Bakım Günü

2.2K 162 192
                                    


 
  Bugün kendime ayıracağım bir gündü. Bakım günüydü. Adrien kulübeden postalamıştım. En azından akşama kadar.

  Kıyafetlerimi çıkarıp yatağın üzerine bıraktım ve bir şarkı mırıldanarak banyoya ilerledim. Üstündekilerden kurtularak bornozuma sarındım. Suyu ılık bir biçimde ayarladım.

   Her şeyin ortası iyidir. Ne sıcak ne soğuk, ne küçük ne büyük, ne fazla ne az. Her şey ortasında iyidi. Aşkta bile. Sıcak bir ilişki tarafları uzaklaştırmaktan başka işe yaramaz bence. Soğuk bir ilişki ise zaten taraflar isteksizdir. Bazen arkadaş olmalısın sevdiğinle. Kötü anında onu anlamalısın. Sevincine, mutluluğuna ortak olmalısın. Sıcak sarılman ile onu rahatlatmalısın. Onun 'her şeyi' olmalısın Bazen alttan almalısın, haklı olduğun zaman bile. Sert kavgalarda olacaktır. Fakat Birbiriniz için yaratılmışsanız..kimse size engel olamaz.

  Tokalarımdan kurtulduğum zaman ıslanmış zemine adımımı attım. Su kimi rahatlatmazki? Suyun altına oturdum ve bacaklarımı kendime doğru çektim. Su vücudumda gezinirken sadece düşünüyordum.

  Biz birbirimiz için mi yaratıldık? Bunun cevabını sadece yaşayarak öğrenebilirdik. Bunu sadece zaman gösterirdi bize. Peki ya birbirimiz için değilsek ne olacaktı? Fakat hissediyordum. Biz birbirimize aittik.

  Onu gördüğüm zaman elim ayağıma dolaşır. Her şey berbat olur ve yine o her şeyi düzeltir.

  Onu gördükleri zaman kurur tüm çiçekler. Güzelliklerinden şüphe duyarlar.

  Onu kimse görmesin sadece benim olsun isterim. Benimle birlikte olsun. Başkaları olmasın. Sadece biz. Onu asla paylaşamam.

  O yanıma gelirken her şey durmuş gibi olur. Tüm zamanlar durmuş ve onu izliyor gibi gelir bana.

  Gözlerine bakınca çekemem kendimi. Kendimi kaybederim gözlerinde.

Onu gördüğüm zaman kendimi ona bırakırım. Çünkü biliyorum o hiçbir zaman beni tehlikeye atmaz.

  Aktısına kapılır giderim. Kimse çıkaramaz beni. Bazen kayalara çarpsamda asla vazgeçmem.

  Kokusunu duyunca yaşadıklarımız geçer gözümün önünden. Gülümserim sadece.

    Bu kadar güzel şeyler olurken, hayatın tam ortasına bir kötülük bırakması olasıdır işte.

   Biraz daha suyun altında kaldıktan sonra saçlarımı yıkadım ve bornozumu giydim. Ceplerine kremlerimi koyup saçlarımı havluya sararak banyodan çıktım.

   Yatağımın üzerinde duran iç çamaşırlarımı giydim. Ardından bornozumu tekrardan üzerime geçirdim. Böyle daha iyi hissediyordum. Kremlerimi sürdükten sonra tırnaklarımı törpüleyip şekil verdim. Ardından ojelerimi dolabımdan çıkardım. Asıl eğlence burada başlıyordu.

   Sarı ojemi alarak bir ayak parmağıma sürdüm yerine geri koyup mavi ojemi aldım bir yanına sürdüm. Sırayla; pembe, yeşil, turuncu ojelerimi sürdüm. Aynı sırayla diğer ayak parmaklarıma sürdüm. Ellerime sürmeden, ayaklarımın kurumasını bekledim. Aslında ellerime en son sürecektim.

  Makyaj çantamı yatağımın üstüne attım. Makyaj aynamı sabitledikten sonra karşısına oturdum. İlk önce yüzümü inceledim. Her seferinde yapardım. Anlımın köşesinde çıkan sivilceye çarptı gözüm. Bu olamazdı değil mi? Yok canım sivilce değildir o sivilce olsa acırdı. Hem sabahtan beri ilk aynaya bakışım olamaz değil mi? Ya da yüzümü ilk incemem? Sivilce çıkmışsa bu bazı şeylere işaretti...

  Her ay olan, her kızın başına gelecek olan o şey. Söylemek kolay değil fakat utanmakta gerekmez değil mi? Her neyse fazla uzattım sanırım 'regl' işte buna işaret olabilirdi. Tamam bir düşünelim en son canım ne zaman tatlı çekti?

Dün...

Flashback

"Hey Adrien! Tatlı bir şeyler var mı? Ya da etrafta tatlı bir şeyler gördün mü?"

"Umm bilmiyorum fakat bayan Parker sana bir şeyler verebilir. Biliyorsun bize bayılıyor."

"Peki. Teşekkürler dostum!"

"Hey! bir saniye. Ne zaman dost olduk biz? Kusursuz bir çift olduğumuzu sanıyordum."

"Sakin ol tatlım. Öylesine söylemiştim."

Flashback son

  Oh, sanırım regl olacağım. Tanrım..şuan hiç sorası değil. Kendimi hiç hazır hissetmiyorum. Bir hafta karın ağrısı ve duygusallık. Tam sırasıydı!

  Hızlıca çıkarttığım makyaj malzemelerini yerine geri koydum. Ah, hemen depresyon ya da 'bana dokunmayın reglim ben!' moduna girmiştim. Dolabımı açtım. En rahat ve en bol kıyafetlerimi çıkarıp giydim. Saçlarımı taradım ve boyun hizamda topladım. Derin bir nefes alarak yatağıma oturdum gözlerimi kapattım. Umarım saçma sapan davranmazdım...

  Gün boyu depresyon havasındayım. Yüzüm asıktı ve bunalmıştım. Akşam olmuştu ve Adrien çoktan gelmişti. Ve bir haber daha! Henüz olmamıştım. Lütfen lütfen lütfen olmayayım. Düzensin olan reglim -benim yaşlarım için gayet normaldi- şimdi tam gününde olmamalıydı. İşte canım şansım(!)

  Tedirginlikle yerimden kalktım. Henüz olmamış olmam olmayacağım anlamına geliyordu. Mutfağa girdim ve bir su doldurup içtim. Daha sonra Adrien'ın sesi duyuldu.

"Hey! Sevgilim yatağına oje fa- hayır. Burada ka- oh, şey eğer istersen bugün bir şekilde Nino ve Luka'nın yanında kalabilirim ister misin?"

Lanet!

***

  Saçmaladığım bir bölümün daha sonuna geldik. Aklıma hiçbir şey gelmedi ve bende neden böyle yapmıyorum dedim. Doğal olayları kullanmak doğaldır değil mi?

Her neyse sizleri çok çok  çok seviyorum.

Kendinize iyi bakın!

SOĞUK SAVAŞ | yaz kampında | AdrinetteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin