15: Geleceği Seviyorum

837 96 56
                                    

Ölüler ordusunun toz duman olmasıyla, büyücülerin zafer çığlıklarını duyan Barty, Regulus'un karşısına geçti ve gözü seğirirken "Sen!" diye hırladı "Sen her şeyi mahvettin!.. Hain!" Bir anda Regulus'un üzerine atladı ve ona bir yandan yumruk atmaya çalışıyor bir yandan da onu aşağı itmek için korkulukların yanına itiyordu. Regulus ona karşı koymaya çalışırken, bedeninin korkuluklara temas ettiğini fark etti. 

Ağzını açmaya bile fırsat bulamamıştı ki Sirius ve Remus bu ikilinin yanına gelerek, Barty'yi Regulus'un üzerinden almaya çalıştılar ama Barty ona öyle sıkı yapışmıştı ki ayırmak sanki mümkün değildi. Fiziksel temasın bir işe yaramadığı belliydi ve bunu ilk fark ederek, müdahale eden Remus oldu. Çocuk, asasını çıkardığı gibi Barty'ye doğrulttu. Böylelikle hem Regulus'u kurtarmış oldu hem de Barty'yi etkisizleştirdi.

Üçü yerde yatan Barty'nin tepesine dikildi, Remus iç geçirerek "Onu güvenli bir yerde saklamalıyız." dedi "Konudan haberdar olan insanlar ona zarar vermek isteyecektir. Ayrıca, içlerinde sevdiklerini kaybedenler de var." Sirius kaşlarını çattı "Bence bırakalım onu paramparça etsinler!" Regulus başını ki yana salladı "Remus haklı... Hepimiz geçmişe dönmek zorundayız. Onu bu kadar süre hayatta tutmuşken, öfkeli milletin kurbanı edemeyiz."

Sirius omuz silkti, yere eğilip, Barty'yi sırtına aldı. Remus da elini Barty'nin cebine sokarak Çapulcu Haritası'nı ondan geri aldı "Sana ait olmayan eşyalara sahibinden izinsiz dokunmamalısın, Crouch!" Sirius, Remus'a bakarak güldü "Crouch'ı McGonagall'ın odasına götürüp, durumu izahat edelim. O zaten ne yapılacağını bilir." 

Harita üzerinde en uygun rotayı belirleyerek McGonagall'ın odasına gittiler. İçeri girer girmez Sirius, Barty'yi bir koltuğa oturtup diğerlerine baktı "Kim bilir McGonagall ne zaman geri döner! Biriniz gidip ona haber versin." Regulus başıyla onayladı, elindeki antik büyüler kitabını ateşe attı ve Remus'tan haritayı alarak McGonagall'ı aramaya başladı. 

Koridorlar hala öğretmen, öğrenci ve Bakanlık çalışanlarının cesetleriyle doluydu. Regulus onların yanından dikkatle ve soğukkanlılıkla geçerek Büyük Salon'a indi. Burası koridorlardan bile beter haldeydi çünkü tüm ölüleri buraya topluyorlardı. Cesetlerin başında ağlayan insanlar arasında ilk olarak Lily Luna'yı gördü. Bir anda ayakları ona yöneldi ve hiçbir şey söylemeden kıza sarıldı. 

Göz ucuyla bakarak kızın kim için ağladığını kontrol etti. Bu, kızın büyük ağabeyi James Sirius'tu. Biraz sonra Albus Severus ve Lily Evans da kızın başında toplandılar. Albus şok olmuş, bir şey söyleyemiyordu. Çocuk ağlayamıyor, bağırıp çağıramıyordu. Sadece boş gözlerle James Sirius'un cansız bedenine takılıp kalmıştı. Lily Evans da Lily Luna'ya sarılınca, Regulus ayağa kalktı "James ve Peter'dan haberiniz var mı?"

"James yaralı ama durumu ağır değil. Muhtemelen bacağında kırık var, o kadar." diye yanıtladı Lily Evans "Peter da onu hastane kanadına taşıyordu... Remus nerede? Sirius'tan haberin var mı?" Regulus başını belli belirsiz salladı, cevabını fısıldayarak verdi "Üçümüz savaş sırasında bir aradaydık. İkisi de iyi ve Barty'yi etkisiz hale getirdik. Linç edilmemesi için McGonagall'ın odasına götürdük ve şimdi, benim McGonagall'ı bulmam gerekiyor." 

"McGonagall'ı bulamazsın." dedi Albus, robotik bir ses tonuyla. Gözleri hala donuk bakıyordu. "McGonagall öldü." Regulus bu habere hazırlıksız, zaten ölüm haberine ne kadar hazırlıklı olunabilirdi, yakalanınca bir süre tepki veremedi. Sonra kendini toparlayarak "O-o zaman ba-başka biri bi-bir öğretmen- yani- o-onun yerine bakacak biri olmalı. De-değil mi?" 

Lily Evans ona kapının eşiğindeki bir adamı gösterdi "Onunla konuşmalısın belki de. Hem okula bağlı biri hem de Bakanlık'ta çalışıyor." Regulus kızın yüzüne baktı "O kim? İsmi ne?" Lily Evans belli belirsiz bir heyecanla "Sihirsel Yaptırım Dairesi'nin başkanı." diye yanıtladı "Yani gelecekteki şu meşhur Harry Potter."

"Onun o olduğuna emin misin?" diye sordu Regulus "Her gördüğün gözlüklüyü Harry Potter sanma da!" Lily Luna başını kaldırıp, kapıya baktı "Evet, o benim babam." Regulus hemen ayağa kalktı. Harry, James Sirius'u fark etmeden onunla konuşmalı ve McGonagall'ın odasına yönlendirmeliydi. 

"Bay Potter!" diyerek karşısına dikilip, dikkatini çekti. Harry ona döndü, yüzüne şaşkın bir ifade yerleşti "Sen- Yoksa?" Regulus elini uzattı "Regulus Arcturus Black." Harry onunla tokalaştı "Ona çok benziyorsun... Sirius'a." Regulus güldü "Biliyorum, herkes aynı şeyi söylüyor. Artık şikayetçi değilim. Her neyse, konumuz bu değil. Acilen Profesör McGonagall'ın odasına gelmeniz gerekiyor. Sirius, Remus ve ben; Barty'yi etkisiz hale getirmeyi başardık ancak onun etrafta dolaşmasına izin veremeyiz. Burada sevdiklerini kaybeden, öfkeli insanlar var. Bunun dışında, Barty de güvenilmez biri. Acilen gözetim altına alınması gerekiyor." 

Harry onunla Giriş Salonu'na yürüdü, birkaç Seherbaz ile bu konu hakkında konuştuktan sonra onları McGonagall'ın odasına gönderdi. Regulus merakla onun gözlerinin içine bakıyordu "Bundan sonra ne olacak, Bay Potter?" Harry omuz silkti "Onu Bakanlık'a götüreceğiz. Sizin geri döneceğiniz güne kadar da bizim kontrolümüzde olacak. Yani o artık toplum için bir sorun olmaktan çıktı." 

Öğle saatlerine doğru herkes Ortak Salonları'na gönderildi. Hayatını kaybedenlerin tam listesi Büyük Salon'un kapısına asıldı ve kayıp var mı yok mu diye Ortak Salonlar'da yoklama alındı. Tüm Slytherin öğrencileri sayıldıktan, isimleri yazıldıktan sonra Sirius ve Regulus yoklama listesine eklendi artı olarak eklendi ve Barty'nin adının yanına işaret koyuldu. 

Sirius başını Regulus'un omzuna koyarak "Çok yorgunum!" diye şikayet etti "Hemen uyumak istiyorum ve artık geçmişe dönmek istiyorum. Sanırım zaman hastalığına yakalanıyorum." Regulus kendi kendine gülerek Sirius'un omzunu sıvazladı "Zaman hastası falan olmuyorsun. Sadece yorgunsun. Birazdan yatakhanelere gider uyuruz. Bu arada, sen geçmişi bir süre daha unutsan iyi edersin." Sirius başını kaldırdı "Neden?" Şüpheyle ona baktı "Yoksa sen bir şey mi yaptın?" 

"Eh denebilir. Şömineye attığım kitapta buraya gelirken kullandığımız büyü vardı. Aslında o kitabın Yasak Bölüm'de olduğunu bayağıdır biliyordum ama nedense gelecekte biraz daha zaman geçirmek istedim. Burası eğlenceli, geçmişe dönüp monoton hayatıma devam etmek istemiyorum." Sirius ellerini Regulus'un boğazına sararak "Sen geri dönüş biletimizi ateşe mi attın!" diye bağırdı ve güldü "Seni öldüreceğim!" 

Sonra geri çekildi ve yerine oturdu. İlk iş saçını düzeltti "Aslında sen haklısın ya, gelecek eğlenceli... Bayağı eğlenceli! Barty gibi büyük bir sorunumuz da yok zaten! Artık, tam olarak şu andan itibaren, beni hasta da etmiyor. Geleceği seviyorum." Regulus biraz gülüp ona eşlik ettikten sonra başını öne eğdi "Sana bir şey söyleyeceğim ama birine söyleyecek olursan, ben sana acımam." Sirius hızlı hızlı başını sallayınca iç geçirip devam etti "Kitabı şömineye atmamın sebebi geleceği sevmem ama benim geleceği sevmemin sebebi farklı." sesi zar zor duyuldu "Ben aşık oldum." 

Geçmişten Gelen | Next Gen + MaraudersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin