14: Hayat

775 97 44
                                    

Kütüphane duvarının patlaması sebebiyle Regulus ve Remus için kaçma zamanıydı. Regulus kitabını kaptığı gibi tabanları yağladı, Remus hiç itirazsız onu takip etti. Ölüler ordusuna görünmeden kitabını okuyabileceği ama aynı zamanda da büyünün işe yarayıp yaramadığını anlamak için onları görebileceği bir yere gitmeliydi. Başta İhtiyaç Odası'nı düşündü ama oranın ele geçirilmiş olma ihtimalinin ne kadar yüksek olduğunu hatırlayınca vazgeçti.

"Astronomi Kulesi." diye önerdi Remus "Orası çok yüksek ve ne saldıran var ne de savunan. Tamamen boş bırakılmış bir yer. Üstelik şatonun her köşesini görebileceğin bir yer." Regulus başıyla onayladı, bir şey söylemeden oraya doğru yol aldı. Geçtikleri yollar tanımasa da en azından beraber masaya oturup beraber yemek yediği öğrencilerin cansız bedenleriyle dolup taşmıştı. 

"Bu bir kıyım." diye yorum yaptı Remus ve daha şimdiden Hogwarts Savaşı'ndan daha fazla insanın öldüğüne emindi. Voldemort geçmişteki hatalarını yapmamakta istikrarlı görünüyordu. Öğretmenlere bile taviz vermeden, şatoyu yok etmeyi göze alarak ölüler ordusunu okula göndermişti. Onlar da şatonun içerisinde tamamen barbar tavırlarla ilerliyor, karşılarına kim çıkarsa çıksın anında canını alıyorlardı.

Astronomi Kulesi'ne gitmek isteyen Remus ve Regulus bir anda kendilerini iç bahçe çatışmasında buldular. Sirius da buradaydı. Regulus asasını çektiği gibi ağabeyinin yanındaki yerini aldı "Siz kuleleri savunmayacak mıydınız?" Sirius, karşısındaki ölüyü ileri fırlatarak "Evet, öyle olacaktı." diye yanıtladı "ama sorun şu ki benim savunacağım kule yıkıldı." Başını yukarı kaldırdı "James'in kulesi de yıkılmış." 

Ölüler üzerilerine doğru gelirken; Sirius, Regulus ve Remus iyice birbirlerine yaklaştılar. Regulus bu kadar ölü ile ileri fırlatma büyüleri ile baş edemeyeceklerini biliyordu ve korkarak "Zayıf noktalarını bulabildiniz mi?" diye sordu. Sirius cevap vermek yerine isterik bir kahkaha attı ve asasını pelerininin asa cebine soktu "Elimi tutun, bir fikrim var." 

Sirius onları tuttuğu gibi dönmeye başladı, sonrasında Regulus ve Remus da sanki anahtar deliğinden geçiyormuş gibi bir çekilme ve darlık hissettikten sonra Sirius'tan uzaklaşarak yere uzandılar. Remus hemen başını kaldırıp, etrafına baktı "Cisimlendik mi?" Sirius başıyla onayladı "McGonagall, Bakanlık çalışanlarının kolayca gelebilmesi için büyüyü kaldırdı. Şimdi ise sıkışan cisimleniyor." 

"Ben cisimlenmeyi bilmiyorum." diye itiraf etti Regulus "Cisimlenme dersleri yedinci sınıfta başlıyor." Sirius omuz silkti "Benim de lisansım yok ve sadece tek ders aldım." Remus geldikleri koridorun iki ucuna baktı. Gelen giden yoktu "Regulus'un ihtiyacı olan kitabı bulduk ve büyüyü de bulduğumuzu tahmin ediyoruz. Sadece, nedense büyü işe yaramıyor." 

"Belki yanlış okuyorsundur ya da büyü ile ilgili bir şeyler eksiktir." diye yorum yaptı Sirius ve ikisine baktı. Regulus yüzünü ekşitti "Büyü büyüdür. Ne gibi bir şey olabilir." Sirius omuz silkti "Normal büyüler gibi düşün. Asasız büyü yapabilirsin ama her büyünün oluşması için o büyünün belirgin hareketini yapmak zorundasın. mesela, Expelliarmus için ters gamma, Wingardium Leviosa için çevir ve hafifçe vur. Üstelik tonlamalar da çok önemli."

"Merlin!" diye bağırdı Regulus "Tılsım dersinde değiliz ki gidip Profesör Flitwick'e sorayım!" gereksiz sinirlendiğini fark edince, ses tonunu yumuşattı "Barty'nin ölüleri diriltmek için yapacağı büyüde kan dökmesi gerekiyordu. Birilerini öldürmek gibi kan dökmek değil, küçük bir kesik bile işe yarar. Bana bu şekilde söylemişti. Sanırım denemeye değer." 

"Bilemiyorum, Regulus." diyerek fikrini belirtti Remus "Bilmediğin yabancı bir dildeki ve hem tılsımlarla hem de lanetlerle dolu bir kitaba kanını sürmekten bahsediyorsun." Regulus kitabın deri cildine elini koydu "Bence denemeye değer! Hiçbir şey yapmazsam, Voldemort'un ölümsüz ölüler ordusuna karşı kesin öleceğiz. Diğer türlü yaşama ihtimalim var. İşe yaramazsa bile en azından denerken ölmüş olurum." 

Sirius ve Remus birbirlerine baktılar. Bir yandan Regulus'u desteklemek istiyor, bir yandan da onun için endişeleniyor, korkuyorlardı. Regulus onların durgunluğundan etkilenmeyip, kararlılıkla elini uzattı "İsteyerek kendime zarar veremem. Bunu biriniz yapabilir mi?" Remus gönüllü olamadı, geri çekildi. Sirius da Regulus'un bileğini tuttu, asasını avuç içine bastırdı "Lütfen başarılı ol, Regulus!" 

Remus'un "Eyvah!" diye bağırmasıyla Sirius ve Regulus'un dikkati dağıldı, onlara yaklaşan birinin ayak seslerinin geldiği yöne kafalarını çevirdiler. Barty, elinde çapulcu haritası ve yüzünde öfkeli bir ifadeyle dosdoğru onların üzerine geliyordu. Peşinde de beş ölü onu takip ediyordu. Barty, asasını fırlatır gibi ileri uzatınca, Sirius da bir anda Regulus'u arkasına aldı ve Barty'nin büyüsüne büyü ile karşılık verdi.

İki büyü hızla birbirine doğru ilerledi, tam kavuştukları noktada güçlüce parladı ve asalar arasında sanki iki büyüden bir ip oluştu. Sirius sinirle kaşlarını çatmış "Bu da ne?" diye bağırmıştı ki Barty de onun kadar sinir olmuş görünüyordu. Remus şaşkınlıkla "Priori Incantatem." diye yorum yaptı ve büyüden ipin ona temas edemeyeceği bir köşeye geçti "Sen Barty ile düello yapamazsın," eğildi "ama ben yaparım." büyü yaparak Barty'yi ileri fırlattı ve Sirius ile arasındaki bağı kopardı. 

Geri uçup, sertçe poposu üzerine oturmuş olan Barty acıyla inledikten sonra çarçabuk ayaklandı. Sirius, Regulus ve Remus o kalkana kadar çoktan koridorun sonuna ulaşmışlardı. Barty çığlık attı "Ne bekliyorsunuz? Yakalayın onları!" Ölüler geç kaldı; Sirius, Regulus ve Remus çoktan Astronomi Kulesi'ne cisimlenmişti bile.

"Barty bizi bulacak." dedi Regulus, telaşa kapılarak "Harita onda ve bizi bulacak." Sirius voltalar atmaya başlamadan önce onu tuttu "Sen sadece kitaptaki büyüye odaklan. Eğer senin etrafında bir şey olursa, biz onunla ilgileniriz." Regulus biçare başıyla onayladı, Sirius onu tekrar bileğinden tuttu ve bu kez avucuna kesik açabildi.

Açılan kesikte biraz kan toplanınca, Regulus elini kağıda bastırdı ve büyüyü okumaya başladı. İlk okuduğunda hiçbir şey olmadı, ikinci seferde daha dikkatli okudu ama yine işe yaramadı. Üçüncü de yine olmadı. Sinirle hırlayarak "Kesin bu büyü değil!" diye bağırdı. Odada voltalar attı "Ya da kan kısmında yanılıyorumdur. Kana alternatif ne olabilir? Antik büyüler başka neyle yapılır?"

"Cevap veriyorum," dedi merdivenlerden çıkmış olan Barty. Bu sefer yalnızdı "senin gibi beceriksizler Antik büyüleri yapamaz!" Sanki kimin sayesinde burada olduğunu unutmuştu. Regulus onun üzerine atladı, ellerini boğazına sardı "BANA HEMEN NEYİ YANLIŞ YAPTIĞIMI SÖYLEYECEKSİN!" Sirius panikle Regulus'u Barty'nin üzerinden çekti, Remus da Barty'yi tuttu ama bu kez onlar boğuşmaya başladı.

"Söyle!" diye üsteledi Remus, Regulus'tan daha sakin bir tavırla. Barty tok bir kahkaha ile güldü "Bana fazla umut bağlıyorsunuz. Bilmiyorum çünkü ben sadece Karanlık Lord'u ve Ölüm Yiyenler'i diriltmek için çalıştım." Regulus kitabı ona gösterdi "Yine de üç beş kelime bir şeyler öğrendin! Çabuk çevir şunu!"

Barty artık alaycı bir tavırla gülüyordu "Ah, Regulus! Keşke hala aynı tarafta olsak! Epey eğlenceli ve komik birisin." Regulus kaşlarını çattı, ona da bir yumruk attı "Adi herif! Senin yüzünden öleceğiz!" Barty omuz silkti ve yediği yumruğa rağmen güldü "Ben ölmeyeceğime göre, doğrusu bunu çok da sorun etmiyorum."

Regulus kitabın sayfalarını çevirdi, birkaç büyü daha baktı. Kitap çok yabancı gelse de gördüğü tek bir kelime onun dikkatini çekti: Hayat. Korkulukların yanına yürüdü, aşağı baktı ve boğazını temizleyerek büyüyü yüksek sesle okudu. Uzun bir büyüydü ve okuduğu esnada tüyleri diken diken oluyor, ağlamak istiyordu.

Son sözcüğü okudu, tek damla gözyaşı sayfaya düştü. Gözlerini kitaptan çekip, aşağı baktı. Ölüler tek tek toz oluyor yere tozları yere çöküyordu. Biraz şanslı olduğunu kabul ediyordu ama başarmıştı. Barty'nin lanetini bozmuştu.

Elini şaşkınlıkla ağzına götürerek "Başardım!" diye duyurdu "Ölüler yok oldu! He-hepsi bir anda toz oldu!" o heyecanla Sirius'a sarıldı ve Barty isyan edercesine çığlık attı. Zaferi elinden alınmıştı.

Geçmişten Gelen | Next Gen + MaraudersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin