■ BÖLÜM 8

85 12 10
                                    

"Bekle beni İstanbul..."

-

GEZİ GÜNÜNÜN AKŞAMI-

-"Diş fırçanı koydun mu Masal?"

-"Evet koydum anne!"

Saat akşam 10'a gelirken valizimi hazırlamaya devam ediyordum. Babam ilk başta tereddüt etsede , uzun ısrarlarım sonucu geziye katılmama izin vermişti. Zaten  izin vermeseydi bu evi ona dar ederdim ve deli gibi ağlardım. Pijama takımlarımıda yerleştirirken gelen bildirim sesiyle telefonuma uzandım. Mesaj bizim kızlardan , daha doğrusu Lavin'in kurduğu mükemmel gruptandı!

ÇIRPILMAMIŞ SOFRA BEZLERİ GRUBUNDAN YENİ BİLDİRİMLERİNİZ VAR.

Gülümseyerek mesajlara tıkladım.

Lavin : Bu gece uyuyabilecek olan var mı?

Didem : Deli gibi heyecanlıyım. Bu gece uyku falan yok!

Didem'e gülerek yazmaya başladım.

Masal : Çabuk uyuyosunuz! İstanbul'u gezerken uyuklamanızı istemiyorum. Tek başıma gezerim yoksa.

Lavin : Masal haklı gençler. Hadi iyi geceler

Didem : Yarın görüşürüüz.

WhatsApp'tan çıkıp valizimin son kontrollerini yaptım. Şarj aleti , kulaklık , şapka , diş fırçası , peluş oyuncağım , arabada uyumak için küçük bir yastık , şortlar , elbiseler , pantolonlar , spor ayakkabılar ve tarağımı almıştım. Ve bi kaç zıvırtı daha. Kızlara uyuyun demiştim ama ben uyuyabilecek miydim sanki! Didem zaten İstanbul'luydu , Lavin'inde bi kaç kere gittiğini biliyordum. Ama benim ilk gidişimdi. Ve duyduğuma göre gerçekten büyük , rahat koltukları olan bir tur otobüsüyle gidecektik. Heyecanlı bir şekilde dişlerimi fırçalayıp yatağa geçtim. Uyuyamayacağımı biliyordum fakat 4'e kadar uyumaya çalışmalıydım. İstanbul'un güzelliğini düşünürken gözkapaklarım ağırlaştı ve 20 dakika içinde uyuyakaldım...

            *                         *                        *  

Saat : 03:29

Sinir bozucu alarm sesi kulağımda yankılandı.

-" 5 dakika daha!" Diye mırıldanmaya başladım ve alarmı kapattım. Fakat bu çabam sadece 5 dakika sürmüştü. Alarm sesi tekrar beynimde yankılanmaya başladı. Kalkıp telefonuma uzandığımda alarm adının İstanbul Gezisi olduğunu gördüğümde bütün uykum gitti ve yerine heyecan aldı. Bugün giyeceklerimi dün geceden de hazırlamamıştım. Evimde okula bi hayli uzaktı. Hızlıca yataktan kalktım ve lavabonun yolunu tuttum. Yüzümü bir çırpıda yıkıyarak kendimi dolabımın önünde buldum. Rahat bir şeyler giymeliydim. Ama eşofman giysem bacaklarım pişecekti biliyordum. En alttan lila rengi şortumu ve beyaz kısa kollu tişörtümü çıkardım. Saçlarımıda o kadar sıkı olmayan basit bir topuz yaptım.

-"Hazırım galiba. Çoraplarımı da değiştirdiğimde tamamdır!" diyerek en alt çekmeceden beyaz , bileklerimi saran hafif uzunlukta bir çorap aldım. Annemin doğum günümde hediye ettiği siyah güneş gözlüklerinide taktıktan sonra hazırdım. Annemlerle dün geceden vedalaştığımız için onları hiç rahatsız etmeden alt kata indim. Annemin benim için hazırladığı simit , poğaça , börek ve sarmaları alıp beyaz sırt çantama koydum ve kapıyı açtım. Daha hava aydınlanmamıştı bile. Bu saatte dolmuş bulabileceğimide hiç sanmıyordum , onun için yakınlarda bulunan bir taksi çağırdım. Gecenin bu saati olmasına rağmen İzmir hala nemliydi. Ve bu arada saatte 4 olmuştu ve yanlızca 1 saatim kalmıştı. Biraz bekledikten sonra taksi nihayet fazla bekletmeden geldi.

Yaş : 16Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin