Açıklamam bitince, beni utandırdığı için Emir'i bakışlarımla azarladım.
Her zamanki gibi umursamadı.
Ahmet'in yatağa yatmasına yardım ettik.
Ben ilaç içebilmesi için alt kata koşturup bir bardak su aldım.
Geri döndüğümde Emir odada yoktu.
Dalmak üzere olan Ahmet'in yanına yaklaşıp ilacı içebilmesine yardim ederken, bıçaklandığı günde olduğu gibi suyun birazını yine üstüne damlattım.
Ve o an ilimizde gülümsedik.
Başını tekrar yastığa koydu.
Ben tam uzaklaşacaktim ki, elime dokundu.
Zümrüt yeşili gözleri bana bakarken yorgundu.
"Uykuya dalana kadar bu kez benim saçlarımı okşar mısın?"
Yanaklarimi gülümsemek için zorladim.
Aslında soğuk havada kalmış gibi göğsüm acıdı.
Ürkerek yatağın kenarına oturdum.
Parmak uçlarım başına doğru uzarken, Emir'in yatağında, ondan başka birinin saçlarını okşamak bana tuhaf geldi. Bu kişi Ahmet bile olsa...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elmalı turta
General Fiction"Bu; kanatlarını arkasında bırakmış kelebeğin değişim hikayesi."