İnsan hep inanmak istediğine inanır ne fazla ne eksik... her kesin bir zafı hayal kırıklı mucizesi vardır bu hayata selvin en büyük zaafı kenandı en büyük mucizesi umut ,kenanın en büyük zaafıydı selviy ancak kenanın en büyük korkusu babası gibi olmaktı babasına benzemek onun gibi bir baba olmaktı...
Kenan rıfatın sözü üzerine elindeki bardağı masaya koydu "söyle aslanım" dedi rıfat konuşamadı selvi kaçardı tekrar yok olurdu kenan bu sefer kaldıramazdı selviyi ikna adecekti kendisi kenana herşeyi anlatmalıydı bunun için biraz zaman lazımdı ikisinin tekrarı bir araya getirecek zaman "yok bişey abi bi gün daha kalmak istiyorum senin için sorun olmayacaksa" dedi kenana masada duran rakı şişesini eline aldı bir kendine bir rıfatanın bardağına koydu "olur koçum bir sorun yok demi" dedi rıfat "yok abi eski bir arkadaşa söz verdim" dedi kenan kafasın aşağı yukarı saladı tamam anlamında açık havada bir grubun çaldığı şarkıyı dinlemeye başladı bir yandan mırıldandı bir yandan içkisini yudumladı rıfat abisine aniden bir soru yönelti kenan duydu soru ile elindeki raki bardağın kafasına bir çırpıda dikti "rıfat selvi yaşasaydı aynı hataları yapar mıydım onu kaybedeceğim bilseydim ellerim arasından kayıp gideceğini bilsem kendi canımı verirdimde onu incitecek kıracak şeyler yapmazdım... biliyor musun rıfat baba olmayı bile merak ediyorum nasıl bir baba olurdum diye nasıl bir aile babası olurdum diye koşarak bana sarılan çoçuklar birin adını ben koyardım birinin adını selvi ama ben bu şansımı kaybetim rıfat bana bu şansı verseler dünyayı karşıma alırdımda selviden çoçuklardan vazgeçmezdim yaptığım saçma oyunlara kalkışmazdım"dedi rıfat elindeki rakıyı yudumladı "abi selvi seni çok seviyor" dedi kenan "bende onu çok seviyorum son nefesime kadarda seveceğim" dedi rıfat "abi neden yaptını anlamıyorum onca şeyi" dedi kenan "beni kaç yıldır tanıyorsun" diye sordu rıfat "14 yaşındayım beni o bataktan kurtardığına yanına aldığına abi sen 18 mi 17 mi hatırlayamıyorum ben 28 yaşındayım 14 senedir yanında yamacındayım seni o gün o yol kenarında beni kurtarmamış olsaydın ölmüştüm" dedi kenan "ben seni hep girayın yerine koydum babamın öldürdüğü kardeşimin yerine koydum o yol kenarında bana olan bakışlarında gireyı gördüm minik elerin tutamadığım kardeşimi sen benim kardeşimsin rıfat ben babam gibi olmaktan korktum çoçukları duyduğum andan itibaren aklıma bir tek korku hakim oldu saçmaladım rıfat" dedi "abi selvi yengeye anlatın mı" diye sordu kenan başını iki yana saladı "nasıl anlatır bu ki anlatamadım sırtımdaki izleri gördüğünde sordu girayı duyduğunda ailemi sordu selvi bana kim olduğumu ne olduğumu sorgulamadan geldi" dedi kenan meyhanin içinde yankılanan şarkıya eşlik eti
Gün akşama döndü gülüm bir selma sal sabah oldu gökte bulut yandı gülüm bir selam sal sabah olsun gülüm...Yüzüm gülsün bir selam sal...
Kenan elini yumruk yaparak sol göğsünün üstüne vurdu "yandım rıfat yandım bir bardak su verenim bile yok rıfat en beteri ile yandım kavruldum bir bakışı ile kul köle olurdum bir bakışımla yaktım rıfat en son bana baktığı buğulu gözler " dedi kafasını işaret parmağı ile baştırdı "çıkmıyor allahsızım çıkmıyor aklımdan biri çıkıp desin koca kılıç kenanı bir kadın yaktı oda bir kadının ömrünü aldı" dedi elindeki bardağı kafasına dikip içti "lan benim çoçuklarımın mezar taşında bile ismi yok yaman bebekler yazıyor " dedi rıfat "abi " dedi kenan elini kaldırıp susturdu "türküyü dinle bak ne diyor bir selam sal sabah olsun güneş doğsun bana sabah olmuyor ben uyku nedir unutum oğlum kopuk herşey bende güneş benim için doğmuyor selvi yaşasa hiç yanından ayrılmazdım" dedi
🕶🕶🕶🕶🕶🕶🕶🕶🕶🕶🕶🕶🕶
Burak masada oturan selviye yaklaştı sandalyeyi çekip masaya oturdu "abla neler oluyor o adam kimdi" dedi selvi" sorma burak bi süre belki biz burda olmayacağız" dedi burak "abla o adam yani umutun babası mı" dedi selvi başını iki yana saladı "o adam abi yerine koydum biri ama umutun babasına çok yakın biri" dedi burak "kemal amcayı arayalım o bir çözüm yolu bulur" dedi selvi başını iki yana saladı "babam karışmaması gerek hem umutun babası beni oğlunu bilirse onu kimse tutamaz canım" dedi "abla bu kadar güçlü bir adamsa sizi bulması hiç zor değil sizi demeki aramıyor korkma" dedi selvi başını iki yana saladı "burak biz ölüyüz oğlumda bende ölüyüz" dedi burak "anlamadım abla" dedi selvi "nüfusta onu karısı ve çoçukları ölü" dedi burak kocaman gözlerini açtı "abla ne diyon sen" dedi selvi buraka baktı "çok uzun bir hikaye anlatırım bir ara" dedi burak "ne olacak şimdi" dedi "bilmiyorum burak" dedi ayağa kalktı içerdeki odaya doğru adımladı çekyatın üstünde uyuyan oğlunu kucağına aldıCafeden çıktı burak kapıda anne oğula baktı selvi "ablam kapatıp çıkarsın" dedi burak "tamam abla istersen sizle geliyim" dedi "yok ablam" dedi
Evine adımladıKapıda takipte olan iki adam birbirine anlamaz bakışlar atı "abi bu kız bu çoçuk kimin neside takip ediyoruz" dedi "tarık oğlum sus işime bak bu işlerde ne kadar az konuşursan o kadar iyi rıfat abiye mesaj at cafeden çıktı diye fotoğrafında çek" dedi
🦊🦊🦊🦊🦊🦊🐻🐻🐻🐻🐻🐻 kenan ve rıfat sabaha kadar içti kenan tekrar tekrar bir selam sal sabah oldu diye türküyü dinleye dinleye içini döktü otele geldiğinde ise yatağına girip selvi diye sızdı rıfat telefonun baktı tamam takibi bırakmayın sabah geleceğim dedi
Selvi eve girdi oğlunu yatağına yatırdı bi oyana bi yona dalandı evin içine sığama kana hem bu kadar yakın olup hem uzak olmak yaktı onu... kenan ve selvi ikiside aynı ateşte yanan aynı yaraya sahip iki buruk yürekti selvi elindeki radyonun sesini açtı balkona çıktı kenan diye mırıldandı yaktın beni kenan yaktın sende yandın mı kenan ben ne yaptım sana be adam diye haykırdı...
Umarım beğenirsiniz
Yorum ve beğenilerinizi bekliyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir umut yeter (kısa hikaye)
ChickLitKaranlık bir adam bebeği için herşeyi yapacak bir kadın