BÖLÜM 5: GECENİN ÇOCUĞU

104 11 0
                                    

Keyifli okumalar:) Oy vermeyi unutmayın ^^






Mia Mendes

(...)
" Dışarda konuşmamız lazım." Emily ısrarla konuşmaya devam ediyordu.

Çenesi titredi. Ve gözlerimi kenetlediğim çocuktan çekip Emily'ye baktım. Tenim renkten renge giriyordu. Derin bir nefes aldım... Ve gergince sordum.

" Onun burada ne işi var?"

Jake, arka sıralardan birinde yayılarak oturuyordu ve gözleri benim üstümdeydi. Kalbim tekledi. O sırada Jake'in gözlerinin kızıl olduğuna emindim ancak hızla tekrar elaya dönmüştü. O buraya neden gelmişti?

" Mia, konuşmalıyız diyorum sana!"
gözlerim yavaşça Emily'i bulduğunda Emily kolumdan çekip beni dışarı çıkardı.

" Sana noldu ya sesleniyorum tepki vermiyorsun. Senle alakalı bir şey çıldırmak üzereyim."

" Ha.. Tamam söyle." Aklım hala Jake'teydi. O bir hayal miydi yoksa gerçekten okula kadar gelmiş olabilir miydi?

" Şimdi beni iyi dinle." dikkatimi ona vermeye çalıştım. " Okula bil bakalım kim geldi?"

Kastedilen kişi eğer Jake ise kendimi direk pencereden atarım!

" Kim geldi?! Öldürecek misin beni meraktan."

" Bak aslında söyleme dedi amaa ay tutamıycam kendimi. "

" Yemin ediyorum bir kere daha lafı uzatırsan ağzına kürekle vurucam Emily !"

" Timmy geldi ! Beni özellikle tembihlemişti ama biliyorsun beni."

O an duraksadım. Timmy... California'ya mı gelmişti gerçekten? Bu son zamanlarda aldığım en en en güzel haber olabilirdi! Timmy benim her zaman en yakın arkadaşım olmuştur ve bu asla değişmeyecek. 2 yıl önce annesi ile Los Angeles'a taşındı ve bu süre içinde sadece 3 kere yüz yüze görüşebildik. Annesi ve babası ayrıldıktan sonra annesi başka bir adamla evlendi ve o adamın işi için Loş Angeles'a gitmeleri gerekiyordu. Ah, taşınma haberini alınca 3 saat ağlamıştım. Timmy'i bir daha hiç görmeme düşüncesi beni çıldırtıyordu.

" Nerede o !" diye sordum büyük bir heyecanla.

Emily konuşacakken arkadan birinin ağır alkış sesleri duyuldu.

" Bravo Emily. Cidden tebrik ederim. Sana güvenende kabahat." dolan gözlerimle arkamı döndüm. Timmy sarı saçları önüne gelmiş ve mavi gözlerini saklamış bir halde duruyordu. Parmaklarını saçlarının arasına daldırarak arkaya attı ve tüm dişleri görünecek şekilde gülümsedi.

" E ben gideyim o zaman. Hiç sevinmedin mi yoksa?"

Göz yaşlarımla karışık gülümseyerek Timmy'e koştum ve kollarımı boynuna doladım.

" Sevinmez olur muyum aptal!" diye mırıldandım başımı onun boynuna gömerken. Timmy benim kan bağı olmayan kardeşimdi. Belki ona bu kadar bağlı hissetmemin sebebi tek çocuk olmanın verdiği yanlızlıktır bilemiyorum ama emin olduğum tek şey ondan uzun bir süre ayrılmamak istediğimdi.

Timmy'in kollarından ayrıldım ve göz yaşlarımı sildim.

"Ee, anneni nasıl ikna ettin dönem ortası buraya gelmeye."

Timmy elini saçlarına daldırdı ve sıkıntıyla dolaşırdı.

" Cici babam yardımıyla diyeyim. "

" Harbi mi ? Bide hiç sevmemiştin adamı."

" Değişen bir şey yok. Yine de bana çok yardımı oldu. Özellikle bu son yaptığıyla gözüme girdi."

" Nasıl ikna ettin anneni?"

" Aslında pek de buraya geleceğimi bilmiyordu. Sağolsun cici babam anneme ' çocuk bunaldı burada, hem senin baskından hem de şehrin sıkıcılığından. Bir süre şehir dışında okuması daha uygun olmaz mı hayatım?' diyince annem de sinirlendi tabi ufak çaplı bir tartışma vee onlar sakin bir tatile bende buraya geldim."

" Ne kadar kalacaksın?"

" Annem kafasını dinleyene kadar diyeyim."

" Ha oh oh doya doya zaman geçirebiliriz o zaman."

" Evet evet de malum bir süre burada öğrenciyim. Müdürcüğümüz nerede onunla çok az bir kayıt şeysileri kaldı."

" A bir dakika, sen nasıl dönem ortası kayıt yaptırabiliyorsun?"

" Cici babam." diyip sırıttı. Suratına boş boş bakmaya devam edince kaşlarını kaldırdı " müdürün odasını gösterecek misin?" Elimle koridorun sonunu işaret ettim. Timmy sevimli bir sırıtma ile selamladıktan sonra gösterdiğim yöne doğru gitti. Onun arkasından bakarken görüş açıma o girdi... Jake Jenner. İfedesizce orada dikiliyor ve doğrudan bana bakıyordu. Yüz ifadesinden ne hissettiği asla okunmuyordu. Ayaklarımdan yere çivilenmiş gibiydim.

" Mia Mendes." diye fısıldadı.

O sırada Emily bana ve Jake'e bakıyordu.

Jake bana doğru büyük bir adım attı. Ve bir tane daha. 3. adımında tamamen dip dibeydik. Dudakları sinsi bir edayla yana kıvrılınca yanından geçerek uzaklaşmak istedim.
"Gel buraya gel gel." ama ilk adımımda Jake beni belimden yakalayarak kendine çekti.
" Benden ne kadar kaçarsan kaç seni her zaman bulurum Mia Mendes."
Yutkundum. Kalbim deli gibi atıyordu. Jake, sinir bozucu derecede mükemmel yüz hatlarını tam karşıma dikmiş ve bana benden uzak durmayacağını söylüyordu.

" Jake. Sen..."

" Ben tüm gerçekliğimle yanındayım Mia ve bu asla değişmeyecek."

Elini elime götürdü ve sıkıca tutarak kalbine koydu.

"Hisset Mia... Sesini hisset..." birden bire göz rengi değişti, umrumda olmadı.

Elimi onun kalbinden çektim ve onun elini tutarak kendi kalbime götürdüm.

"Duyuyor musun Jake? Hisset..."

Gözlerimiz yavaşça kapandı. Ve aynı kelimeler döküldü dudaklarımızdan.

" Sebebi sensin."

Devamı yakında...



Arkadaşlaar 5. Bölümü cidden tek solukta yazdım umarım sizde severek okursunuz. Bu aralar koronadan dolayı okul falan tatil ve evlere kapandık. Bende kendimi kitaba verdim:) Bol bol ellerinizi yıkayın ve gerekmedikçe sokağa çıkmayın. Virüsün daha fazla yayılmaması için evlerde kalmamız önemli. ( Kamu spotu Dilara) ahahsbsbs

AY IŞIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin