Sen çıktın karşıma
+ Ya sabır. Zaten yılanın sevmediği ot gelip yuvasının dibinde çıkarmış
- Şimdi burda yılan sen mi oluyorsun? dedi ve gülmeye başladı.
+ Yani
Az sonra siparişim geldi. Fethi garsona benim yemeyimden sipariş verdi. Beş dakikaya onun da yemeyi geldi.Garsona yanında soda getirmesini istedim. Fethi de soda istedi.
+ Ya senin beyninde takıntı mı var?
- Yooo
+ O zaman neden beno taklit ediyorsun?
- Bak iftira atma. Günah bir kere
+ Benim günahımdan sanane
Onunla tartışmayı bırakıp yemeğime odaklandım. Elimi tuza uzatırken o da uzattı. Birden elimden tuttu. Kendimi garip hissetmiştim. Biri birimize baktıktan sonra elimi çektim. Yemeğimizi bitirdikten sonra hesabı istedik.
+ Bu seferlik benden olsun
- Hayır. Sen benim masama geldim
+ Burda da erkek benim
- Yarı yarıya ödeyelim
Sonra cüzdanımdan paranın yarısını verdim. Yarısını da Fethi verdi. Trip atar gibi yüzüme bakıp dedi:
+ Bir dahakı sefere benden
- Olur ama ben o zamana kadar yaşlanırım
+ Neden? Çabuk yaşlanma hastalığına mı tutuldun?
- Yok canım. Kim bilir bir daha ne zaman görüşücez.
+ Onu Allah bilir. Artık görüşünce görürsün
- Hadi hoşçakal
+ Güle güle
Sonra ikimizde farklı yönlere gittik. Kim bilir bir daha ne zaman görecektim. Aman karşıma çımasın da öküz yeter bana...Arkadaşlar bu seferlik bölüm biraz uzun oldu. Umarım seversiniz. Keyifli okumalar.💚😍😘💙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşık Kadın(Tamamlandı)
FanfictionAşka küsmüş bir kadın ve kadınlarla beraber aşka nefret eden bir adam. Ama gün gelir onlar ikiside aynı yerde, aynı anda aşk yağmuruna tutulurlar. Onları biri birinden ayrı tutan kötü bir hastalık ve acı bir terkediş. Geri gelipte sevdiğini koyduğun...