BÖLÜM 2 : RÜYAMDAKİ ADAM...

190 13 2
                                    

Perşembe

Dün gece yaşananları kafamdan silmeye çalışarak okul yolunda yürüyordum. O bakışı o gözleri ve o mükemmel kokuyu hafizamdan silmek o kadar kolay olmayacaktı...

Sonunda okula vardığımda karşılaştığım kişi Emily oldu. Esmer ve kahverengi gözlü bir kızdı. 4 kişilik arkadaş grubumuzda en iyi anlaştığım kişi oydu. Fakat dün beni ormanda bırakmalarına ne kadar anlayışlı ve sakin kalabilirim bilmiyorum. Dün başıma gelenlerin tek sorumlusu onlardı ... Ah, en çokta sinirlenmeme neden olan şey aynısı kendilerine yapılmış olsa dünyayı başlarına yıkacak olmaları...
" Mia " diyerek hızlı adımlarla yanıma geldi Emily.
" Emy , şuan konuşmak istemiyorum cidden. "
" Biz şaka yapıcaktık gerçekten!"
" Sence başarılı oldunuz mu ?"
" Özür dilerim... Sen küs müsün bize ?"
" Emy , gitsene sen kankalarının yanına . Sizin yapacak daha yaratıcı şaka fikirleriniz vardır eminim. Görüşürüz." adımlarımı hızlandırdığımda Emily'nin arkamdan derin bir iç çekerek göz devirdigini tahmin edebiliyordum.
Okul koridorlarına girdiğimde karşıma çıkan ilk kişiler grubun 3. ve 4. ' çok komik şakacı ' bireyleriydi. Fiona ve Hazel..
" Oo kanka yolu bulmuşsun " dedi Fiona .
" Hahahah ne kadarda keyiflisin bu gün Fiona . Sizede eğlence çıktı dimi gerizekalılar ? Ben o gece ormanda kaybolabilirdim ! Kendin en ufak şakada ortalığı ayağa kaldırıyorsun bize yapması çok zevkli ama dimi ?"
" Yööö " diyerek şımarık bir tavırla oturduğu kırmızı koltuğa sindi yer cücesi . Mantıklı bir açıklaması vardır diye Hazel'e baktığımda kaşları havaya kalkık bir şekilde konuştu.
" Tamam ama kanka cidden abarttın he. "
" Ben mi ?"
" Evet ! Biz alt tarafı şaka yapalım dedik sen beklemeden çektin gittin bizde bulamadık seni !"
" Bu mu ?" dedim sakince " Cidden bahanen bu mu ?"
" Uf ne bahanesi ya saçmalama."
Fiona " Ayrıca Mia biz sana arkandan seslendik de durmayan sendin ."
" ÇÜNKÜ DUYMADIM SALAK "
Fiona gözlerini devirerek telefonuna bakmaya devam etti . O an içim içimi kemiriyordu ve ikisini dövmemek için zor tutuyordum kendimi . Hala üste çıkmaya çalışmaları zaten beni çıldırtıyordu , birde arsız arsız kanka diyorlar... Ne diyeceğimi bilmiyorum gerçekten. İnsanlara nasıl güvenecegimi, nasıl tanıyacağımı , nasıl güçlü duracağını bilmiyorum . Kendimi kullanılmış gibi hissediyorum. Kardeş dediğim insanların bana karşı böylesine acımasız olmasına anlam veremiyorum. İnsanların asla önceliği olan bir insan olmamak acı veriyor insana . Kendini değersiz hissediyorsun. O an anlamsız boş bir tebessüm beliriyor yüzünde. Neyim ben ? Kimim ki bana değer versinler ?
O boş tebessüm belki seni ayakta tutuyor. Hele ki herkesin gözünde neşeli , rahat bir insan gibi görünüyorsan ... Ah o sahte mutluluklar yok mu? En büyük hatamız çoğumuzun...

Derslere kendimi pek fazla veremedim bu gün. Aklımda arkadaşlarım , kalbimde ise Jake' in yoğunluğu vardı. Eve gidip direk yatağa attım kendimi. Babam her zamanki gibi işte annem ise yan eve yeni taşınan komşunun yanındaydı. Evde tek başıma odamda öylece duvarı seyrediyordum.

Nerdesin Jake? Hani uzak duramazdın benden ?

Canımı acıtan şey onun rüya olmasıydı... Dün gece harika bir rüyaydı. Ve bitti... Olmayan bir karaktere aşık olmuş olabilir miyim? Eğer uyursam yine gelir miydi?

Göz kapaklarım ağırca kapandığında ruhumun adete bedenimden ayrıldığını hissettim. Tekrar aynı ormana düştüğümde görüş açımda direkt olarak Jake vardı. Kolları belime gevşekçe sarılmış , nefesi anlıma ve burnuma çarpıyordu.

Gelmedin. Çok bekledim , gelmedin.

Burdayım işte.

Sadece bir rüya ...

Sadece rüya mı ?

Rüya ...

Yanına geleceğim .

AY IŞIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin