Medya Taehyung♥
İrene beni koridorda dikilirken ve onun söylediklerini düşünürken bırakıp gitti.
Eskiden sadece Gümüş ve Kızıl,zengin ve fakir,krallar ve köleler şeklinde keskin ayrımların olduğunu sanırdım.Ancak bunların arasında,anlayamadığım ve tam ortalarında kaldığım çok şey vardı.Akşama yiyecek birşeyler bulma endişesiyle büyümüştüm;şimdiyse canlı canlı yenmek üzere bir saraydaydım.
Aklında Kızıl,Kalbinde Gümüş.Gümüş'sün.Bu söz hareketlerime yön veriyordu.Hem Jisoo'nun hem de Jisoonne'nin hayal bile edemeyeceği büyük sarayı incelerken gözlerim kocaman açılmıştı ama dudaklarımı bastırarak sert bir çizgi haline getirmiştim.
Koridorun sonundaki kapılar açıldığında,şimdiye kadar gördüğüm en büyük odayı ortaya çıkardı.Taht odasından bile büyüktü.Bu sarayın büyüklüğüne alışabileceğimi hiç sanmıyordum.Kapılardan girip bir platforma adım attım.Merdivenlerin aşağısında,her Hane gözlerini dikmiş,soğuk bir beklentiyle oturuyordu.Hepsi de yine kendi renklerine bürünmüştü.Kral Suho ve Kraliçe İrene diğerlerinden ayrı birkaç metre yukarıda oturuyorlardı.Diğerlerine karşı üstünlük kurmak için hiçbir fırsatı kaçırmıyorlar.Ya kibirlerinden öyle yapıyorlardı ya da bilinçli bir seçimdi.Sonuçta güçlü görünmek,güçlü olmak demekti.
Prensler de ailelerinin kırmızı ve siyah renklerinde giyinmiş,üstleri askeri madalyalarle süslenmişti.Jin,yüzünde sakin ve duygusuz bir ifadeyle babasının yanında duruyordu.Taehyung ise annesinin solunda oturuyordu ve yüzünden hiçbir şey anlamak mümkün değildi.
Kral,"Kraliçedenemesinin hakkı,her zaman keyifli bir olay olmuştur.Yüce Krallığımızın geleceğini ve bizi düşmanlarımıza karşı güçlü kılan bağlarımızı ortaya koyar"diyerek kalabalığa seslendi.Henüz beni görmemişlerdi;odanın köşesinde duruyor,hepsine tepeden bakıyordum."Ama sizin de gördüğünüz gibi,bugünkü kraliçedenemesi bize geleceğin kraliçesinden fazlasını kazandırdı."
İtaatkar bir gülümsemeyle elini tutan Kraliçe'ye döndü.İrene'nin şeytan, cadıdan,kızaran bir kraliçeye dönüşümü şok ediciydi."Hepimiz,savaşın karanlığındaki parlak umudumuz;liderimiz,arkadaşımız,Komutan Ethan Titanos'u tanıyoruz"dedi İrene.
Odadaki insanlar şefkat ve üzüntüyle mırıldandılar.Hatta Somin'in zalim babası,Samos Hanesinin reisi bile başını eğdi.
"Gölbölge casusları hatlardan sızarak,barış için tek umudumuz,sevgili arkadaşımız Ethan'ı öldürdüler.İyi dürüst bir kadın olan karısı Jiwoo Nora'yı da onunla birlikte kaybettik.On altı yıl önceki o uğursuz günde,Titanos Hanesi yok oldu.Arkadaşımız bizden alındı,gümüş kanı döküldü."
Kraliçe gözlerinde sahte gözyaşlarını silmek için duraksadı.Gözleri benimkini buldu.Bakışları merdivenin üstüne,benim durduğum yere yönelince,diğerleride onu takip etti.Bazıları bu sabahtan beni hatırlıyordu,bazıların ise kafası karışmış görünüyordu.Titanos Hanesinin renklerini benden daha iyi biliyorlardı ve kim olduğumu anlamışlardı.
"Bu sabah bir mucizeye tanık olduk.Bir kızıl kızın,asla sahip olmaması gereken bir güçle areneya yıldırım gibi düşmesini izledik"Mırıltılar biraz daha arttı.Samos kızı öfkeli görünüyordu,siyah gözlerini üstüme sabitlemişti.
"Kral ve ben,kızı kapsamlı biçimde sorguladık ve nasıl böyle olduğunu bulmaya çalıştık.Kızıl değil ama yine de bir mucize.Dostlarım,lütfen Ethan Titanos'un kızı Leydi Jisoonne Titanos'a tekrar hoşgeldin diyelim.Kaybolmuştu ve bulundu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Uncertain Bride❧Vsoo ff❧
Teen Fiction𝐋𝐞𝐲𝐝𝐢 𝐉𝐢𝐬𝐨𝐨𝐧𝐧𝐞 𝐓𝐢𝐭𝐚𝐧𝐨𝐬 Masallardaki fakir kız prenses olunca gülümserdi,ben ise bir daha gülümseyebileceğimi sanmıyordum. ❧Ben,Gümüş denizin ortasında kalmış bir kızıl kızdım ve kimse için üzülme lüksüm yoktu.Özellikle de bir yıl...