.

1.1K 20 3
                                    

Geçtiğimiz hafta kantinde başlattığı yemek oyunuyla beni ölesiye sinirlendirmişti. Ama tüm bu şeyler bir yana bu gece benim yanımda, daha doğrusu Ahmet'in yanında olduğunu bilmek tuhaf bir şekilde güven veriyordu bana.
Sabahın ilk ışıklarıyla Emir'in evine girdik.
Emir Ahmet'in kolunun altına girip dikkatli bir şekilde onu üst kata taşıdı.
Kendi odasına girdiğimizde henüz yeteri kadar aydınlanmayan odanın ışığını ben yaktım.
Birkaç adım sonra Ahmet acıyla buruşan yüzünü Emir'e çevirdi.
"Bana yatağını vermek zorunda değilsin."
Onun Emir'in yaptıkları altında kalmak istemediğini biliyordum.
Bu yüzden de ne kadar az şey alırsa o kadar rahat edecekti.
Emir onu yatağın kenarına oturttu.
Sonra koca bir yük indirmiş gibi derin bir nefes bırakıp sırtını dikleştirdi ve gülümsedi.
"Evde sadece bu yatak var sayılır. Bir alt kattaki senin rahat edemeyeceğin kadar ufak. Hem endişelenme, oda oldukça hijyeniktir. Yatağıma Juliet dışında dişi sineğin bile dokunmadığına emin olabilirsin."
Daha cümlesi bittiği an gözlerimi kısıp, çıplak göğsüne elimin tersiyle yumruk attım. Ahmet'in çenesinin gerildiğini görünce aceleyle konuştum.
"Emin ol, bu söyledikleri odasına kimseyi sokmadığı anlamına geliyor.  İma ettiği gibi bir durum yok!"

ALLAH RİZASİ İÇİN BENİ KIRMAYIN VE GÜLÜM ADLI KİTABIMI DA OKUR MUSUN?
DÜNYA KADINLAR GÜNÜNZ KUTLU OLSUN ÖPTÜM

Elmalı turta Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin