Bakugou
Göz yaşlarımı silip elimi yüzümü yıkadım. Yatağıma sırtüstü uzandım. Biraz acısada. Bir kaç dakika sonra. Kapı çaldı ve cevap vermedim. Kapı açıldı bu Kirishima idi.
" Bakugou yemek hazır ?" Dedi
" Yemicem."
" Öyle bir seçenek yok Aizawa sensei yemek yemeni ve stres yapmamanı söyledi. Aslında en büyük stres salonda ma neyse hadi ve senin neden üstün yok ?" Dedi. Çok konuşuyordu.
Yataktan kalkıp sandalyenin üstündeki çeketi aldım. İlk önce bir kolu sonrada diğer kolu giydim. Çeket kazak kadar zor giyilmiyordu.
" Hayret söz dinliyorsun . " Diyen Kirishima'ya baktım. Normalde laf atardım ama durumum el vermiyordu ve o samimiyeti pek hissedemiyordum eskisi gibi. Odadan çıkıp salona geçtik. Masada her zamanki yerinde olan Uraraka vardı. Beni gördüğünde ona bakmayı kestim. Karşısındaki yerime oturdum. Bana baktığını hissediyordum. Ama hiç gözgöze gelemezdim şimdi. Herkes sessizdi ve yemek yemiyordu. Deku konuşmaya başladı.
" Kacchan özür dileriz. Sı-" diyecekken sözünü kestim.
" Sizcede çok erken değil mi ?" Dedim.
" Ama bir yıl bo-" diye konuşacakken Kaminari sustu. Kirishima'nın bakışlarını gördüm. Sus dercesine herkese bakıyordu. Yemek yemeğe başladım. Herkes de yavaştan yemeğe başladı. Uraraka'ya sadece göz ucuyla baktığımda üzgün duruyordu. Şuan ona o kadar sarılmak kokusunu içime çekmek istiyordum ki anlatamam. Ama parçalanmış kalbim beni durduruyordu. Boynundaki kolye zinciri dikkatimi çekmişti ama tam göremeden önüme döndüm. Hızla yemek yiyip masadan kalktım. Belki gerginlik gider tekrar eğlenirler diye.Uraraka
Bakugou gerçekten değişmişti. Sakin ama umursamazdı. Soğuk kimseyle kavga etmiyordu. Biraz şaşırmıştım. Hepsi benim yüzümdendi. Acaba bir yıl boyunca ne olmuştu dayanamayıp
" Ben gittikten sonra ne oldu ?" Diye sorduğumda hepsi bana baktı. Kirishima iç çekip konuşmaya başladı.
" Sen gityikten sonra Bakugou sınıfla bir daha konuşmadı nedenini biliyorsun. Herkesle arasına mesafe koydu hemde hiç olmadığı kadar. Sinirlenmiyor bile. Bazen kavgalarımızı özlüyorum bazen de beni düşünmemiş gibi yapmasını. Ama artık öyle bir samimiyet kalmadı. Gerçekten kalbini kırdığın Bakugou eskisi gibi değil. Aslında benimde zoruma giden şey sınıfın hiçbir zaman özür dilememesiydi. Neyse tadım kaçtı. Afiyet olsun." Diyip gitmişti. Bense kendimi daha da suçlu hissetmeye başladım. Ama gittiğimde ona söyleseydim zorlu bir veda olurdu çünkü onsuz yaşamak zaten cehennem gibiydi. Diğer şehirde onu bir kaçkez aramıştım.
Flachback
Cesaretimi toplayıp Bakugou'yu aradım ama gizliden. Hâlâ emin değilim belki de beni unutmuştur. Belki de benden nefret ediyordur. O sırada
" Alo ."
Diyen sesle gözlerim doldu. Uzun zamandır duymadığım sesi duymamla dolan gözlerime engel olamadım. Sesli bir şekilde ağlayamamıştım. Duymaması için hemen telefonu kapattım.
Sonra sesli bir şekilde ağlamaya başladım.
Flachback bitişOnu hâlâ çok seviyordum. Kokusunu içine çekmek istiyordum. Gerçekten olgunlaşmıştı eskisi gibi değildi. Onun ağzından kaçırdığı güzel iltifatları sürprizlerini dudaklarını kızmalarını ve aptal kız demesini özlemiştim. Ama hepsi artık yok olmuştu.
Ve yazar kalbini buraya bırakıyor. Sizlerden kalbime mukayyet olmanızı istiyorum. Yorumlarınızı unutmayın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yerçekimsiz Patlama ~2~ (Kacchako)
FanfictionUraraka gittikten sonra her şey cansızlaşır. Bakugou ne durumda acabaa..