"GEÇ KALDIM. HER ŞEYE BİRAZ, KENDİME ÇOK."
Kendimle yalnız kalmayalı baya olmuştu. Hayatımı hep başkaları için yaşadığımı fark ettim... Şu sıralar eskisi kadar iyi değilim. Zaten hiçbir şey düzgün değildi. Değiştim ama çok geç kalınmış bir değişiklik... Hayat anlardan ibaret. Bir an varsın bir an yoksun."Ben özlüyorum çok özlüyorum ve günler geçtikçe çok halsizleşiyorum. Çok kötüyüm ve saçlarım yavaş yavaş dökülmeye başlayacak diye ödüm kopuyor çünkü başım bu aralar çok fazla ağrıyor. Bunların hepsi ağır bir hastalıktan meydana gelebilir belki ama ben onun yüzünden bu haldeyim. Kendime çok kızıyorum...
(4 Ay Sonra...)
Yaz tatili gelmişti karneler dağıtılıyor, ben hala ondayım. Hiç olmadığı gibi son kez görğceğimi hissettim mavi gözlümü bu yüzden eve giderken servis bekleme alanına gittim. Ve hislerim çok kuvvetliymiş galiba onu gördüm bana bu sefer el salladı bekledim bende el salladım bir süre sonra ağlamaya başladım ve bir taksi çağırdım ve taksiyle gitmek istedim. Yürüyesim gelmedi. Eve vardığımda taksiciye para verdim hala ağlıyordum. Kapıdan içeri girdim ve hemen odama fırladım annem kızım karnen iyi mi dedi ağlayarak evet ama bir tane kötü notum var dedim hangi belgeyi aldın diye bağırdı hala ağlıyordum takdir dedim anneme yanıma geldi aferim kızıma dedi ama ağladığımı görünce suratını astı uzunca bir konuştuk annemle sonra yemeğe indik. Annem bana bir bardak kakaolu süt getirdi. İçtim ve teşekkür ettim. Annemle biraz dertleşmek istedim annem beni terasa çıkardı hava almam için. Annemle uzun bir süre konuştuk yaz tatili için planlar yaptık uzunca bir süre kafamı dinlemek istiyordum ve ondan sonra hiç bişey hatırlamıyorum çünkü bayılmışım... Doktorun yanında annem ağlıyordu anneannem vardı o da ağlıyordu niye ağlıyorsunuz diye sordum kızım dedi annem sarıldı bana canım kızım dedi. Anne ne oluyor Allah aşkına dedim. Sarıldı bana ağlayarak. Annem tam konuşacakken doktor Atilla bey geldi geçmiş olsun Alya dedi sana çok kötü bir haberim var dedi ve devam etti sen... Sen kanserin Alya çok üzgünüm. Annem bana ağlayarak tekrar sarıldı ve bana birlikte atlatıcaz dedi ağlamaya başladım bağırarak ne yani saçlarım mı dökülecek dedim bunu istemiyorum deyin hüngür hüngür ağlamaya başladım. En kötüsüde o bunu öğrenirse be asla sevmez benden uzaklaşır. Anneme sıkıca sarıldım oda bana sıkıca sarıldı kolumdaki serum acıyordu ama aldırmadım annemin kokusunu iyice içime çektim belkide bu son görüşüm, son sarılışım olabilirdi...
(2 Yıl Sonra...)
Şu an lise 2 yani 10.sınıftaydım. Daha doğrusu okula fazla gidemiyorum çünkü ömrümün yarısı hastanede geçiyordu. Ama en güzel yanı onunla, deniz gözümle aynı okuldaydık Bi gün yanıma gelip "Alya, neden okula gelmiyorsun" dedi. O an ona haykırasım geldi "hastayım lan ben kanserim ölüyorum" diye haykırasım geldi... "önemli bir şey yok" dedim ve oradan uzaklaştım. 3 gün sonra Azra ile okula yürürken (Azra ile hala aynı okuldayız) bana Efe'ye söylemelisin dedi ve hiç düşünmeden tamam lan söyliycem dedim... "... Anadolu Lisesi" yazan kapıdan içeri girdiğimde hemen 10/F sınıfının önüne doğru yürümeye başladım. Sınıfa girip Efe'ye baktım arkadaşı ile konuşuyordu kolundan tutup koridorun sonuna götürdüm. "Ben sana bişey söyliycem." dedim. "dinliyorum" dedi. "ben... Ben hastayım diyordum ki Efe'nin kucağına bayılmışım hemen telefonundan 112 ambulansı aramış ve benimle hastaneye gelmiş. Gözümü açtığımda yanımda okul müdürü Hanife hanım ve Efe vardı. Hanife hanım bana annene haber verdik birazdan burada olur dedi. İçimden "off,korkmuştur kadın" dedim. Annem içeri girdi. Efe'ye görünce ters ters baktı. Niye bilmiyorum ama hemen yanıma gelip bana sarıldı "korkma anne" dedim ama dinlemedi. Ağladığını hissettim omuzlarından hafifçe omuzlarından itip yüzüne baktım gerçekten ağlıyordu, gözünden akan yaşları sildim. Ağlama güzel annem dedim. Gülümsedi ve sıkı sıkı sarıldık. Annemin kulağına beni kurtaran Efe dedim beni hastaneye o getirdi anne bence ona Bi teşekkür borçluyuz dedim ve Efe'ye dönüp "oğlum az benimle gelir misin?" dedi annemler dışarı çıktılar. Hanife hanım bana "iyi misin yavrum" dedi "iyiyim" dedim. Bana sarıldı ve "ben gideyim artık" dedi ve ayağa kalktı "Hanife hocam" dedim. "söyle kızım" dedi "Efe bugün burda kalsa olur mu?" dedim "bu seferlik oluversin" dedi. Teşekkür ettim ve gitti. İçeriye annemler girdi. Anneme sarıldım ve Efe ile konuşabilir miyim dedim. Annem dışarı çıktı Efe'ye yanıma oturmasını söyledim. Ben konuşmaya başlamadan Efe direk bana ye söyle edin dedi hemen cevap verdim umrumda da olmazdı ki dedim niye olmasın dedi sen beni sevmiyorsun diye cevap verdim. Ardından da artık hiç sevmeyeceksin çünkü saçlarım dökülecek dedim kaşlarım da olmayacak der demez ağlamaya başladım. Elimi tuttu ağlama dedi bunu birlikte atlatıcaz bana güven dedi ve kendimi çok güvende hissettim... Efe ben seni çok seviyorum dedim biliyorum dedi dalga mı geçiyorsun benimle dedi. Belki duygularımız karşılıklı dedi bana kalbim pır pır atmaya başladı. Ben kantine iniyorum bir şey istiyor musun dedi "sen" dedim. Geri gel yeter... Efe çıkınca annem odaya girdi ne konuştunuz dedi. Anne dedim imalı bir şekilde tamam kızım niye kızıyorsun dedi ben sana kızamam ki kızarsam taş olurum dedim. Sıkıca sarıldık. Efe kantinden 2 tane kahve almış birini anneme verdi diğerini kendine aldı. Benim telefonum çalıyordu Efe'ye kaş göz işareti yaptım kafa salladı ve annemden müsade isteyip dışarı çıktı. Annem bişey anlamadı. Arayan kimdi bilmiyorum ama Efe'ye güveniyordum. Ertesi gün okula babam bıraktı beni. Arabadan indim ve Azra ile karşılaştım günaydınlaştık. "ee Ozan ile nasıl gidiyor" dedim Azra'ya "çok iyi" dedi peki sizin nasıl gidiyor dedi biz derken dedim Efe ile sen çıkıyomuşsunuz dedi utandım ve okula koştum oda peşimden sınıfımın kapısının önünde Efe beni bekliyordu "günaydın bal küpü" dedi güldüm "sana da günaydın" dedim. "şu an nasılsın" dedi seni gördüm daha da iyi oldum dedim ve sınıfa girdik...