TOXIC [STONY]

[3] Heaven

Millet! ✌️ Elinizi korkak alıştırmayın oy ve yorum bekliyorum. Bu arada yorumlarda, fena muhabbetler dönüyor. Hani korkmayın yani, delilik hepimizin kanında var.

Bu arada medyaya eklediğim şarkının sözlerinin hikayeyle bağlantısı olacaktır. İsterseniz medyada ki şarkıyı dinleyin.

BDSM konularına yavaş yavaş gireceğim. Steve ve Tony tanıştıklarına göre önümüzde engel kalmadı.👌

Bir kelime bir insanın hayatını değiştirebilir mi? Her cümle içinde kurduğumuz kelimeler, kendimizi ifade ediyordu. Bir kelime ile bir insanı mutlu edebilir aynı zaman da kırabiliriz de. Lütfen, atla.

Bu aralar içimde kazanmaya dair istek ve arzu çok daha fazla yatıyordu. Lakin kendimi dipsiz kuyunun içinde kurtarılmayı bekleyen birisi gibi hissediyorum. Kuyu öyle derin ki, korkuyorum. Her geçen gün biraz daha ümidimi yitiriyor ayakta zor duruyordum. Bana yardım eli uzatan insanlar vardı çevremde, sorun beni kurtaramazlar. Kimse beni kurtaramaz.

Belki de çok korktuğum için kötü düşünüyor olabilirdim. Benim kendimi avutma şeklim buydu. En kötüyü düşünür iyi bir şey olduğunda sevinirdim. Hep iyimser olsaydım, başıma kötü şeyler geldiğinde bu durumu kaldıramazdım. Clint en yakın dostum, beni ortada bıraktı fakat Tony bana yardım etti.

Beyaz pahalı arabanın kapısını kapattığımda derin bir nefes vermiştim. Tony Stark bana acıdığı için, arabasına almıştı. İnsanların bana acımasından nefret ederken ilk defa birinin bana acıdığına sevindim.

Tony Stark egzoz gazına yükleniyor ama gitmiyordu. Polislerin siren sesi oldukça yakınımıza doğru geliyordu ve ben yarış yerinde bulunmaktan, ayrıca ehliyetim de devlet tarafından el konulduğu için, tekrar mahkemelik olacaktım. Korktuğum kuyuda bu sefer ölecektim. Kalbim çok hızlı atıyor, derin derin nefes alıyordum. Her geçen saniyeler, gözümün deliye dönmesine sebep oluyordu. Sinirlenme, sinirlenme, sinirlenme...

"Siktiğim arabayı artık sürsen." Sinirden ağzımdan çıkan lafları yüzüne doğru söylemiş, onun ise telsize bakan bakışları bana dönmüştü. Arkadan gelen siren sesler ve benim küfürle karışık emir vermem.

"Siktiğin arabayı, haber gelince süreceğim." İşaret parmağıyla vitesin önündeki telsizi gösterdi ve elini havalı şekilde saçlarına götürdü. Sanırım o sinirlenmişti. Burada kuralları bilmiyordum. Daha ilk günüm ve ben de götlük yapıyordum.

"Tony sür."

Telsize baktığımda Thor yazısını görmüştüm. Tony, boşta kalan elini de direksiyona geçirdi. Direksiyonda ki düğmeyi sport modundan, corsa moduna aldı.

"Sıkı tutun." Dedi ve bir an da gaza bastı. Bir an da sırtım iyice koltuğa yapıştı ve arkadan tekme yemiş gibi hissettim. Deri koltuğun yanlarını iyice sıkıyordum hatta tırnaklarımı da geçiriyordum.

Yarıştığımız sokaktan çıkıp, Santa Monica sahiline doğru sürdü. Hızımız oldukça yüksekti bir profesyonel sürücü ile hız testi yapıyor gibiydim. Yan tarafta güneş, yavaş yavaş okyanusun üstünden doğuyordu. Arkadan gelen siren sesleri heyecanımızı artırıyor, bu durumun eğlencesine bakıyorduk. Bakışlarımı ondan çekip, arkamı dönerek arka tarafa baktığımda uzağımızda ki polis arabasını görebiliyordum.

"Steve eğleniyor musun?" Muzipçe gülümseyerek sorduğu soruya otuz iki diş gülümseyerek cevap vermiştim.

"Evet." Dediğim lafın üstüne önümüzde arabaya makas attı, bir tane daha attı ve hızını arttırdı. Polislerden gelen siren sesleri kulakta melodi sesi bırakırken, yollar bize aslanın avına koşması gibi geliyordu.