Kim Doğruluk mu? Cesaret mi? Oynamak İstedi?!

3.3K 246 102
                                    

~Marinette'den~

  Bugün neredeyse hiçbir şey olmamıştı. Dünkü olayda anlaşamayanlar gitmişti. Neredeyse kampın yarısı gitmişti. Biz anlaşmışken hatta Chloé ve Lila bile anlaşmışken diğerleri nasıl anlaşamamıştı? Her neyse bana neydi ki.

Şuan akşamdı ve hep birlikte kamp ateşi etrafında oturmuştuk. Yani kalanlar. Bir ara adı Luka olan çocuk gitar çalmıştı falan. Adrien'ın tavsiyesi üzerine doğruluk mu? Cesaret mi? Oynamaya başlayacaktık.

Luka şişeyi çevirdi. Alya ve Lila'da durmuştu. Lila soruyordu üstelik!

Sinsice gülümsedi. Şeytanın ta kendisi olduğunu tekrar anladım.

"Doğruluk mu? Cesaret mi?" dedi sinsice. Aklında kesin bir şeytanlık vardı. Alya

"Doğruluk" dedi bunların sorularına cesaret diyebilecek aklını kaçırmış olmalıydı zaten!

Lila şahsen şeytanella -bu tabiri her ne kadar Alya bulmuş olsa da- yine bizi sinir edecek bir fikir bulmuştu. Gülüşünden belliydi. Kesin yüz kızartacak cinsten bir soru soracaktı. Tahmini zor değildi.

"İç çamaşırının rengini söyle o zaman." dediğinde Alyanın yanında bende utanmıştım. Bu cesareti nereden alıyordu bu kız! Ah içimden kalkıp saçını başını yolmak gelse de sakin kalmaya çalıştım. Uzun bir sessizlikten sonra -tabii Chloé ve Lila'nın kıkırtıları dışında bu onların amaçlarına ulaştığını belli ediyordu- herkesin yüzü, ufakta olsa, kırmızı iken aklıma gelen fikirle telefonumu elime alıp saate baktım ardından yalandan bir şaşkınlıkla konuştum.

"Ah üzgünüz ama saat epey geç oldu bence oyuna daha sonra devam edebiliriz. Hadi Alya, Kagami umarım bugün sizde kalacağımı unutmamışsınızdır. Lütfen kusura bakmayın gerçekten önemli olmasa kalkmazdık. Değil mi kızlar?" dedim. Sanırım durumu birazda olsa toparlamıştım. Kızlarda onaylayınca kalktık.

Adrien'ın arkamızdan söylediğini duydum.

"Kim doğruluk mu? Cesaret mi? Oynamak istedi?!" dedi. Buna cevap vermeliydim. Arkamı döndüm ve

"Bunu soran kişi" dedim ve tekrar yürümeye başladım.

Kızların kulübesinde aynı bizimki gibiydi. Sadece ufak birkaç değişiklik vardı. Bu sefer özel kızlar gününde üç kişi olacaktık. Ortamı hazırlamak için işlere başladık aynı zamanda biraz önce ile ilgili konuşuyorduk.

"Kızım beni kurtardın. Hemde aniden özel kız günü çıkardın bu iyi oldu." dedi bu sırada Kagami'nin yatağını iterek Alya'nın yatağı ile birleştiriyorduk. Tek nedeni Alya'nın yatağının benim pencereme bakıyor oluşu. Birde Adrien ile ilgili teorilerinin doğru olup olmadığı falan.

Kagami "kesinlikle iyi bir kurtarıştı. Lila ve Chloé gerçekten saçmalamışlar. Bu soruda neydi. Çok saçma!" dedi. O kadar haklıydı ki.

Ortamı hazırlayınca yani yatakları birleştirdik. Abur cubur stoklarını bakıp bir şeyler hazırladık falan filan. Bende pijama almak için bizim kulübeye gittim. Adrien ortalıkta gözükmüyordu. İlk olarak banyoya girip pijamamı giydim. Sonra saçlarıma baktım açık saçlarımı bir topuz haline getirdim. Banyodan çıktım ama karşımda yarı çıplak bir Adrien bulmayı beklemiyordum. Bir çığlık attım ve banyoya geri girdim. Adrien'ın güldüğünü duyabiliyordum. Sinirle bağırdım.

"Üstünü giy çabuk! Komik olan bir şey yok!"

Gülüşünü kesip "Peki lady'im ama hâlâ bir şansın var. İstersen gel." dedi.

"Saçmalama Agreste çabuk üstünü giy ve bana haber ver." dedim.

"Tamam. Gelebilirsin." dedi. Kapıyı tereddütle açtım. Neyse ki giyinmişti aptal çocuk! Ona kaşlarım çatık baktım. Açıklama bekliyordum.

"Benden açıklama bekleme kulübeye sessizce giren sendin. Yani bilemem belki de sen istedin." dedi ukala bir sırıtma ile. Gözlerimi devirdim.

"Eğer böyle bir şey olsaydı bu sen olmazdın Adrien" dedim.

Yüzündeki sırıtma büyüdü ve "yani benimle evlenmek mi istiyorsun? Bende çok istiyorum lady'im" dedi. Neden konuyu her seferinde böyle şeylere çekiyordu. Oyun oynuyorsa bende oynardım. Ona doğru yaklaştım ve

"Evet pisicik. Evlenmek istiyorum. En yakın zamanda" dedim.

"Marinette bu şaka değil mi?" dedi. Plan işe yarıyordu.

"Hayır. Bu bir şaka değil Adrien. Senden uzak kalmaya çalıştım ama artık yapamıyorum." dedim dışım çok duygusal olsa da içim gülmekten ağlamaya başlayacaktı.

"Marinette. B-ben üzgünüm ama sana şaka yapıyordum. Kalbini kırmak istemem." dedi

"Peki Adrien. Seni anlıyorum. Yani beni istememen çok normal kim beni sever ki! İşe yaramaz bir kızım işte. Sana iyi akşamlar diliyorum. Umarım bunları sana söylediğim için benden uzaklaşmassın. Hâlâ arkadaşız değil mi?" dedim. Mükemmel oyunculuğum sayesinde Adrien bana kanmış gibi gözüküyordu.

"Üzgünüm Merinette. Sana karşılık veremediğim için ama hâlâ arkadaşız." dediği gibi içimdeki gülme isteğini dışarı çıkardım. Adrien bana tuhaf tuhaf bakıyordu. Gülmemi bastırdım ve

"Sakin ol Adrien hepsi bir şakaydı." dedim. Konuşmasına fırsat vermeden çantamı alıp kızların yanına gittim.

Hey sonunda bölüm bitti! İlham perilerim bir anda kaçmıştı ama sonunda geri döndüler. Umarım beğenmişsinizdir.

Bir sonraki bölüm sadece biricik 3' ile ilgili olacak. Yeni bölümde görüşürüz!

Son olarak özel olarak görmek isteğiniz shipler varsa buraya yazın lütfen.

SOĞUK SAVAŞ | yaz kampında | AdrinetteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin