Karmaşa

610 48 20
                                    

Bakugou
Arkama göz ucuyla baktığımda rahatlamıştım. Arkamdaki kişi Aizawa senseidi. Kötüler birliğininden gelenler Dabi , Twice, Mr. Compress ve Toga'ydı. Neden geldikleri hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Sırtları bize dönüktü ve anlaşılan o ki daha bizi farketmemişlerdi. Aizawa sensei elini çekip kulağıma
" Ben onları oyalayacağım sende yurttakileri uyandır." Diye fısıldadı. Kafamı sallayarak cevap verdim. Ben kenara çekilip saklandım. O sırada Aizawa sensei konuşmaya başladı.
" Yurtta kalmak için fazla büyük değilmisiniz. " Dediğinde hepsi arkasına döndü.
" Ne kadar da iyi bir kahramansın geldiğimizi hemen farkettin. " Dedi Dabi. Onlar konuşurken bende kenardan kenardan yurda doğru gidiyordum ki
" Seni küçük fare , bizden saklanabileceğinimi zannediyorsun."
dedi Twice. Hemen önümde duruyordu.
" Tch demek yakalandım." Diyerek ayağa kalktım.
Aizawa sensei' e baktığımda boynundaki bandajlarla saçları havalanmıştı. Yani bu demek oluyor ki hücuma geçiyoruz. Twice'ın karnına dirseğimi vurarak onu savunmasız yakalamıştım. Anlaşılan oydu ki Aizawa sensei Twice'ın özgünlüğünü silmişti. Bunu da hesaba katarsam Twice'ı yenmem için yaklaşık beş dakikam var. Bu durumda en iyi yapmam gereken şey patlamalarımla ses çıkarıp herkesi uyandırmak. En mantıklısı buydu.

Twice gerileyince tekrar hücuma geçip ayağına ve karnına güçlü patlamalar yaptım. Amacım ayağa kalkamamasını sağlamaktı. Twice yere düşüp bayılınca arkamı dönüp Aizawa sensei'e baktım. Dabi ve Mr. Compress ile savaşıyordu.
" Bir kişi ortalıklarda yo-" diyoken sağ kolumdan bir bıçak darbesi almıştım. Tabiki Toga yapmıştı. Bıçağı batırdığı yerden çıkarınca acıyı daha fazla hissettim. Twice'ın işini bitirmiş olsamda bu lanet liseli ergeni unutmuşum. Yara derin olsada bunu düşünecek vaktim yoktu. Ellerimi geriye atıp patlama yarattım. Bu sayede öne güçlü bir kuvvetle atıldım. Acıdan dolayı terliyordum. Bu benim işime geleiyordu. Kolumdan akan kan elime kadar geliyordu. Parmaklarımın uçlarından kan damlaları yere düşerken bana sinsi sinsi gülen Toga'ya gözlerimi diktim.
" Senin kanın Deku-kun'un kanı kadar güzel değil. Senden sonra onun kanını almaya gidicem."
" Sen anca cehenneme gidersin." Diyerek  ellerimi tekrar geriye atarak patlama yarattım. Toga'ya  doğru kuvvetli bir şekilde ilerliyordum. Toga savunmaya geçip bıçağını bana doğru tuttu. Biraz daha patlama yaratıp hızlandım. Tam önündeyken bıçağını öne doğru hareket ettirdi. Son anda kenara çekilerek ona en güçlü patlamamdan birini yaptım. Tabi biraz gerilemiştim. Bu sefer güçlü bir ses çıkarabilmiştim. Umarım herkes uyanır. Patlamadan oluşan dumanlar gözden kaybolunca etrafa bakındım. Toga gözükmüyordu. Bir kaç adım atıp etrafa bakınıyordum.
" Bakugou arkanda!!" Diye yurttan  bağıran Mina'yı farkettim. Arkamı döndüğümde Toga bana doğru geliyordu. Tam patlama yaratıcakken önüme biri geçti. Bu tabi ki diken kafaydı. Toga'nın bıçağı Kirishima sayesinde kırılmıştı. Kirishima Toga ile kavga etmeye başlamıştı. Gayet iyi dövüşüyordu. Diğer taraftan Tokoyami ve Todoroki Aizawa sensei' e yardım ediyordu. Her şey halloluyorken bir anda ortaya kötüler birliğinin diğer üyesi olan siyah yüzsüz biri hemen dibimde belirdi.
" Her şeyi berbat ettin.  Madem yeşil kafayı alamadık bari işimize onun kadar yarayacak birini alırız." Diyince buraya Deku'yu almak için geldiklerini anladım.

Kirishima

Toga'ya son bir yumruk atıcakken bir anda oluşan siyah bir geçit onu alıp gitmişti. Ne olduğunu anlamamıştım , hemen arkama dönüp diğerlerine baktım. Biraz ötemde olan Bakugou siyah adamla karşı karşıyaydı. Arkasında Toga'da olduğu gibi geçit açıldı. Bu hiç iyi değildi . Ona doğru koşmaya başladığımda arkasındaki geçitten iki el çıkarak onu içe doğru çekiyordu. Tam ulaşacağım sırada bana sessizce bir şey söyledi.
"  Deku'yu koruyun." Dediğinde geçit kapandı. O sırada ayağımı burkup yere düştüm. Yerdeyken Bakugou'nun son yüz ifadesi aklıma geldi. Kendinden emin ve istekli gibiydi. Sanki bilerek gitmiş gibiydi. Kendime onu kurtaramadığım için sinirlenerek teri yumruklamaya başladım. Yere sert vuran kollarımı göz yaşlarımdan dolayı bulanıklaşmıştı. Zihnimden geçen kelime ile durdum.
" Deku'yu koruyun."
Biraz düşündükten sonra Bakugou'nun neden gittiğini anlamıştım. Göz yaşlarımı silip ayağa kalktım. Aizawa sensei Tokoyami ve Todoroki ile konuşuyordu. Tüm kötüler gitmişti sonuçta . Hızla yurdun önüne doğru koşmaya başladım. Bizler Aizawa sensei gile yardıma giderken sınıfın diğer kalanı yurdun önündeki on onbir nomuyla savaşıyordu. Yurdun önüne geldiğimde nomular yoktu. Sadece bazı süper kahramanlar ve sınıftakiler. Deku'yu etrafta göremeyince telaşa kapıldım. Uraraka'yı gördügüm gibi yanına koştum. Oda biraz hırpalanmıştı.
" Uraraka Deku , Deku nerde ?" Dediğimde şaşırdı.
" Sakin ol . Deku nomularla kavga ederken kafasına darbe alarak bayıldı ve arkasında siyah bir geçit oluştu. Tam onu götüreceklerken Sero son anda onu çekip kurtardı.  Şuan içerde." Diyince rahatladım.
"Neden bu kadar telaşlısın , hem Bakugou nerede hâlâ arkada mı ?" Diyince kafamı eğdim. Diğer herkeste yanımıza gelmişti. Cevap vermeye hazırlanıyorken Aizawa sensei de gelip
" İyi misiniz ?" Dedi. Herkes
" Evet." Dediğinde Aizawa sensei bana bakıp,
" Bakugou nerde ?" Diyince
" B-bakugou'yu götürdüler. " Dedim.
Herkes şaşkın şaşkın bana bakıyordu.
" O siyah geçitten biri çıkıp onu içeri çekiyordu, eğer çabuk farketseydim onu kurtarabilirdim. " Dediğimde Aizawa sensei elini omzuma koyup
" Elinden geleni yaptın." Desede içim  hâlâ rahat değildi. Aizawa sensei diğer kahramanların yanına gitti. Bizde yurda girip salona geçtik.
Herkes sessizdi ve üzgündü. Uraraka ise hâlâ şoktaydı. Onun yanına gidip
" Merak etme onu kurtarıcaz." Dedim
" Bilmiyorum eğer yanında olsaydım onu götürmezlerdi." Dediğinde dayanamayıp herkese.
" Aslında Bakugou bilerek gitti. " Dediğimde bana bakıyorlardı. O sırada Deku'yu bana şaşkın şaşkın bakarken gördüm.
" Kacchan' a ne oldu?" Dediğinde derin bir nefes alıp.
" Kötüler birliği tarafından kaçırıldı. " Dedim.
" Ama daha yeni bilerek gitti demedin mi ? Bu ne anlama geliyor ?" Dedi Todoroki.
" Kötüler birliği buraya Deku'yu kaçırmak için gelmişler. Ve Deku'yu alamayınca da Bakugou'yu götürdüler. Ama Bakugou isteseydi ordan kurtulabilirdi. Sadece Deku'yu ve bizi korumak için kendini feda etti. Son söylediği şeyde
'Deku'yu koruyun.' du " . Dediğimde Deku kapıya doğru yürümeye başladı.
" Onu kurtarmam gerek." Dedi.
" Bizde onu istiyoruz  o yüzden müdürden emriyle bu göreve sizlerde katılabilirsiniz. Sonuçta hepiniz artık kahraman olmaya yaklaştınız ." Dediğinde mutlu olmuştum. Eğer geçen sene olsaydı bu olay göreve gidemezdik ama artık kahraman olmaya çok yaklaştık onun için hiçbir sıkıntı yoktu.

Bakugou
Gözlerimi açtıklarında başımın ağrısını daha da bi hissettim. Etrafa baktığımda labaratuvar gibi bir yerdeydim. Tamamen bir demir koltuğa bağlıydım ayaklarım ellerim ağzım. Sağ kolumda bir sargı vardı. Toga'nın bıçakladığı yer. Neden beni iyileştirsinlerki  diye düşünürken hafif karanlık olan odada birilerini görmeye başladım. Bunlar kötüler birliğiydi. Hepsi bana bakıyordu.
" Seninle çok eğlenicez yeni üyemiz."
Dedi Dabi.

Veee uzun bir zaman sonra ben. Hepinizden özür dilerim , düzenli olarak bölüm atıcağımı söylemiştim ama atamadım. Nedeni evdeki taşınma telaşı ve telefonda Wattpad a girecek uygun bir zaman bulamamam. Ama uygun olduğum her zamanda yazmaya ve yayınlayacağıma söz veriyorum.
Kitab gelirsek böyle bir bölüm yaptım çünkü animedeki gibi biraz deku ve bakugou yu ele almak istedim. Tabi güçlerinide . Bundan sonra her şey farklı olabilir mi ???

Sizleri seviyorum.

Yerçekimsiz Patlama  ~2~ (Kacchako)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin