■ BÖLÜM 6

62 14 6
                                    

"Okuldaki yabancı"

    "LAVİN'İN AĞZINDAN"

Muratla şok içinde birbirimize bakmaya devam ederken içeride Masal'ın olduğu aklıma geldi. Hızlıca sandalyeyi kaldırdım ve içeri girdik. Gördüğüm görüntü karşısında gerçekten oturup hüngür hüngür ağlamama ramak kalmıştı. Masal yerde baygın bi şekilde yatıyordu , camda sonuna kadar açıktı. İçeriside leş gibi kokuyordu. O an aklımdan bin bir türlü senaryo geçti ve hiçbirinin gerçek olmaması için dua ediyordum.

-"B-bunu kim yapmış olabilir? Burda bizden başkası yok?" Dedi Murat. Ben hala şok gözlerle Masal'a bakıyordum. Onu kaldırmaya bile gücüm yokmuş , tükenmiş gibi hissettim. Yavaşça yürüyerek başucuna eğildim ve kulağımı boynuna yaklaştırdım. Hala nefes alıyordu. Almasaydı zaten o anda benimde nefesim giderdi. Gerçekten çok gerilmiştim ve hemen burdan çıkmak istiyordum çünkü deli gibi korkuyordum. Bunu yapan kişi şuanda burda bizimle aynı ortamdaydı. Kalp atışlarım hızlanmaya devam ederken Murat sis bombasını eline almış öylece ona bakıyordu. Cidden , bi gün için fazla gelmişti bu olanlar. Bulut'un aldığı darbe , Masal'ın kim tarafından yapıldığı bilinmeyen bi kumpasa düşmesi. Dinlenmeye ihtiyacım vardı. Bu okula eskiden geldiğim gibi gelemeycektim , o bi gerçekti...

"BULUT'UN AĞZINDAN"

Karanlık. Çoğumuzun içinde , gözlerinde hatta bazılarımızın kalbinde olan o sonsuz yol. Pozitifliği bitiren , çaresizliğin son yokuşunda çıkmaz sokağa girer gibi karşımıza çıkan tek çare. Gözlerini kapatıp huzur bulmak istersin , karanlık. Uyursun , yine karanlık. Ölürsün... ve yine o uçsuz bucaksız karanlık. Karanlık güzeldir aslında. Sıkıntılarından kurtulmak istersin , karanlık en büyük yardımcın olur. İşte bende bi kaç saattir karanlıktayım. Sıkıntılardan kaçmak için değil , uyumak için değil , huzur bulmak için değil... Delinin biri kafama tavayı yapıştırdığı için! Ve sanırım yavaş yavaş kendime geliyordum... Karanlık beni özgür bırakıyordu...

Uyandığımda gözlerimi açmak için büyük çaba sarf etmiştim. Uyanır uyanmazda başımın deli gibi sızladığını fark ettim. Bir karınca ordusu üzerinde geziniyor gibiydi. Başım , vücudumdan daha ağır geliyordu ve taşıyabileceğimi zannetmiyordum. Göz kapaklarımı güçsüzce kaldırdığımda ise vücudumdaki hücreler ölmüş gibiydi. Ağrı teker teker her damarıma , her hücreme yayılmıştı. Ayak uçlarıma kadar her yerim ağrıyordu. Hemen sağımda bi kız gördüm. Yüzünü biryerlerden seçebiliyordum ama görüntü bulanıklaşıyordu. Gözlerini kocaman açtığında karşımdakinin Didem olduğunu anladım.

-"S-SONUNDA UYANDIN ! BAŞIMIZI BELAYA SOKUCAKSIN DİYE ÖDÜM KOPTU!"

Onun bağırış sesi iyice vücudumu mahvedince yavaşça kalkmaya çalıştım.  Ama lanet başımı kaldıramıyordum! 1 ton ağırlığında gibi geliyordu. Etrafıma baktığımda ise okulun revirinde olduğumuzu anlamam kısa sürmedi.

-"Dur! Ani hareketler yapma. Başını daha çok çatlatacaksın."

-"N-noldu bana?" Diye sorduğumda güldü.

-" Uzun hikaye. Kalkabilecek durumda mısın?" dediğinde ise yapabileceğimden pek emin değildim ama yüzündeki gerginlikten bunu yapmam gerektiğini anladım. Ondan biraz destek alarak güç bela ayağa kalktım. Okulun altından ise garip sesler geliyordu. Merakla kolumu çekiştirdi ;

-" Masal , Lavin ve Murat aşağıda. Yanlarına gitmeliyiz." Dediğinde olaylar gözümde bir film şeridi gibi canlandı. Okulda Murat'la kilitli kalışımız , su almak için kantine gelişimiz ve kafama aldığım darbe yüzünden yere yığılmam... Bağırışlar , çağırışlar. Sonrasını hatırlamıyordum. Bir şey sormama vakit kalmadan hızla aşağı indik. Sanki kafama darbe almamış ve vücudumun her yeri sızlamıyormuş gibi hızlı inmiştik! Kızlar tuvaletinin önünde durduğumuzda tek baygın kişinin ben olmadığını anladım. Lavin gözleri yaşlı bir şekilde okula yeni gelen kızın başucunda , onu ayıltmaya çalışıyordu?! Murat ise yere çömelmiş elindeki şeye ve etrafa bakıyordu. Burda olduğumuzu hissettirmek için boğazımı temizledim. Ve temizlediğim anda ikiside bize döndü.

-"B-BULUT?!?!? UYANMIŞSIN!" diye üstüme atıldı Murat. Gözlerimi kısıp elimle kafamın deli gibi sızladığını gösterdiğimde geri çekildi. Lavin'de şaşırmış , ama mutlu gözlerle bana bakıyordu.

-"N-noluyor burda? Masal neden yerde yatıyor?" Dedim.

-"Yerde yatmak gibi bi hobisi varda ondan." Dedi Didem göz devirerek. Ayıltma çabaları boşa gidince Murat tek hareketle Masal'ı kucağına aldı ve kantine indik. Onu neden revire götürmediğimizi anlamış değildim. Sonra zemin kattan gelen anahtar çarpışma sesleri duyulmaya başladı. Okul 5 buçuk gibi açılıyordu ve saate baktığımda saatin 5 buçuk olduğunu gördüm. Hizmetliler gelmiş olmalıydı. Ama eğer onlara yakalanırsak başımız belaya girebilirdi. Zaten uğraştığımız bir müdür yardımcımız vardı. Bu saatte burada olduğumuzu öğrenirse yapacaklarını düşünemiyordum. Sessizce bu yerden ayrılmamız gerekiyordu. Hizmetliler ilk sınıfların kapılarını açarlardı. Sağ koridordan başlamaları için dua ediyordum. Arkamı dönüp bizimkilere baktığımda ise acınası olduğumuzu gördüm. Lavin'in gözleri kan çanağına dönmüştü. Didem'de ondan farksızdı. Ve yanımızda , Murat'ın kucağında baygın bir Masal vardı. Masal umarım uyandığında fazla sesler çıkarmazdı. Bizi ele vermesini istemiyordum. Hizmetliler yukarı çıktığında ayakucunda , sessiz bir şekilde bahçeye çıktık. Güneş daha yeni yeni doğuyordu. Sabahın soğunu üzerimde hissediyordum.

-"H-hey! Masal ayılıyor!" Dedi Murat. Arka bahçedeki çimenlik alana doğru koşmaya başladık. Burdan çıkınca hepimiz eve gidecektik biliyordum. Bunca olaydan sonra kimse okula gelmezdi. Şuan da tek düşündüğüm şey ise başımdı. Koştukça daha da ağırlaşıyor gibi hissediyordum. Lavin kolumdan tuttu ve yürümeme yardımcı oldu. Komik ve muhabbet etmesi güzel bir kızdı Lavin. İkimizinde evi okula uzak olduğu için servisle gidip geliyorduk ve aynı servisteydik. Onunda yardımıyla arka bahçeye ulaştık. Masal'a olanları da bana anlatmışlardı ve bu biraz korkmama sebep olmuştu. Okulda bi kaç belalı tip vardi ama onlar aklıma gelebilecek son kişilerdi. Zaten şuan ki halimle de yeterince sağlıklı düşünemiyordum. Başım ağrıdan çatlamaya devam ederken Lavin söze girdi ;

-" Masal'ı bu halde eve bırakamam. Ailesinden izin alıp bize götüreceğim , Didem sende gelirsin bize olmaz mı?" Deyince Didem üzgün bir ifadeyle ;

-" Üzgünüm ama eve gitmem lazım. Bizimkiler bir terslik olduğunu anlayabilir. Size iyi eğlenceler." dedi.

Hep beraber dolmuşa bindik. Murat'ın evi okula yakındı fakat ben hastaneye gidecektim ve beni yanlız bırakmak istememişti. Masal ise ayıldığından beri bir kelime etmiyor , etrafa bakınıyordu. Herkes sırayla evinin önünde indi ve bende Murat'la hastanenin önüne geldim. Başımın acısı biraz olsun geçmişti fakat hala deli gibi ağrıyordu. Umarım ciddi bir şey yoktur diyerekten içeri girdik ve sıra numarası aldık. Gözlerimi kapatarak Murat'ın yanında beklemeye başladım.


-SON-

              *                       *                       *

Yaş : 16Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin