TOXIC [STONY]

[12] Yumruk

Selam nasılsınız 👌🏼

Buraya suç ortağınızı etiketler misin?

Wade ve Peter nerede diye soruyorsunuz. Onlar Brooklyn de onu söyleyeyim. Wade, Peter, Bucky, Sarah, Axl keyfileri yerinde oldukça eğleniyorlar.

Bu fic'e edit yapın izleyeyim ya da youtube da filan bu fice benzer video bulursanız filan yollayın.

Los Angeles.

Buraya geldiğimden beri olaylar üstüne olaylar yaşıyordum.

Tony, malikanenin kendisinin olduğunu söylediğinden beri konuşmadık.

Burası onundu ve yeni söylemişti. Bu kocaman, güzel, havalı ve ihtişamlı yer onundu.

Lavaboya, Clint ve Scott girdiğinde daha fazla dayanamayarak bağırdım.

"Burada ne boklar dönüyor, bu yazı da ne böyle!" Hepsinin tek tek yüzüne bakıyordum.

"Bunu kim yaptıysa düşmemizi istiyorlar." Tony, kaşlarını çattı ve çene kemiğini kasıldığını gördüm.

Onları anlamaya çalışıyordum. Tony bana bir şey anlatmıyordu. Clint ise bilmek istediğim şeyleri anlatıyordu. Onların düşmanları elbette olacaktı. Yarışlardan, pazarlamacılardan, rekabetçilerden herhangi birisi olabilirdi.

"Bunu kim yaptı?" Elimle boyalı aynayı göstermiştim. Clint elini ensesine götürdü ve bana cevap verdi. "Bunu yapan kim bilmiyoruz. Yakında buluruz."

Scott'ın elinde ki telefonu çalmasıyla dikkatimizi ona verdik. "Natasha." Dedikten sonra telefonu açtı ve yanımızdan uzaklaşarak konuşmaya başladı.

"Sanatçılar hakkında bağırman neydi öyle." Clint, göz devirerek bana söylenmişti. Bende ciddi ifademi ona takındım. "Biraz fazla içtim." Diye savunma yaparken Clint'in, "Tanrım." Diyişini duydum.

"Steve sen eve git." Clint, elini pantolonun cebine atacağı sırada Tony araya girdi. "Tek başına oraya gönderemezsin. Benimle gelsin."

Clint önce bakışlarını bana sonra Tony'ye yönlendirdi. Scott'ın sesi hariç bu üçümüz arasında sessizlik olmuştu.

"Tony seninle sonra görüşelim." Clint'i tanıdığım için ne demek istediğini anlamıştım. Bu cümle, seninle acil konuşmalıyız anlamına geliyordu. "İkiniz gidin diğerleriyle biz buraları toparlarız." Clint bize izin verdikten sonra Tony ile beraber çıkış kapısına doğru yürüdük.

Clint'in beni korumak istediğini biliyordum. O da aynı durumda olsa bende onu korurdum. Biz dosttuk ve ben dostlarıma çok önem veren birisiydim. Clint'in de dostlarına önem veren birisi olduğunu biliyordum.

🔥

Evin içine girdiğimizde anda onun bedenini bana döndürdüm. Arkamda ki kapıyı tek ayağımla kapattıktan sonra onun muhteşem esmer yüzünü iki elimin arasına alıp, kendi yüzüme yaklaştırdım.

Dudakları dudaklarımın içine dans etmeliydi. Onun elleri bedenimin her dokunduğu yeri yakmalıydı.

Ellerimi yüzünden çekip siyah havalı deri ceketine gitti. Deri ceketini bedeninden ayırırken, üstünde ki tişörtün de eteklerinden tutup evin bir tarafına attım.

Onun elleri ise ceketime gitti. Zaten çıplak vücudum bu sefer kendisini tamamen ona gösteriyordu.

Seri adımlarla merdivenlerden çıkıyor hem de ateşli öpüşmemize devam ediyorduk. Ben tir tir titriyor, onun akışına bırakıyordum.

O her şeyin en iyisini biliyordu ve ona teslim oluyordum.

Hell adlı mahzenden içeriye girdiğimizde burayı özlediğimi fark ettim. İkimizde uzun soluklu öpüşmeyi sonlandırıp, nefes alıyorduk.