Bilgiyasarın başına oturup ailecek beklediğimiz üniversite sonuçlarıma bakıyorduk, çok istediğim mimarlık bölümünü tutturabiliyordum. Puanım beklediğimizdende yüksekti.
Heyecanla telefonumu elime aldım ve hemen Ali'nin numarasını tuşladım koşturarak evin bahçesine çıkıp arama tuşuna bastım.
Çalıyor, çalıyordu. Sonunda telefon açıldı "Efendim Zeynep?"
Ali benim erkek arkadaşımdı bana kendimi dünyada tekmişim ve çok özelmişim gibi hissettiriyordu lise birden bu yana beni çok sevmiş her zaman mutlu etmeye çalışmıştı ama derslerimden dolayı gözüm hiç onu görmedi son sınıf olduğumuz zaman bana aklımı başımdan alacak bir sürpriz yaparak çıkma teklifi etmişti kafam karışık ne yapacağımı bilmez halde bir heyecanla kabul ettim.
"Zeynep orda mısın?" Dedi telefonun diğer ucundan.
"Ali inanmazsın ama beklediğim puandan daha yüksek almışım şuan çok mutluyum hayallerim gerçek oluyor Ali. Ya sen n'aptın?" dedim Alininde puanını merak ederek.Ali hep uçarı bir kişiliğe sahipti hafta sonları babasının küçük dükkanında çalışıp babasına yardım ederdi pek fazla ders çalışmaz dersi derste dinlerdi geleceği içinde önemli bir hayali yoktu.
"Zeynep ben çok yüksek bir puan alamadım yani senin kadar yüksek değil" dedi
Ali adına pek de üzülmemiştim benim istediğim puanı almam beni çok mutlu ettiğinden Aliye üzülemedim.
"Sorun etme Ali hoşuna gitmeyecek bir tercih yapmamalısın bir sene daha bekleyip daha çok çalışıp daha iyisini yapabilirsin" dedim.
Karşıdan sıkıntılı bir oflama sesi geldi "Zeynebim işten güçten elim mi degiyor ders çalışmaya bir an önce bir meslek sahibi olmak zorundayım bir senemi boşa geçiremem."
Ali söylediklerinde haklıydı dar gelirli bir ailenin tek çocuğuydu annesi ve babası yıllarca çocuk sahibi olamamışlar Allah en sonunda onların duasını kabul edip Aliyi onlara vermişti.
"Haklısın Ali eminim sana yetecek bir meslek edinirsin." Dedim pek sanmıyordum ama. Tam Ali konuşmaya başlamıştı ki içerden seslenen babamları duydum.
"Efendim babaa!" Babamin vereceği cevabi dinlemeden Aliye apar topar bir şey söyledim.
"Ali içerden babam sesleniyor ben seni uygun bir zamanımda ararım görüşürüz." Dedim"Tamam sevgilim aramanı bekliyor olacağım seni seviyorum." Dedi 6 aydır çıkıyor olsakta ona hiç seni seviyorum dememiştim.
Telefonu kapatıp içeriye geçtim babam ve annem teyzemlerle ve anneannemlerle benim bilgisayarımdan görüntülü konuşuyorlardı eğilip onlara selam verdim.Hepsi benim adıma çok mutlu olup tebrikler ediyorlardı onların heyecanıda en az benim kadar büyüktü.
Konuşma bitince bilgisayarımı kapattım. Aslında Aliyi aramam gerekiyordu ama aramak istemedim.
Annemin teklifi üzerine bu mutlu haberi kutlamaya babamın arkadaşı Mesut abilerin restorantına gitmeye karar verdik.
Annemin uzunca makyaj arasından sonra sonunda yola çıkabilmiştik telefonumun şarjı oldukça azdı.Başımın etini yiyeceğini bildiğimden Aliye bir mesaj attım.
Restoranta geldiğimizde Kaanın beni bekliyor olduğunu gördüm beyaz ayakkabı kot pantolon ve beyaz boğazlı kazak giymişti sarı saçlarıyla mavi gözlerinin uyumu her kızın dikkatini çekecek kadar hoştu.
"Selam güzellik hangi rüzgar attı sizi buraya hiç uğrar mıydınız?"Ben cevap veremeden babam Kaanı cevapladı "Ilahi oğlum sanki bizi tanımıyorsun yoğunluğumdan dolayı gelemiyorum." Dedi
Babam Kaanı kolunun altına alıp içeri geçti annemde toplu ayakkabılarıyla çakıllı yolda can cekişiyordu gidip onun koluna girdim ve şakalaşmaya başladım.
"Eeee Nesrin hanım sen güzel görüncem diye giyersen 9 cm topuklu gömülürsün toprağa aslında şeytan diyordu bırak kalsın olduğu yerde." O sırada annem sözümü kesti."Sanki keyfimden giyiyorum yani tamam biraz keyfimden ama babanla iletişim kuramıyorum adam 2 metre yanında kardeşi gibi duruyorum."
Annemle gülüşerek içeri geçtik üst kata çıkıp bizim için hazırlanan masaya geçtik hep dolu olan restorant bugün bizim için boşaltılmıştı.
Masaya oturup konuşmaya başladık herkes sohbet ederken bende Kaanla konuşuyordum bizim aramıza sonradan katılan Katerina o zerafetiyle masaya oturdu.
Kaan annesine çok benziyordu uzun boyunu sarı saçlarını ve mavi gözlerini annesinden almıştı. Annesi safir rengi elbilesini safir takılarla süslemişti her zaman bakımlı olan Katerina bugün kırmızı mat bir ruj sürmüştü.Annemle havada öpüştüler "Merhaba Nesrincim bu ne güzellik böyle." Dedi Katerina o garip türkçesiyle Mesut abinin Rusya şubesi için gittigi toplantıda Rusya da tanışıp aşık olmuşlardı.
"Aay Eminecim o senin güzelliğin." Katerina ismi zor telafuz edildiğinden yakın çevremiz ona Emine diye hitap ediyordu.
Yemeklerimizi yiyip Kaanla aşağı indik Kaan benden iki yas büyüktü ve iletişim okuyordu."Sende iyice güzelleştin gözlerimi alamıyorum senden farkında mısın bilmem ama uzunca bir süredir senden hoşlanıyorum hemen kabul etmek zorunda değilsin önce birlikte bir akşam yemeği yiyelim mi?"
Okuduğunuz için teşekkür ederim gelecek bölümler için oy vermeyi unutmayın 🦚
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞTE KAL
RomansaBir gemi misali hırçın dalgalar üzerimde. Köpük köpük içimdeki boşluk isyanlarım dilimde sahildeki kumtaneleri gibi her an üzerimde. Ezilen birben miyim. Gözlerinin siyahında. Seyredaldım denizin mavisinde. Boğuldum birkez daha hayallerin en derin...