13. BÖLÜM -İLTİFAT DEĞİL GERÇEK-

47 6 3
                                    

YAĞMUR GÜVEN
Dün gece daha birkaç gün önce tanıdığım insana kendimi açmıştım çünkü onda beni tamamlayacak bir şeyler vardı.
O gece bütün geçirdiğim gecelerden daha huzurluydum.
Kalktığımda yanımda değildi.
Hemen telefonumu elime aldım ve saate baktım çok erkendi.
Telefondan rehbere girip teyzemi aradım. Hala inanamıyordum teyzem İrem'in gelmesini hemen kabul etmişti. Telefon üçüncü çalışta açtı,
"Günaydın kuzum."
"Günaydın teyze."
"Sen sormadan ben söyleyeyim 2 saate oradayız."
"Teyze sana nasıl teşekkür etsem az."
"Ay başımı şişirdiniz bir sen bir İrem başlatmayın teşekkürüne hadi kapatıyorum." hafifçe kahkaha attım. Demek ki teyzemle hemen kaynaşmışlardı. "Tamam görüşürüz o zaman."
Telefonu kapattığımda yüzümde yine salak bir gülümseme oluştu ama fazla uzun sürmedi. Aklıma yine o korku filmleri gelince üzerimi değiştirmeye koyuldum.
ALDER TOPRAK DERİN

Tüm gece siyah zihnime o mavi gözlerini ve beyaz tenini kazımıştım.
Eğer bir daha göremezsem diye...
Yağmur ağladığında sanki kırılmış bir ayna gibi paramparça camlardan en keskini olmuştu ben de onun yanındaki milyonlarca camdan biri oluvermiştim. En son söylediği cümle beni resmen büyülemişti. Hatta birkaç saniye kalbim atmadı diyebiliriz.
"Dünyadan Toprağa..."
Arda'nın sesini duyduğumda bakışlarımı ona yönelttim.
Sanki o da bakışlarımdan anlamıştı.
"Anlat." Dedi sonrasında da dudaklarımı aralayarak dün olanları anlattım, Arda ile gizlimiz yoktu o yüzden rahattım. Beni dinlerken gözlerinden binlerce duygu geçiyordu.
YAĞMUR GÜVEN
Tam 2,5 saat sonra kapı zili çaldı. Evdeki çalışana benim açacağımı söyledim ve kapıya yöneldim.
Kapının kulpunu çevirdim ve sevinç çığlıklarıyla karşımda duran İrem'in üstüne atladım. O da aynı şekilde karşılık verirken teyzem bize uzaylı görmüş gibi bakıyordu.
10 dakika sonra odadaydık.
Ben ona evi zaten gezdirirdim.
"Ee odanı beğendin mi?"
Bana gözlerini devirdi sanki cevabını bildiğin soruları neden soruyorsun gibisinden...
"Tamam anladım bayıldın."
Irem'e döndüğümde gözleri hafiften dolmuştu.
"Ne oldu?" kaşlarım çatılı bir şekilde onun yanına ilerledim.
"Ben sana nasıl teşekkür edeceğim mal kız. Senin gibi bir kardeşim olduğu için çok şanslıyım."
Hafifçe gülümsedim,
"Asıl ben sensiz ne yapacaktım? Dün zaten bir korku filmi izledim başıma gelmeyen kalmadı."
"Anlat." Demesiyle başladım anlatmaya...
- 1 saat sonra -
İrem ile beraber avm içinde bir restoranda yemek yiyorduk.
"Az ye lan."
"Sen kendine bak 2 büyük dilim pizzayı 5 dakikada ben mi yedim?"
Bunu söyledikten sonra artık kahkahalar atıyorduk.
"Yağmur." Kesin bir şey isteyecek.
"Ne var?"
"Burada böyle yakışıklı erkekler var mıdır?"

"Bence var."
Bir dakika o ses Alder' ın mıydı?
Arkama dönecektim ki yanıma oturdu karşıma da yani Irem' in yanına da tanımadığım bir erkek...
Irem'e baktığımda onun da bana baktığını gördüm. Gözlerinden okuduğum kadarıyla Alder bu mu? Diyordu. Başımı salladım.
Kesinlikle iletişimimiz çok iyiydi.
Tanımadığım çocuğa baktığımda Irem' in içine düştüğünü gördüm. Ben çocuğu gözümle yerken
"Nasılsın ?"
Başımı ona çevirdiğimde bana çok yoğun bakıyordu ve oldukça meraklı...
"İyiyim. Sen Nasılsın?"
Dudakların yana kıvrılırken çok yakışıklı olmuştu.
"İyiyim."
Masada derin bir sessizlik oluşmuştu.
"Ben bir lavaboya gireyim." ilk bozan kişi Irem olmuştu.
Ben 'beni niye burada bırakıyorsun' bakışıyla bakarken Irem de ayağa kalkmıştı.
Ardından tanımadığım çocuk da lavaboya gideceğini söyledi.
Salak gördün mü? Ireme nasıl baktığını koş Yağmur bunları yalnız bırakma.
İç sesimi doğruladım ve ben de ayağa kalktım.
Bir kol beni yerime tekrar otutturduğunda Alder'a bir bakış attım.
"Merak etme bir şey yapmaz."
"Görmedin mi içine düşüyordu arkadaşımın."
O benim söylediğim şeye gülerken ben hala sinirden soluyordum.
"Sinirlenince çok güzel oluyorsun."
Pufff sinirim gitmiş üstüne eriyordum yani...
Bana çok güzel hissettiriyordu.
"Bu bir iltifat mıydı?"
"Iltifat değil gerçek."
Ben galiba eriyorummm.

ÇAMUR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin