"Kendi evrenimiz var bizim. Mars görse kıskanır. Jüpiter görse Satürn ile gıybetini eder..."
Ben her zaman olduğu gibi çatı katındaki odamdayım yatağıma uzanmış onu düşünüyorum onun deniz gözlerini. Telefonum titredi (zztt) bakmaya üşendim tekrar titredi, bir kere daha ve bir kere daha yazan kişi çok aceleci olsa gerek dedim içimden. Telefonuma baktım ve mesaj atan o evet o deniz gözlüm... Dediğim şeyleri dememişim gibi farz ettim ve mesaja hemen cevap vermek istemedim. Mesaj geleli 4 dakika olmuştu fazla bekletmek istemedim. Deniz gözlüm ile yazışmalarımız;
-Alya bakar mısın?
-Şşt, Alyaa
-Huu huuu
-Efendim
-Sana bir şey soracağım
-Sor
-ya da boşver söyleyesim kaçtı.
-Söyler misin? Merak ettirdin.
-Off canını sıkmak istemem şimdi
-Olsun söyle kayu
-Bana niye Kayu diyorsun
-Bana söyleyeceğin şey nedir
-Ben başkasını seviyorum kusura bakma
-Sorun değil (desemde çok sorundu bu benim için)
-Görüşürüz🙂
-BB🙂
Dedim ve hala çok üzgünüm bu çocuk beni deli ediyordu. "Ahh.,yeteer" dedm sesli bir şekilde. Annemin terlik sesini duydum ve hemen çalışma masama oturdum ders çalışıyormuş gibi yaptım. "Ne oluyor Alya" dedi annem "Bir şey yok anne şu soruyu çözemedim" dedim. Annem odadan çıkarken "biraz kendine gel yahu" dedi ve ben şok ben iptal... Annem demişti bunu çok şaşırdım ben mi değişiyordum hayat mı bilemedim.
(3 Gün Sonra...)
Dershaneden sonra saat 7'de eve doğru yürürken onu servise binerken gördüm oda beni gördü. Olduğum yerde kaldım... Yüzünü çevirdi diğer tarafa, gözümden iki damla yaş süzüldü yine kötü olmuştum artık onu düşünmek istemiyorum. Cuma günü olmuştu törende müdürümüz koronavirüs nedeniyle okullar 2 hafta tatil olacaktı. Törenden sonra hemen kızları arayıp bizim ev boş olacaktı yani annemler 3 günlüğüne şehir dışına çıkmaları gerekiyordu. Benim gelmem için de ısrar ettiller ama gitmedik iste edim mağlum durum ortada. Kızlara bize gelmelerini söyledim. Kızlar tamam dediler.
(2 Saat Sonra...)
Kızlar geldi (bu arada kızları pijama partisi için çağırdım mağlum deniz gözlüm aklımdan çıkmıyordu biraz kafamı dağıtmam gerekiyordu.) hepsine hoş geldin dedikten sonra salona geçtik. Kızlar geleli tam 3 saat olmuştu ve kızlar acıktıklarını söylediler Azra ile mutfağa geçtim Yağmur ve Damla salonda dedikodu yapıyorlardı hem de Yağmur'un eski sevgilisi Emre hakkında. Azra ile dershanede de aynı sınıfta olduğumuz için Efe'yi tanıyordu ona dolaptan patates çıkarmasını söyledim. Ve ardından ben Azra'ya "Off, Azra ben bu Efe ile ne yapıcam" dedim. "Oyy benim kuzum aşık mı olmuş" dedi o an çok utandım omzuna hafif bir yumruk attım ikimiz de gülmeye başladık. Azra patatesleri suya koyarken bende soslu makarna yapıyordum soslu makarnayı Azra ile ben sevmiyordum bu yüzden ben Azra ile kendime dere otlu patates haşlama yapmayı tercih ettik. Çünkü buna bayılıyorduk. Yemeklerimizi yedik masayı topladık ve saat 9 gibi hepimizin hafiften uykumuz geldi adından da belli olduğu gibi pijamalarımızı giydik. Çatı katındaki büyük odama çıktık kapıyı kitlemek için aşağıya inmiştim. Kapıda simsiyah giyinmiş biri vardı kapıyı kitlendim ve hemen polisi aradım Azra bana bakmak için gelmişti parmaklarımı dudaklarıma götürüp "şşt" dedim. Kapıda simsiyah giyinmiş biri var polisi aradım dedim. 10 dakika sonra polis geldi ve o adam kaçmaya çalıştı hemen bahçedeki otomatik kapıyı kapattım. Polis o adamı tutukladı ve kapı zilini çaldı başıma bir tülbent üstümde bir hırka giyip kapıyı açtım. Polis iyi akşamlar dedi bende karşılık verdim. Kısa bir konuşmadan sonra ailemi sordu Bi iş için şehir dışındalar dedim ve yarın dönecekler aramanıza gerek yok dedim ama yalan söylemiştim keşke söylemeseydim. Polis tamam dedikten sonra iyi akşamlar deyiş kapıyı kapattım. Kilitlemeyide unutmadım. Babamı arayıp bekçi Osman amcayı buraya gönderir misin diye sordum "şu an işim var ben sana numarasını vereyim sen ara" dedi "tamam" dedikten 5 dakika sonra Osman amcayı aradım durumu ona anlattım. Ve 15 dakikada geldi Osman amcaya yiyecek bir şeyler hazırladım ve bir bardak ta çay koydum "sağol kızım" dedi içeri girdim kapıyı tekrar kitledim camları da kapattım. Artık güvende hissediyordum. O kadar şeye rağmen Damla ve Yağmur neden aşağıya inmedi acaba dedik ve Azra ile odaya çıktığımızda benim kocaman yatağımda uyuyorlardı. Bizde yanlarına yattık 4 kişi sığıdık o yatağa çünkü kocamandı büyük almamın sebebi ise evin en büyük odası çatı katındaki oda yani benim odam. Odamı eşyalarla dolduramadığım için odanın tam ortasına kocaman bir yatak almıştım. Ve bu yataktan çok memnunum çünkü çok rahat... Neyse ki uykuya dalmıştım. Azra ve Damla bizden önce uyanıp kahvaltıyı hazırlamışlar ve Yağmur ile bizi uyandırmaya geldiklerinde uyuyo numarası yapmıştım ama yemediler yatağa atladılar ve bizi vıdıklamaya başladılar herkes kahvaltısını yaptıktan sonra masayı toplayıp giyinmeye gittik. Güzelce süslenip birazda makyaj yaptık ben hala tam giyinmemiştim çünkü şalımı yapmamıştım. Şalımı da yaptıktan sonra odamdaki kasadan 400 lira aldım ama harcamayı düşünmüyordum çünkü fazla para harcamayı sevmem ama harcarsam çok güzel harcarım o ayrı. Anahtarları alıp evden çıktık. Telefonumu evde unutmuşum hemen eve geri girip telefonumu da aldım. Evden çıktım ve giderken Osman amcaya teşekkür edip 2 gün daha çalışabilir mi diye sordum tamam dedi ve teşekkür edip 100 TL verdim. "Eve git dinlen Osman amca ben eve gelince seni ararım" dedim. Aklıma deniz gözlüm geldi Azra koluma girdi "takma kafana" dedi unutmaya çalıştım biraz gezdikten sonra eve gelmiştik Osman amcayı arayıp eve geldiğimizi söyledim eve girip kapıyı kitledim ve üstümüzü değiştirmeye gittik...
(1 Ay Sonra...)
"Masallar bir varmış bir yokmuş ile başlarlar de mi? Onlar var olmuşlar ve yok olmamak için çabalamışlar."
Yine odamdayım okulun son haftasıydı ama giriyordum çünkü ders işlemiyorduk ve zaten okula kimse gelmiyordu. Çalışma masama oturdum aklıma gene deniz gözlüm geldi. O an aklımdan ne geçerse onu yazdım." İnsanın hayatı rengarenktir. Siyah,beyaz,kırmızı,pembe,mor ve daha niceleri... Kimi zaman siyahın ellerini hissedersin boğazında. Sıkar... Sıkar... Yine sıkar. Boğulursun. Bazen de toz pembe bir rüzgarın, ruhunu kasvetinden arındırdığını, onun güzelliğiyle okşandığını hissedersin ve hayallerinle kurduğun bağda rengarenk bulutların üstünde gezindiğini... " diye devam ettim sonra tekrar yazmaya başladım" Dostluk da aşkta engebeli yolları aşktan sonra dinlenmek için ihtiyacın olan ev misaliydi" ve sıkılmıştım artık ve aşağıya annemin yanına indim annem bana "yüzünü gören cennetlik" dedi. Güldüm ve "öyle mii" dedim "öylee" dedi. 5 dakika sonra Azra aradı "kanka evde misin?" dedi "evet" dedim. Dışarı çıkmak istediğini ve benim ona eşlik etmemi istedi "anneme sormam lazım" dedim. Anneme sordum izin verdi odama çıktım koyu gri pantolonumu, bordo rengi sweat'imi ve siyah şalımı taktım biraz parfüm sıktım ve aşağıya indim anneme bir öpücük kondurdum ve evden çıktım. Ne olur ne olmaz anahtarımı da aldım ne de olsa annemler tam bir gezgin. Kapıdan çıktığım an Azra'ya aramıştım. Azra ile Starbucks'da buluştuk. Azra cappuccino ben de espresso içtim 23 lira kadar bir hesap ödedikten sonra makyaj malzemesi satan bir mağazaya girdik. Azra fondöten, rimel ve toprak rengi bir ruj aldı ben sadece fondöten aldım. Artık veda vaktiydi ama bir sıkıntı vardı Azra'nında annesi ile babası şehir dışına çıkmışlardı ve Azra Bi salaklık yapıp anahtarı almayı unutmuştu. Bu yüzden 2 gün bizde kalacaktı eve geldiğimizde babam televizyonun karşısında uyumuş annem ise mutfakta kahve içiyor kardeşim de odasında uyuyordu. Azra anneme selam verdi annem Azra'ya hoşgeldin dedi. Azra'ya pijamalarımla verdim ve her zamanki gibi Efe hakkında konuşmaya başladık ve ardından Azra bana ben bir çocuğa aşık oldum dedi (kısa bir sessizlik) ve anlatmaya başladı... Ben karşılık verdim "inşallah mutlu olursun kanka yaa" dedim bana sıkıca sarıldı ben de ona karşılık verdim. "Hiç ayrılmayalım" dedi ben de "dostluğumuzu bozanı dövelim." dedim ve ikimizde gülmeye başladık... Sabah kalktığımızda annemler küçük bir not ve çok güzel şirin bir kahvaltı hazırlamışlar. Masadaki notun altında parantez içinde "masayı toplayın ve kız kıza dolaşmaya çıkın" yazmışlar sabah sabah çok güldük. Sonra bir sirkelendik ve üstümüzü giyinip kahvaltımızı yaptık. Masayı topladık ve güzelce giyinip dışarı çıkmaya karar verdik ben sinemaya gitmek istedim Azra lunaparka gitmek istedi "o zaman önce sinemaya sonra lunaparka" gidelim dedim. Başıyla onayladı ve evden çıktık. Babamlar şehir dışındayken olanları annemler anlatmayı unutmuştum. Akşam eve geldiğimizde Azra'nın annesi ve babası bizimkilerle oturuyorlardı birbirimize bakıp güldük Azra ile. Babamlar 2.kattaki terasta sohbet ediyorlardı annemler de mutfakta sohbet ediyor cadı kardeşim odasında YouTube'den bişeyler izliyor... Biz odadayken Azra'ya mesaj geldi aşık olduğu çocuktan gelmişti çok heyecanlandı ve bana dönüp "ben bu çocukla kendim konuşamam saçmalarım" dedi. Bize gel dediğinde hemen aşağıya annelerimizin yanına fırladık. Azra annesine "Alya bize gelebilir mi anne lütfen" dedi Şule teyze "tabi ki her zaman" dedi annem kaş göz yaptım kabul etmesi için annem "tamam git ama en fazla 2 gün" dedi ve hemen 3.kattaki odama çıktık Şule teyzeler artık eve gittiklerini söylediler ve sadece yanıma pijamalarımı alıp aşağıya indik anneme öpücük kondurdum ve dışarı çıktım. Azraların jeep'ine bindik. Ve Azra beni dürttü bak gene mesaj atmış dedi birazdan ona mesaj atıcağını söyle dedim ve eve doğru yola çıktık... Eve geldiğimizde Azra beni hemen odasına götürdü yabancılık çekmeyecektim çünkü onların evide 3 katlıydı ama tek sıkıntı yatağı 2 kişilik ama yuvarlaktı en sinir olduğum şey dedim ve güldüm. Azra o çocukla konuşuyor benim dediklerimi yazıyordu şimdi konuşmaları size yazıcam Azra'ya o an fazla yardımcı olamadım çünkü aklımda Efe vardı neyse ki iyiyim Azra ile o çocuğun konuşmaları;
-geldim Ozan
Çocuğun adı Ozan imiş yeni öğrendim
-hoşgeldin güzellik
-hoşbulduk yakışıklı
-ee nasılsın bakalım
-iyiyim sen
- ben de iyiyim
-napıyorsun
-oturuyorum sen
-ben de
-bişey soru an Azra sana
-tabii sor
-sevdiğin biri var mı?
-evet var
-hmm üzücü oldu
-var ama o kişi sensin Ozan seni seviyorum
-nasıl yani!
-ben senden hoşlanıyorum Ozan
-bunu ilk benim söylemem gerekirdi Azra
-anlamadım?
-ben de seni seviyorum Azra, benimle çıkar mısın?
-ee.. Evet
-seni çok seviyorum güzel meleğim
-ben de seni...
-iyi geceler
-iyi geceler
Eğlenceli konuşmanın ardından yatma saati gelmişti. (çok çocukça bence. Şule teyzenin böyle kuralları var napalm) Azra bana cırlayarak sarıldı Şule teyze hemen yukarı çıktı noluyo kızlar diye bağırdı Azra annesine her şeyi anlattı Şule teyze "derslerini etkilemiyecekse olur" dedi ve Azra'nın annesi ile babasının hikayesi de böyleydi ilk sevgili oldukları zaman 15 yaşındalarmış ve Şule teyzenin en sevdiği nokta ilk aşkı ile evlenmişti Şule teyze bize sarıldı. Ve uyumuştuk ama farkında değiliz sabah Şule teyze bizi uyandırmaya gelmiş ama beni yerde yatarken bulmuştu (ama ben demiştim bu yataktan hayır gelmez diye) benim fotoğrafımı çekip anneme atmış altında "senin kız için buraya düz bir yatak alıcam" yazmış ve 😂 bu emojiyi koymuş. Kahvaltımızı yaptıktan sonra Şule teyze bizi güzellik salonuna götürdü çok güzel bakımlar yaptırdık ve güzellik merkezinden çıktığımızda hava kararmıştı biz şimdi 4 saattir burda mıyız dedim Şule teyze güldü evet diye yanıtladı... Annem aradı "nasılsın yavrum" dedi "iyiyim anne merak etme yarın akşam gelicem" dedim "tamam hadi uyu artık dinlen iyi geceler" dedi tamam deyin telefonu kapattım. Sabah olduğunda kahvaltı yapıp gezmeye çıktık Azra havuza gitmek istedi bende onayladım yeni mayolar aldık tabi ki ben haşema aldım. Havuza geldik 2-3 saat kadar oyalandık ve eve gittik akşam yemeğimizi yedik ve Azra'nın odasına çıktık anneme bu akşam eve geleceğimi söylemiştim ama Şule teyze arayıp söylemiş bu gecede burada kalacaktım Şule teyzeye teşekkür edip odaya tekrar çıktık. Aklıma Efe geldi ve sevdiği kız tabi ki o kızı bulmam gerekiyor dedim Azra'ya saçmalama dedi bana ama dayanamıyorum ve o sinirle uyuyakalmışım... Sabah erkenden kalkıp telefonuma baktım Efe aramış 2 kere ama dün gece aramış geri aradım açtı "alo" dedi karşılık verdim "aramışsın duymamışım" dedim ve "söyle ne istiyorsun gene mi üzüceksin beni" dedim "Alya yapma böyle lütfen" dedi çok sinirlendim "bişey deme bana bb" dedim ve telefonu suratına kapattım. Tekrar yattım ve Şule teyze tam o an yanımıza geldi "günaydın bebeklerim" dedi sessizce güldük Azra ile. Kahvaltı hazırdı hemen kahvaltı yapıp evden çıktım tabi herkese teşekkür edip çıktım evden. Yolda yürüyorum kulaklığımda Reynmen-Dolunay çalıyor mırıldanıyorum ve aynı zamanda yürüyorum aklımda Efe salak gibi hissettim kendimi şarkıyı değiştirdim gene Reynmen çıktı ama bu sefer Radyoda Neşet parçası çıktı kendi kendime ben Reynmen hayranımıymışım dedim ve kısa bir süre güldüm. Eve vardığımda annem hoşgeldin dedi hoşbulduk dedim. Odama çıkıp üstümü değiştirdim. Ve aşağıya inip anneme "kahve yapayım mı sana" dedim "e yap bakalım" dedi. Kahveleri yaptım ve annemle sohbet etmeye başladık... Akşam olmuştu yemeğimizi yiyip kardeşimle biraz oyun oynadık saat 11 olmuştu yatmaya karar verdim Efe gene mesaj atmıştı "Alya sana çok önemli bişey söylemem lazım" yazmış ona sinirliydim cevap vermedim sürekli mesaj atıyordu sinirlendim ve telefonu uçak moduna aldım uykuya dalmışım gene habersizim uyuduğumdan...
(devamı gelecek)🙂