𝐋𝐞𝐲𝐝𝐢 𝐉𝐢𝐬𝐨𝐨𝐧𝐧𝐞 𝐓𝐢𝐭𝐚𝐧𝐨𝐬
Masallardaki fakir kız prenses olunca gülümserdi,ben ise bir daha gülümseyebileceğimi sanmıyordum.
❧Ben,Gümüş denizin ortasında kalmış bir kızıl kızdım ve kimse için üzülme lüksüm yoktu.Özellikle de bir yıl...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Leydi Jisoonne Titanos; Leydi Nora Jiwoo Titanos ve Demir birliği Komutanı Lord Ethan Titanos'un kızı.Titanos Hane'sinin varisi.Jisoonne Titanos.Titanos.
Kızıl hizmetçiler beni yaklaşan saldırı için hazırlarken,yeni ismim kafamın içinde yankılanıyordu,daha doğrusu ekleme ismim.Üç kız,birbirleriyle hiçkonuşmadan hızlı ve etkili bir şekilde çalışıyorlardı.Bana hiçbir şey sormuyorlardı,söyleme,dediklerini hatırladım.Benimle konuşmaya izinleri yoktu ve benim hakkımda birbirleriyle konuşmaları da kesinlikle yasaktı.Hatta gördüklerinden emin olduğum garip şeyler,Kızıl şeyler hakkında bile.
İşkence gibi geçen uzun dakikalar boyunca beni uygun hale getirmek için yıkadılar,giydirdiler ve olmam gerekn aptal şey için beni boyadılar.En kötüsü makyajdı;özellikle de cildime uyguladıkları kalın,beyaz macun gibi şey.Yüzümü,boynumu,köprücükkemiği ve kollarımı parıldayan,ıslak pudrayla kaplarken bundan üç kutu bitirmişlerdi.Zaten beyaz tenliydim fakat kanım gümüş değildi.Ben gümüş değilim.Aynaya baktığımda sanki pudra tenimdeki ısıyı kapamış ve içimdeki sıcaklık benden çekilmiş gibiydi.Zorlukla soluyarak,bunun benim doğal rengimi,tenimdeki pembeliği yani kırmızı kanımı kapatmak için yapıldığını fark ettim.Bir gümüş olmalıydım ve yüzümü boyamayı bitirdiklerinde gerçekten de onlara benziyordum.Yeni,solgun tenim,koyulaştırılmış gözlerim ve dudaklarımla soğuk,zalim ve canlı bir ustura gibiydim.Gümüş gibi görünüyordum.Güzel görünüyordum.Ve bundan nefret ettim.
Bu ne kadar sürecek?Bir prensle nişanlıyım.İçimden geçirdiğimde bile kulağa delice geliyordu.Çünkü öyle,bırak Poyraz'ın Prensi olmasını,aklı başında hiçbir gümüş seninle evlenmez.Ne isyanı durdurmak için, ne senin kimliğini gizlemek, ne de başka bir şey için.
O zaman bunu neden yapıyorlar?
Hizmetçiler beni bir elbisenin içine çekiştirerek sokarken,kendimi cenazesi için giydirilen bir cesede benzettim.Bunun gerçeğe çok da uzak olmadığını biliyordum.Kızıl kızlar,Gümüş prenslerle evlenmezlerdi.Hiçbir zaman taç giymeyecek ya da tahta oturmayacaktım.Bir şey olacaktı,bir kaza belki de.Bir yalan beni yükseltmişti ve günü geldiğinde başka bir yalan beni alaşağı edecekti.
Gümüş serpintileriyle süslü beyaz morumsu elbise ipek ve şeffaf dantelden yapılmıştı.Gökkuşağı gibi renklere ayrılmış aileleri düşünüp,tüm hanelerin rengi var diye anımsadım.Titanos'un benim hanemin rengi mor ve beyaz olmalıydı.
Hizmetçilerden biri küpelerime uzanıp,eski hayatımın son kırıntılarını benden uzaklaştırmak istediğinde içimi korku kapladı "Onlara dokunma!"
Kız geriye sıçrayıp hızla gözlerini kırpıştırdı.Benim patlamamla diğerleride dona kalmıştı.
"Özür dilerim...ben"Bir gümüş özür dilemez.Boğazımı temizleyip kendimi topladım."Küpeleri bırak"Sesim güçlü,sert ve gösterişli çıkmıştı.
