Bölüm Şarkısı: V (BTS) -Sweet Night-
🌙🌙İyi Okumalar
Esneyerek kollarımı iki yana gerdiğimde gözlerim duvarda asılı saate kaymıştı.
Saat on bir olmuştu.Bilgisayarın ekranını kapatıp çalışma masamdan kalktığımda salondan gelen televizyon sesiyle gülümsedim.
Mingyu her zaman ben olmadan uyuyamadığını söylüyordu ancak inanmıyordum. Ben yanında yokken de gayet güzel uyuyordu.
Merdivenleri inerek salonun önüne geldiğimde açık televizyonun karşısında kucağında yastıkla uyuyakalmış bedenini görünce istemsizce gülümsedim.
Bedenimi kapı pervazına yaslayarak onu izledim biraz.
Her zaman; ne zaman olursa olsun onu izlemeye ve derinlere dalmaya meğilliydi aklım, zihnim, kalbim.
Onun güzelliği karşısında donup kalıyordum bazenleri, aradan ne kadar zaman geçerse geçsin her seferinde aynı şeyleri hissediyor, nefesimin kesilmesine izin veriyordum.
Onun sayesinde kalbimde yeşeren filizler her bir zerremi tek tek sarıyordu. Kalbimi, zihnimi, düşüncelerimi tek tek onunla ve birlikte olan anılarımızla doldurmaya hazırdım.
Onu gördüğüm ilk günden beridir başıma gelecek her şey için hazırdım.
Yavaşça yanına ilerleyerek koltuğun boş kalan kısmına yavaşça oturdum. Uyurken o kadar masum duruyordu ki; her bir ayrıntısı özenle yaratılmış gibiydi.
Kapalı olan gözleri sürmeli bir şekilde ortaya çıkmıştı, dudakları düzenli bir şekilde alıp verdiği nefeslerine ev sahipliği yapıyordu, saçları tutam tutam anlına dökülmüştü.
İç çekerek parmaklarımı yüzüne götürerek saçlarını düzelttim. Şimdi daha da netti yüzü.
Bazen nasıl oldu da onunla buralara kadar geldik diye düşünmeden edemediyordum. O benim için ulaşılmazdı o zamanlar. Sadece kafesine gidip saatlerce onu izlediğim ve kalemimi elime her aldığımda onu yazdığım, onu çizdiğim, onu karaladığım bir adamdı.
İsmini bile bilmezken yavaş yavaş ona kapılmak bana sanki psikopatmışım gibi hissettiriyordu. Benim onda fark ettiklerimi diğer insanlar da ediyor mu diye kırk saat kafa patlattığım, gülüşü her aklıma geldiğinde kalp atışlarımın hızlanmasına engel olamadığım o adamdı Mingyu.
Gülümseyerek işaret parmağımı yavaşça yanağının üzerinde ki bene sürttüm.
O her zerresi ile bana saf sevgiyi hissettiren tek insandı.
Diğer insanlara normal gelecek olan bakışları, gülüşü, olaylara verdiği tepkileri ve daha bir çok şeyi ile bana daha önce hiç hissetmediğim duyguları tek tek hissettiriyordu.
Ona sarıldığım zaman içimde ki umut kırıntıları yavaşça büyüyor, bir zaman sonra kocaman bir dağ oluyordu.
Eğer kendimi kötü hissediyorsam veya kötü bir şey olduysa ona tek bir kelime bile etmeme gerek kalmadan gözlerimden anlıyordu.
Bana sanki korunmaya ihtiyacı olan küçük bir kız çocuğuymuşum gibi her sarıldığında, ben ağlamaktan asla ama asla çekinmiyordum.
Yavaşça gözlerini araladığında ona ufak bir gülümsemeyle bakan yüz ifadem karşısında gülümseyerek beni kolunun altına çekmişti.
"Beni mi izliyordun sen?" Uyku mahmuru sesi ile söylediklerinden sonra kıkırdayarak biraz daha sığındım göğsüne.
O yanımdayken içime çektiğim her nefes bana yetersiz geliyordu; o yanımda değilken ise kendimi nefessiz kalmış, denizinden mahrum kalmış bir balık gibi hissediyordum.
O benim nefesimdi, hayat enerjimdi.
"Öyle de diyebiliriz." Kucağında ki yastığı bir kenara bırakıp beni kollarıyla sarmaladığında, kucağında küçücük kalıp kaybolmayı diledim.
"Uyandırdığım için özür dilerim. Bensiz uyumanı istemedim."
"Sana daha önce de söyledim..sen uyandırmasan bile, kokun bu işi çok iyi başarıyor sevgilim." İçine derin bir nefes çektiğimde kalbim tekledi, dudaklarım boğazımı saran kuruluk ile birbirinden ayrıldı.
İşte şimdi suya muhtaç bir balık gibiydim.
"Mingyu..." tek nefeste ismini söyledikten sonra kafamı göğsünden ayırıp yüzüne baktım usulca.
Hâlâ ezberlemeye doyamadığım yüzü kalbimi bir kere daha tekletirken ellerimi yüzünün iki yanına, yanaklarına koydum.
"Seni," diye başladım söze, sağ yanağından öptüm.
"Çok," diye devam ettim, sol yanağından öptüm.
En son içime çektiğim derin nefes yetersiz gelirken derin derin bana bakan gözlerine baktım.
"Seviyorum." dudaklarım dudaklarını bulurken elleri usulca belime dolandı. Esas şimdi nefes alabiliyordum.
Ondan ayrıldığımda yüzüme yerleştirdiğim ufak gülümsemeye kendi gülümsemesini de ekledi.
Başımı tekrar eski yerine yaslarken, gözlerimi kapattım yavaşça.
Hayatımda ne yaşarsam yaşayayım, onunla yaşadığım hiç bir şeyi unutmayacaktım.
Onu unutmayacaktım.
Unutamazdım.
-❈-
*
*
*
*Ayyy ^-^
Aşırı love loVE LOVE içerir!!
Abi çok soft oldum nedense, resmen içimden ne geçiyorsa yazdım yanlışım varsa affola 🙏🏻
Umarım bölüm hoşunuza gider yıldızlarım 💫
Sizleri çok çok çok seviyorum 💕
Lütfen oy verip yorum yapmayı unutmayın 💖
-Jae 🧚🏻♀️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑷𝒖𝒓𝒆 𝑳𝒐𝒗𝒆 † Kim Mingyu
FanficSeni ilk gördüğüm de hissettiğim şeyi, her gördüğümde hissediyorum. Seni sevmek; kötü olan her şeyden soyutlanmak gibi. Gülümsemek gibi, Merhamet gibi, Saf sevgi gibi. ©beatrisJmn_2 † Kim Mingyu